Büyülü Gerçeklik: Gerçekle Hayalin Kesiştiği Anlatım Biçimi
Gerçekçi hikâyelerin gerçeküstü ayrıntılarla zenginleştirildiği bir anlatım türü olan büyülü gerçeklikten konuşmanın tam zamanı. Eğer siz de havaların soğumasıyla yılın en mucizevi dönemine girdiğimize inananlardansanız, gerçek olduğu kadar hayal de olan filmler, kitaplar, resimler hakkında konuşalım.
Büyülü Gerçeklik
Sanat akımları içinde tarihi çok da geriye uzanmayan büyülü gerçeklik ya da büyülü gerçekçilik (magical realizm) türünün ilk örnekleri bundan 100 yıl önce karşımıza çıkmaya başlıyor. Büyülü gerçekliğin ana vatanına ise Latin Amerika diyebiliriz. Peki en güzel örneklerinin İspanyolca konuşulan bu coğrafyalardan çıkması, bu insanların dışa dönük ve aile ilişkilerine değer veren gelenekleri olmasından kaynaklanıyor olabilir mi dersiniz?
Büyülü gerçeklik, hikâyeleri doğaüstü detaylarla daha etkileyici hale getiriyor. Gerçeğin ve hayalin birbirine çok yakınlaştığı metinlerde, bu iki durum arasındaki çizgi flulaşırken gerçek hayatta mümkün olmayacak olayların size çok olası geldiğini şaşırarak fark ediyorsunuz. Hayattan hikâyelerin anlatılması ve eser kompozisyonlarının gerçek insan öyküleri üzerine kurulu olması büyülü gerçekliği fantastik türden ayıran en önemli özellik. Bu dünyada, gerçekler çok gerçek, gerçeküstülerse hayatın tam içinde.
Kitaplar
Gabriel Garcia Marquez, büyülü gerçekliği en güzel kullanan yazardır demek pek de yanlış olmaz benim deneyimlerime göre. “Yüzyıllık Yalnızlık” ise, bu anlamda en dolu en etkileyici kitaplarından birisi. Ursula’nın gözünden bir ailenin 100 yılı öyle güzel anlatılıyor ki, ne geleceği gören anneanneler sizi şaşırtıyor, ne de dirilen insanlar. Tüm yazılanların gerçek olduğundan bir an bile şüphe ettirmeyecek bir kurguyla sarıyor sizi yazar. “Yüzyıllık Yalnızlık”, okurlar tarafından yavaş ilerleyen ve ilk 50-100 sayfa boyunca ağır açılan yapısı sebebiyle okunması zor kitaplardan biri olarak görülse de, biraz sabırla sizi büyülü gerçeklikle zenginleşen eşsiz bir hazineye ulaştıracağına hiç şüphe yok.
Tom Robins’in “Parfümün Dansı”, Kazuo Ishigura’nın “Beni Asla Bırakma”sı ya da Laura Esquivel’in “Acı Çikolata”sı bu türün güzel örneklerinden bazıları. Borges’in kitaplarını da unutmamak lazım. Benim en sevdiğim Türk yazarlardan birisi olan ve bilinç akışı tekniğini ustaca kullanışıyla daima gönlümü fetheden Peyami Safa, en sevdiğim kitabı olan “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu”nda büyülü gerçekliğin en başarılı yerli örneklerinden birini sunuyor bizlere.
Film ve Diziler
Büyülü gerçekliğin film dünyasındaki en belirgin ve başarılı örneklerinden birisi çok tanıdık bir film aslında: “Yeşil Yol”. Stephen King’in aynı isimli kitabından uyarlanan filmde, John Coffrey’in haksız mahkumiyetine, gardiyan Paul’un sorunlarına ya da bu ikilinin duygusal ilişkisine, kısacası hikâyenin akışına odaklandığımızda John’un spiritüel yeteneklerine hiçbirimiz şaşırmadık belki de. 2014 yılının ses getiren filmlerinden “Birdman”i hatırlamayan yoktur. O dönem, sahneleri kesmeden devam ettirerek sürekli çekim etkisi yaratan ve ödülleri toplayan film kara mizahın ve büyülü gerçekliğin başarılı bir örneği olarak Meksikalı yönetmen Aleksandros Gonzalez Inarritu tarafından çekilmişti. Büyülü gerçeklik etkisinin görüldüğü filmler listesinde üst sıralarda bulunması gerekenlerden eğlenceli filmlerden biri ise Tim Burton’ın en sevilen filmlerinden “Big Fish” elbette.
Yabancı filmlere odaklanıp yerli örnekleri de unutmamak gerek. Son dönemde absürt komedi temasıyla daha çok karşımıza çıkan yerli büyülü gerçeklik etkisini, hepimizin çok sevdiği “Leyla ile Mecnun” dizisinde ya da Onur Ünlü’ nün “Sen Aydınlatırsın Geceyi” filminde görüyoruz.
Resimler
Resim sanatında büyülü gerçeklikle gerçeküstü eserleri birbirinden ayırmak diğer anlatım biçimlerine göre daha zor. Temel farklılık, büyülü gerçeklikte; resim üzerindeki objelerin ya da olayların günlük hayatta göreceğimiz elementlerden oluşması; fakat daha farklı, daha hayali hatta absürt bir kompozisyonla verilmesi olarak tanımlanabilir. (İki türün farklarıyla ilgili daha ayrıntılı İngilizce kaynağa buradan ulaşabilirsiniz)
Örnek vermek gerekirse; ülkemizde en sevilen en konuşulan yakın dönem ressamlarından Frida Kahlo, belki de Meksikalı oluşunun da etkisiyle, büyülü gerçeklik akımının en net temsilcilerinden birisi aynı zamanda. Kahlo’nun “İki Frida” (The two Fridas) ya da “Dorothy Hale’ın İntiharı” (The Suicide of Dorothy Hale) adlı resimleri bu türün 1930’lardan kalan en başarılı örneklerinden.
Gizemli detayların ve kusursuz kurgulanmış hikâyelerdeki beklenmedik heyecanların sizi şaşırtmasını sevenlerdenseniz, kitaplara filmlere ya da resimlere bu kış bir de bu gözle bakın derim. Belki siz de farkında olmadan büyülü gerçeklik etkisine girmiş olanlardansınızdır. Herkese bol keşifli günler!
Kapak Fotoğrafı: bbfc.co.uk
İlginizi çekebilir: Melike Büşra’dan Yapay Zeka ve Sanat
İlk yorumu siz yazın!