Mert Ege Köse ile: Formun Kökenini Aramak Üzerine
Mert Ege Köse, Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitirdikten sonra kendi metal heykel atölyesini kurdu. Birçok farklı sergisinin yanı sıra ASAŞ Sanat yöneticiliğini de üstlenen Ege, heykellerinde formların kökenlerini irdeliyor. Heykellerinin bazıları kesin ve net formlar, bazıları da rastlantısal formlardan oluşuyor. Biz de Ege ile kullandığı malzemeleri, ASAŞ Sanat’taki işlerinin sanatına olan katkısı ve etkisi ve heykellerinde oluşturduğu formlar üzerine sohbet ettik.
Okuldan mezun olduktan hemen sonra atölyeni kurmanla birlikte, heykellerinin hepsinde metal kullandığını görüyoruz, özellikle de alüminyum. Bu malzemeyi kullanmanın özel bir sebebi var mı?
Metal malzemeyi kullanmaya başlamam okul döneminden geliyor. Prof. Meriç Hızal’ın atölyesinden mezun oldum. Bitirme projesi döneminde bir çok farklı malzeme denedim ama bana en yakın geleni, en çok anlaşabildiğim malzeme metal oldu. Daha sonrasında malzeme ile ilgili daha derinlemesine araştırma ve deneme şansı buldum. Asaş’ta ki görevime başlayana kadar alüminyum ile pek çalışmamıştım daha çok hazır metal malzemeler (hurda makine parçalar, çiviler, sac) ile çalıştım, daha sonrasında alüminyum benim için yeni bir kapı açtı.
Heykellerimin hepsinin metal olmasının sebebi metalin sorunları ve tekniğinin derinliğini henüz bitirememiş olmam ki bitecek gibi de durmuyor. Yapmak istediğim heykellerde zihnimde oluşan tasarım ile gerçek hayatta uygulanan arasında ki farklılıkları minimuma indiren şey ise teknik. Bu sebepten ötürü malzeme ve heykel tekniğimde ki deneme, araştırma enerjimi sadece metal üzerine yoğunlaştırıyorum.
Sanatını nasıl tanımlarsın? Heykellerinle aktarmak istediğin ortak bir tema var mı?
En sade şekilde şunu söyleyebilirim; her şeyin matematiksel ve geometrik açıklaması vardır. Gök cisimlerinden aşka, nefrete kadar her şey geometrik olarak açıklanabilir ve bu açıklama tekil bir birimin yapabileceği kadar sade değildir. Bu sebeple tekil birimlerin toplamı “şeyleri” açıklamaya yardımcı olur.
Heykellerine baktığımızda farklı formları incelediğini anlıyoruz. Mesela bazıları aynı formun tekrarlanmasından oluşuyor, bazıları farklı formların bir araya gelmesinden, sanki rastlantısal bir şekilde oluşuyor. Yaratım sürecin nasıl ortaya çıkıyor? Bu formları ne şekilde oluşturacağına nasıl karar veriyorsun?
Tasarım sürecinde geometriden sonuna kadar faydalanıyorum. Gerek şekil (daire, üçgen vs.) gerekse alan olarak. Bazen geometrik bir formu çizip sonrasında diğer alanları belirliyorum (renkli elemanlar ile) tabii bu kadar teknik anlattığım bir durum bazen sadece bir akşamüstünü anlatıyor olabilir. Tasarımın yaparken o anki son derece duygusal ve hissi olan durum ile son derece geometrik olanın harmanlaması ile ortaya çıkıyor.
Yeni bir işe başlarken nelerden ilham alıyorsun?
Bu sorunun çok net bir cevabı maalesef yok. Herhangi bir şey ya da okuduğum bir cümle bazen bir heykel üretmeme vesile olabiliyor. Bir gün çok anlam yükleyip ‘’ilham’’ veren bir şey, ertesi gün çok anlamsızlaşabiliyor. Bu sebepten ötürü yaratıcığı tetikleyen yegâne şeyin düşünmek olduğunu söyleyebilirim. En azından kendi açımdan.
Bir yandan aktif bir şekilde üretimlerine devam ediyorsun, diğer yandan da ASAŞ Sanat’ta yönetici olarak çalışıyorsun. İkisini birlikte nasıl yürütüyorsun?
Bu pozisyonu bir avantaj olarak görüyorum. Belirli bir kertede ortak bir öğrenme ve esinlenme platformu gibi oluyor. Başka sanatçıların projeleri üzerinde çalışmak da son derece keyifli olabiliyor. Bu noktada atölye çatısı altında herkesin deneyimlerini ortaya koyarak çıkarttığı bir sinerji meydana geliyor. Böyle bir atmosferi yaşamak çok kıymetli. Kendi üretimlerimi yapmak için de yeterli derecede zaman yaratabiliyorum.
Sanıyorum ASAŞ Sanat bünyesi altında sanat atölyeleri yapıyorsunuz. Başka ne projeler yapıyorsunuz? Burada çalışıyor olmanın sanatına nasıl bir katkısı oluyor?
ASAŞSANAT, ASAŞ Alüminyum Sanayi Tic. A.Ş. bünyesindeki bir sanat eseri üretim merkezi olarak kendini konumlandırıyor ve sanatçılara teknolojinin ve sanayinin imkânlarını sonuna kadar kullanabilecek bir alan sunuyor. Uzmanlaştığı alan alüminyum heykel üretimi olmakla birlikte, atölyelerinde yeri geldiğinde taş, ahşap gibi malzemeler de kullanılarak sanatçıların üretimlerine destek sağlanıyor.
Ayrıca ASAŞSANAT her iki yılda bir ulusal ölçekli heykel yarışmaları düzenliyor. Yarışmaya katılan eserlerden ödüle layık görülen 6 tanesi sergileniyor ve bütün üretim süreçleri ASAŞSANAT atölyesinde gerçekleşiyor. Bu yıl içerisinde Sakarya’daki fabrika arazisi içerisinde bulunan ASAŞSANAT binası da hizmete girecek. Bu bina bünyesinde sergileme alanları, atölye alanları ve sanatçıların çalışma odaları yer alıyor.
Özellikle bu yıl içinde heykel üretimine yönelik yapılan yatırımlar ile yakın gelecekte çok büyük ebatlı heykeller üretimi konusunda dünyanın sayılı heykel üretim tesisleri arasında yer alacak gibi görünüyor.
Takip ettiğim kadarıyla sürekli yeni eserler üretiyorsun. Peki yolda yeni bir sergi var mı?
Evet. Mayıs ayında solo sergim olacak. Şu anda o sergiye hazırlanmaya başladım. Henüz eskiz aşamasında olan işler. Galeri Işık Teşvikiye’de sergilenecek.
Kapak Fotoğrafı: Mert Ege Köse
İlginizi çekebilir: Melis Büyükerk’ten Cansu Sönmez ile Distopya Üzerine
İlk yorumu siz yazın!