Min Taka ile: Tabuları Yıkan Melodiler Üzerine
Adını bir yıldız sisteminden alan genç sanatçı Min Taka, ilk olarak İstanbul-Boston’lı indie pop ikilisi Düşün ile bestelediği ‘’Bir Kere’’ ve ‘’Pusula’’ ile karşımıza çıkmasından bu yana sesi ve yeteneğiyle bizleri büyülemeye devam ediyor. Söz yazarı, besteci ve aranjör Min Taka’nın müzik tutkusu ise 2007’den 2012’ye kadar yer aldığı TRT Çocuk Korosu’na dek uzanıyor. Aya İrini, Lütfü Kırdar gibi önemli konser salonlarında solist olarak yer alan sanatçı, London College of Music’de Müzikal Tiyatro dalını üstün başarı ile bitirdi ve ilk teklisi ‘’Muscoril’’ ise 19 Şubat 2021’de yayınladı. Canlı performanslarında kendi şarkılarının yanı sıra Türkçe, İngilizce ve Portekizce caz aranjmanları, R&B, soul ve indie cover parçalar seslendiren Min Taka ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Min Taka’yı daha yakından tanımak ve bu sohbete ortak olmak isterseniz hadi sizi röportajımıza alalım!
Min Taka, mahlasın çok ilgi çekici; bir yıldız sisteminden geldiğini biliyoruz. Bu ismi seçmenin hikâyesini senden dinleyebilir miyiz? Bir mahlas ile kendini sunmanın, sanatçı olarak sana yansıması nasıl oluyor, üretimlerinde de bu enerjinin etkilerini görüyor musun?
Min Taka’dan önce kendi isimle sahne alıyordum ve bunu değiştirmek istiyordum. Bir gün ablamın bana baktığı tarot kartları arasında ‘’Min Taka’’ adı ile karşılaştım. Kartın üzerinde yazan ‘’aidiyet ve evini bulamama’’ yazısı ilgimi çekti. Biraz araştırma yaptıktan sonra Min Taka adının bir yıldız olduğunu ve kendisine ait bir mitinin olduğunu farkettim. Kullandığım bir aplikasyon üzerinden gökyüzünde ararken karşıma Min Taka yıldızı çıktı. Bütün tesadüfler üzerine ismime karar vermiş oldum. Bir mahlasımın olması kendimle işimi gerektiğinde ayırmama, daha özgürce üretmeme ve müzikte yeni bir sayfa açmamı sağladı. “Min Taka” ismiyle üretmek beni çok daha cesur ve sınırsız hissettiriyor.
Peki müziğini nasıl tanımlarsın?
Herhangi bir şekilde tanımlamak istemiyorum aslında. Sürekli değişiyorum ve farklı şeylerden etkileniyorum. Tarz ve konsept olarak müziğim de ben o an nereden etkileniyorsam ve hoşlanıyorsam ona dönüşüyor diyebilirim. O yüzden ben o an ne hissediyorsam o diyebilirim.
Bugünlerde, müzik dünyasındaki genç isimlerde özellikle karşımıza çıkan genç ve yeni isimlerin iyi birer müzik eğitiminden geçmiş olduğunu fark ediyoruz; sence bunun müzik sektörüne nasıl bir etkisi var? Ayrıca eğitimin senin üretimlerine nasıl etki ediyor?
İyi bir müzik eğitiminin müzik sektörüne ne kadar bir etkisi var emin değilim. Müzik yapmak için bir eğitime ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Kişisel anlamda ise çalıştığım insanlarla iletişimimin çok daha pratik ve kolay olduğunu düşünüyorum. Benim için eğitimim bana güçlü ve renkli bir altyapı sağlıyor, aklımdaki fikirlerin gerçekleşmesini hızlandırıyor.
Şubat 2021’de çıkardığın ilk teklin ‘’Muscoril’’den önce Düşün ile ‘’Bir Kere’’ ve ‘’Pusula’’ şarkılarında featuring artist olarak yer aldın. Düşün ile hikayeni dinlemek isteriz. Beraber müzik yapma yolculuğuna nasıl başladınız?
