Küratör Rafet Arslan ile: "Boşlukta" Sergisi Üzerine
Sanatçı Metin Ünsal’ın tüm canlılara ve kadına yönelen eril şiddetin ruhlarda yarattığı hasarı odağına alan “Boşlukta” sergisi, 6 Ocak ile 3 Şubat tarihleri arasında, Rafet Arslan küratörlüğünde Galeri Işık Teşvikiye’de ziyaret edilebiliyor. Sergi küratörü Rafet Arslan ile Metin Ünsal’ın üretim pratiği, serginin alt metni, seçkide karşımıza çıkan disiplinler ve serinin gelecek projeleri üzerine sohbet ettik.
Uzun zamandır sanatçı Metin Ünsal ile küratöryel anlamda çalışıyorsunuz. Sanatçı “Hasar”, “Bedel” sergilerinin ardından şimdi de “Boşlukta” sergisi ile sanatseverlerin karşısına çıkıyor. İlk olarak “Hasar”dan başlamak istiyorum. Nasıl bir araya geldiniz, bu yola nasıl başladınız?
Metin Ünsal, biz beraber çalışmaya başlamadan önce konu üzerinde araştırma ve düşünce sürecine girmişti. Beraber sohbetler ile bu süreci derinleştirdik. Ardından oluşan çalışmaların izleyici karşısına nasıl çıkacağı üzerine yoğunlaştık. Bu süreç bizi bir seri sergi fikrine götürdü. “Hasar” ile yıllarca daha çok bir ressam pratiği ile bilinen Metin Ünsal’ın güncel bir perspektif ile ürettiği resim, heykel ve enstalasyonlarını ilk kez seyirci karşına çıkardık. Bu serinin ilk işaret fişeğinin aldığı pozitif tepkiler ile yavaş yavaş yol haritası belirginleşmeye başladı.
Sergi adları değişse de “şiddet” odağı ne yazık ki baki kalıyor. Kadına şiddet, temel mesele ancak şiddetin her türünün asla kabul edilemez oluşu bu seride de sık sık vurgulanıyor. Sanatçı şiddete karşı tepkisini üretimlerine nasıl yansıtıyor?
İnsanın insana, hayvana, doğaya uyguladığı şiddet biçimleri bu seri sergilerin ana izleği. Sürecin ülkemizde ve dünyada kadına şiddetin ayyuka çıktığı bir dönem ile çakışması bu vurguya sebep oluyor. Ama şiddetin estetize edilmesi yaklaşımına çok uzağız. Gerçekliğin yadırgatılarak aktarılacağı formların öne çıkması, ruh metaforunun kullanılması Ünsal’ın üretiminde belirleyici bir rol oynuyor.
İlk sergiden “Boşlukta”ya uzanan yolculukta, seneler içinde neler değişti, neler deneyimlediniz?
“Bedel” pandemi koşullarında bize çevrim içi gezilen bir sergi deneyimi yaşattı. Sergiler de ana kaygıya ses olacak kadın yazarların metinlerinin sürece katılması ile başlayan ve içinde kadınların inisiyatifinin ağırlığını koyduğu bir takım oluştu. Sergilerin farklı illere taşınma süreci yepyeni mekân, insan ve duyarlılıklar ile temas edilmesine vesile oldu diyebilirim.
Disiplin çeşitliliği bu süreçte ilk dikkat çeken değişikliklerden biri sanırım. Son sergide melez disiplinler kadar yeni denemeler de görüyoruz. Bunlardan bahsedebilir misiniz?
Metin Ünsal, üretimde deneye açık bir rotada ilerliyor. 40 yıla varan resim deneyiminin birikimlerinin yeni medyumlarla birleştiği bir süreç oldu. Heykellerin çeşitlenmesi yanında resim ve heykelin iç içe girdiği örnekler “Boşlukta” sergisinde yer alıyor. Bunun yanında sergi alanında özel bir oda kurduğumuz 3D animasyon bir çalışma için kolaborasyona açık bir üretim izledik. Ses tasarımına dek özgün ve uzman bir çalışma süreci oldu ve Metin Ünsal bu sürecin her basamağıyla aktif iletişim içindeydi.
Ünsal, aslında konuya ruhlar üzerinden yaklaşıyor. Kimliksiz, biçimsiz, boşlukta asılı kalmış ruhlar ile sanatçının bize anlatmak istediği nedir sizce?
Ünsal, ruhların uğradığı şiddetin yarattığı içsel ve dışsal tahribatı anlatıyor. Şiddetin kör göze parmak aktarımı dışında yabancılaşarak dile gelmesi söz konusu. Bu ruh formlarının hissettikleri, acıları farkı metamorfozlar ile izleyiciye aktarılması ana derdi oluşturuyor.
Sergi paralelinde hazırlanan bir de yayın var, bundan da bahsedebilir misiniz?
Farklı konular üzerine yoğunlaşmış ya da uzmanlaşmış kalemler bu dergi içinde yan yana geldiler. Sergi sürecindeki arkadaşlarımızın ciddi katkıları oldu içeriğin belirlenmesinde. Özellikle bu yayının ve serginin koordinasyonunu üstelen İpek Yeğinsü’nün kreatif katkısının altını çizmek isterim. Şiddeti dijital boyutundan psikolojik boyutuna ele alan metin, söyleşi ve farklı katkılar ile dinamik bir yayın oluştu.
Serinin yeni durakları aslında şimdiden belli. Peki önümüzdeki sergi planında neler yer alıyor?
Sergilerimiz Mart ayı başında İzmir’de iki mekânda “Hayalet Şiddet” başlığıyla devam edecek. Galeri A ve İzmir Sanat bu eş zamanlı sergilere ev sahipliği yapacak. Ve ardından planladığımız Ankara, Bodrum ve Mardin sergileri için temaslarımız sürüyor.
Kapak Fotoğrafı: Kayhan Kaygusuz
İlginizi çekebilir: Artsy Magger’dan İstanbul Sergi Takvimi
İlk yorumu siz yazın!