Marmara Engelsiz Yaşam Gazetesi: Fark Etmek İçin Okuyun
Fark etmek için okuyun: Hepimizin aynı gezegeni paylaştığını, aynı havayı soluduğunu ancak hepimizin aynı koşullara sahip olmadığını. Küçük bir sorgulama faydalı olabilir belki. Dürüst olun kendinize ve sorun: Bu farkındalığa gerçekten ne kadar sahipsiniz? Görme engeli olan, işitme engelli, ortopedik engelli, zihinsel engelli ya da bakıma muhtaç yaşlıların nasıl hayatlar sürüyor olabileceği ile ilgili ne kadar bilgi ve farkındalık sahibisiniz? Bu konuda bir şeyler yapmak için Marmara Engelsiz Yaşam Gazetesi ile tanışabilirsiniz. Ben öyle yaptım.
Bu sabah kapı çaldı, açtım. Karşımda gencecik bir adam, elinde gazeteler. “Marmara Engelsiz Yaşam Gazetesi adlı bir gazete çıkarıyoruz” dedi, amaçlarının toplumda engelli bireyler ile ilgili farkındalığı artırmak olduğundan bahsetti. Ayak üstü konuştuk biraz. “Çoğu insan artık dinlemiyor bile…” dedi. O gönüllü olarak dağıtıyormuş gazeteleri. Kapı kapı gezerken karşılaştığı tepkileri dinledim. Kapıyı açmayanlar mı dersiniz, açıp sonra yüzüne kapatanlar mı, bu duyarlı harekette illa bir art niyet arayıp polisi çağıracağını söyleyenler mi… Ne zaman bu kadar toleranssız olduk birbirimize karşı? Ne zaman kendi sesimizden başka sesi duymak istemez olduk? Birbirimize güvenimizi ne zaman kaybettik bu kadar?
Gazeteyi aldım, okumaya başladım. Her bir yazının arkasındaki çalışmayı, emeği, en önemlisi motivasyonu hissetmeye çalıştım: Toplumda engelli bireyler ile ilgili farkındalığı artırmak. İçim umutla doldu, “ne mutlu, hala güzel amaçlar uğruna elini taşın altına koyan insanlar var” dedi kalbimden gelen ses… Biraz size Marmara Engelsiz Yaşam Gazetesi’nden bahsetmek istiyorum şimdi. Onları tanımanızı isterim, dilerseniz gazetenin bilinirliğini artırmak adına çevrenize bahsedebilir, maddi bir destek vermek isterseniz gazetenin kurucusu Siber Demiray ile iletişime geçebilirsiniz (ben seve seve sizi kendisine yönlendiririm) ya da gazetelerini alabilirsiniz.
Gazetenin ilk sayfasındaki “Farkında Ol, Fark Et” manşeti şöyle bir sarstı beni… Her şey ama her şey fark etmekle başlıyor… Ve değişim için bu farkındalıklar ile aksiyon almak gerekiyor. Gazetede görme engelinin nedenleri, engelliler için açılan meslek edinme kursları, engellilerin hangi vergi indirimlerinden yararlanabildiği, Türkiye’de engelliler ve spor ilişkisi gibi konularda bilgilendirici yazılar yer alıyor.
Okuduğum yazılardan birinde, kalbime çok dokunan bir bölümle karşılaştım. Paylaşıyorum ki, kötü niyetle olmasa dahi özensizce ve duyarlılıktan yoksun bir şekilde kullandığımız bazı ifadelerin etkilerini fark edelim. Erişilebilirlik Uygulamaları ve İletişim Danışmanı Adem Kuyumcu diyor ki: “Kör ifadesini kullanmak ayıp değildir. Görme engelliler de bunu sorun olarak görmüyor. Ama kör kelimesinin diğer insanlar arasında birbirlerine hakaret amaçlı ‘kör müsün?’ denilerek kullanılmasından rahatsız oluyorlar. Sonuçta körlük bir kültürdür. Kabul edilmesi gerekir. Ancak kör müsün, sağır mısın, spastik misin ifadelerini hakaret ifadesi olarak kullananlar bunların sevdiği ya da saygı duyduğu bir kişi için kullanılmasını istemez ve bunu sorun olarak kabul eder.”
Gazeteyi okurken öğrendiğime göre, 10 – 16 Mayıs Engelliler Haftası’ymış. Bu değerli bilgiyi de sizinle paylaşmış olayım. Dilerim Engelliler Haftası’nı beklemeden bu konu üzerinde önce kendimizi sorgular, belki çok yakın çevremizde ya da daha da büyük çapta neler yapabileceğimizi düşünür, küçük de olsa çeşitli aksiyonlar alırız…
Gazeteyi okuduktan sonra Siber hanımı aradım, uzun uzun konuştuk. Onlara sağlanan destekler ile engelli bireylere ihtiyaç duydukları çeşitli yardımcı aparatları aldıklarını, bakıma ihtiyacı olduğunu öğrendikleri bireyleri özel olarak ekipçe ziyaret edip destek olduklarını öğrendim. Datça’ya geldiklerinde haberleşeceğiz, burada bir gün yolda tanıştığım görme engelli amcayı ziyaret edeceğiz.
Özetle, onları tanıyın istedim. Hala güzel insanlar var. Umut var. Yardımlaşma var. Biz bu çabaları takdir edip yaydıkça ve paylaştıkça daha da olacak… Yazımı gazetenin son sayfasında yer alan, sevgili Mehmet Şahin’in kaleme aldığı güzel şiir ile bitirmek istiyorum:
Gücünüz yerindeyse,
Sağlıklıysa başınız,
Bir engelli görürseniz,
Sevgiyle yaklaşınız.
İnan kimse istemez,
Eksik olsun bir yeri,
Sağlamsan yavrum şükret,
Değerlendir günleri.
Engelli kardeşlerim,
Asla üzülmeyiniz,
Hayat herkese güzel,
Bizlerse sizinleyiz.
~ Mehmet Şahin
Kapak fotoğrafı: İrem Bali
İlginizi çekebilir: Selin Kaya’dan Düşler Akademisi
İlk yorumu siz yazın!