Düşün’den Arsan benim Berklee College of Music’ten arkadaşım. Oradayken birlikte yazmaya ve çalmaya başlamıştık sonra ben Hollanda’ya gittiğimde yarıda kesilmişti. Düşün daha ilk teklilerini çıkarmadan bana “Bir Kere” şarkısıyla gelip “Bu şarkıda sen de olmalısın” dediler. Ben de parçadan inanılmaz etkilenip dahil oldum. Böylece hikayemiz başlamış oldu.
İlk single çalışman “Muscoril”in hikayesini anlatabilir misin? Aslında, genelde şarkı ismi olarak dikkat çekici ve çizgi dışı isimler kullandığını görüyoruz. Bunu bilinçli olarak mı yapıyorsun?
Muscoril’in beni kötü bir mentaliteden kurtaran bir parça olduğunu söyleyebilirim. Sözler aslında net bir şekilde hikâyeyi anlatıyor. Sürekli eve gelip, nedensiz yere üzgün hissettiğim ve ağladığım bir dönem vardı. Nedenini kestiremiyordum ve bu sinirimi daha da bozuyordu. Farkettim ki zamanında içime attığım şeylerin birikmesiymiş. Şarkıyı yazdığımda inanılmaz bir şekilde hafifledim bu nedenle sözleri bir nevi ağlamakla ilgili ve üzücü olsa da bu parçanın neşeli ve hafif olmasını istedim. Arsan’ın prodüksiyonuyla da bu gerçekleşti ve “Muscoril” oluştu. Parçalarımın isimlerini bilinçli olarak seçmiyorum, hepsi kendiliğinden gelişiyor.
Bu zamana kadar yaptığın çalışmalarda prodüktörlüğünü hep Arsan Salayfar üstlendi. Üretim süreciniz nasıl oluyor? Yollarınız nasıl kesişti? Sizin için “perfect match” de diyebilir miyiz?
Yollarımız 2018’de Boston’da kesişti. İkimiz de aynı anda Berklee College of Music’e başlamıştık. Hemen çok yakın arkadaş olduk ve beraber çalmaya ve bir şeyler üretmeye başladık. Ben kısa bir süre sonra Hollanda’ya taşındığım için bu yarıda kaldı ama 2020’de sonunda aynı şehirde buluşabildik. Üretim sürecimiz aşırı eğlenceli ve öğretici oluyor. Onu tanıdığım için çok şanslıyım. Evet, “perfect match” diyebiliriz.
Son teklin “AYIP!” ile tabulara karşı çıktın, insanlık, kadınlık, yaşam hakkı konularını ele aldın. Şarkı için “bu şarkıyı yazdığımda, yaşam hakkına karşı tüm olanları seyrederken bağlı olan ellerimin yavaşça çözüldüğünü, özgürleştiğimi hissettim”diyorsun. Şarkıyı yazmadan önce ve sonrasındaki ruh halinden bahsedebilir misin?
Şarkıyı yazmadan önce, çevremde olan bütün olaylar karşısında faydasız ve yapacağım hiçbir şeyin bir etki yaratamayacağını düşünüyordum. Parçayı yazmaya başladığımda ise gitgide heyecanlandım ve öfkemi yararlı bir şekilde yansıtacak bir alan buldum. Üretim sürecinde doğru sözleri bulmak her ne kadar zor olsa da, çok eğlendiğim ve gaza geldiğim söylenebilir. Şarkı bittikten sonra bu mücadeleye bir katkımın olduğumu hissettim. Benim için de en önemli nokta buydu.
“Türkiye’de ve Dünyada kadın olmak”, farklı ülkelerde yaşamış biri olarak sana ne ifade ediyor? Kadın olmanın yaşamındaki etkileri neler? Müziğine nasıl etkisi oluyor?
Cinsiyet fark etmeksizin değerlendirilmek ve buna göre yaşamak gerektiğine inanıyorum. Bu mücadelede elimden geldiği kadar kendi deneyimlerimi müziğime aktarmaya ve çevremdekilere yansıtmaya çalışıyorum.
Oldukça güzel ve dinleyicilerini özletmeden üretimlerin olduğunu görüyoruz. Bu şekilde sık sık üretmeye devam edecek misin? Önümüzdeki planların neler, başka ortaklaşa projelerin olacak mı?
Bir EP yapma planım var. Şu anda planlama ve üretim halindeyim. Tabii bunların nereye varacağını zamanla göreceğiz 🙂
Kapak Fotoğrafı: Mert Emek
İlk yorumu siz yazın!