İlk yorumu siz yazın!
Dune: Frank Herbert'in Romanından Beyaz Perdeye
Seri kitapları okumaktan ve o kitapların sinemaya uyarlanıp, güzel grafiklerle izleyebilme imkanına sahip olmaktan dolayı hep mutlu olurum. Genelde bu tip serilerin önce kitaplarıyla sonra da filmleriyle karşılaşıyordum. Ama bu kez öyle olmadı, gözümden dev bir bilim kurgu serisi kaçmış ve hatta filmi bile vizyona girmiş. Evet doğru tahmin, ilk olarak filmini izleyerek başladığım ve şu sıralar pek popüler olan bir bilim kurgu filminden bahsediyorum; Dune…
Öncelikle filmden başlayacak olursak, hâlâ vizyondayken herkese sinema salonunda izlemesini önerdiğim bir film olduğunu şimdiden söyleyebilirim. Çünkü film süre olarak uzun ve sahneler yoğun diyaloglar içermiyor, izlediğiniz ortama göre filmin etkisi değişebilir. Keyif alma açısından mutlaka salonda izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kitabını okumayıp konuya hakim olmamanıza rağmen filmin başından itibaren pek yabancılık çekmeyeceğinizi de eklemeliyim.
Oyuncu kadrosunda Timothée Chalamet, Zendaya, Rebecca Ferguson, David Dastmalchian, Jason Momoa, Dave Bautista, Oscar Isaac ve Javier Bardem gibi isimlerin yer aldığı yapım, oyuncuların başarılı performanslarıyla seyir zevki yüksek bir hale geliyor. Sahnelerin çarpıcı olmasında filmin müziklerini besteleyen Hans Zimmer’ın oldukça büyük bir payı var. Oyunculuklar, sahneler ve film müzikleri ile uzun zamandır izlediğim bir filmden böyle bir keyif almamıştım, Tenet dahil.
Güzel yanlarına değinmişken beğenmediğim birkaç noktayı da dile getirmek isterim. Öncelikle film karanlıktı, bazı sahnelerde ciddi kararmalar oldu. Benim gittiğim salona özgü müydü bilmiyorum ama duyduğum kadarıyla genel kanı film ışık açısından sınıfta kalmış. Diğer konu Zendaya. Yaklaşık bir buçuk saat boyunca (belki daha fazla) sadece flashback olarak gördük, onun dışında sadece son sahnelerde sesini duyduk -Gözlerim seni arıyor neredesin Zendaya-. Son olarak da filmde hikâye olarak bize şimdilik çok az şey verilmiş. Pastanın en güzel kısmının sona sakladığını hissedebiliyorsunuz. Bir sonraki filmde bu konuda umarım bizi tatmin ederler.
Şimdi de hikâyenin esas kısmına gelelim. Dune serisi Frank Herbert tarafından 6 orjinal kitap olarak yazıldı. Yazıldığı dönem de Hugo ve Nebula ödüllerini alarak büyük başarı kazandı. Seri şu şekilde;
- Dune (1965)
- Dune Mesihi (1969)
- Dune Çocukları (1976)
- Dune Tanrı İmparator (1981)
- Dune Sapkınları (1984)
- Dune Rahibeler Meclisi (1985)
Ne yazık ki Frank Herbert 7 kitap olarak tasarladığı serisini bitiremeden hayatını kaybetti ve o son kitap hiç yazılmadı. Böylece seri kısmen de olsa yarım kaldı. Ancak Frank’ın oğlu seriyi devam ettirip birkaç kitap daha yazmış ama orijinal seri şu an için 6 kitap olarak değerlendiriliyor.
Kitapların gezegenler ve hanedanlar üzerinden geçen bir konusu var. Dune, aslında çölle kaplı bir gezegen ve baharat adı verilen tozdan zengin olmasıyla, hanedanlardan ayrı “Fremen” olarak adlandırılan yerli halkın sahiplendiği bir gezegen. Dune, kendine has bir evren tasarlanması nedeniyle sıklıkla Yüzüklerin Efendisi kitap serisiyle kıyaslanıyor. Orta dünyaya modern bir rakip mi göreceğiz bilemiyorum ama benim için henüz yanından bile geçmedi… Serinin tüm kitaplarını okuduktan sonra fikirlerimi yorumlara eklerim. Şimdilik hoşça kalın!
Kapak Fotoğrafı: latimes.com
İlginizi çekebilir: Nisa Sümertekin’den Arsen Lüpen ve Lupin
Konuyla ilgi Barış Özcan yeni bir video yayınlamış, tavsiye ederim daha detaylı bilgiler vermiş: https://www.youtube.com/watch?v=h5jG8zKHVQ8
Uzun zamandan beri okuma listemde vardı, ama yayınevleri konusunda kararsız kalmıştım. (Arapça kelime ağırlıklı vs.) Şu an okuma halindeyim. Film, ilk kitabın tam yarısını anlatıyor. Bazı sahneler kitap ile oldukça uyumlu. Özellikle Paul'un annesinin Baş rahibe ile karşılaşmasındaki korkusu kitapta detaylı işleniyor. Bu ayrıntıyı izlemek güzeldi. Buna karşın doktorun ihaneti filmde çok yüzeysel kalmış. Kitapta bu detaylar var. Genel itibari ile filmi beğendim, oyuncu kadrosu çok iyi idi. ve 2. filmde gelecek oyuncular ile umarım bu kalitede devam eder. Yazınız için Teşekkürler.
Yayınevleri konusunda ben de seriye başlamadan önce araştırma yaptım, ithaki yayınevinin dilimize daha doğru bir çeviriyle kitapları bastığını öğrenince direkt onunla başladım. kitapta daha fazla detay var dediğiniz gibi ama öyle olması daha hoşuma gitti çünkü ben filmi izleyerek seriye başladım ve şimdi perde arkasını öğrenmek hoşuma gitti. Yorumunuz için teşekkürler 🙂