Melekler Köyü: Tarihi Yalıları ile Arnavutköy'e Bir Bakış
Tarihi ahşap konakları ile eski İstanbul ruhunu yaşatmaya devam eden Arnavutköy, içinde sakladığı kültürel değerlerle İstanbul’un özel yerleriden biri. Cumbalı evleri ve şirin kahve dükkanlarıyla sevimli bir İstanbul kasabası olan Arnavutköy’ün Doğu Roma döneminden başlayan popülerliği günümüze kadar sirayet ediyor. İşte İstanbul’un balıkçı kasabası Arnavutköy’ün hikayesi…
Şimdilerde balık restoranları ile İstanbul’un en popüler semtlerinden biri olan Arnavutköy, geçmişinde de balıkçılıkla geçimini sağlıyor. Boğazın en güzel noktasına konuşlanan Arnavutköy, Antik Yunan’da sahip olduğu kireç ocaklarından dolayı ‘ocak’ anlamına gelen ‘Hestia’ adıyla anılıyor. Doğu Roma’nın Hristiyanlığın kabul etmesi ardından kültürel bir değişim yaşayan Arnavutköy, inşa edilen kiliselerle dini bir kutsiyet kazanıyor. Zaman geçtikçe çok kültürlü bir yapıya dönüşen Arnavutköy, bu kutsiyetine farklı dinlerin mabetlerini de ekleyerek günümüze kadar ulaşıyor.
Melekler Köyü Arnavutköy
Tarih boyunca yaşamın mütemadiyen devam ettiği Arnavutköy, her dönemde sahip olduğu özelliğe göre farklı isimler veriliyor. Arnavutköy’e geçmişte Melekler Köyü denmesinin nedeni ise Doğu Roma İmparatoru Ayios Mihael’in inşa ettirdiği bir kiliseye baş melek Miheal’in mozaiğini yaptırması. Bölgeye adını veren bu kilise ne yazık ki günümüze kadar ulaşamıyor. Kilisenin zaman içinde yok olması ve bölgenin farklı karakteristik özellikler kazanması da isminin değişmesine vesile oluyor.
Günümüzde hala eski İstanbul ruhunu yaşatan Arnavutköy, İstanbul fethedilmesinin ardından Müslümanların iskan etmediği nadir yerlerden. Bu durum Arnavutköy’ün karakteristik kimliğini korumayı sağlıyor. Fetihten sonra tarihi yarımada ve çevresine iskan edilen Müslüman halkın neredeyse bir haber olduğu Arnavutköy ve çevresi geçmişte çoğunluğun Rum, Musevi ve Arnavutlardan oluştuğu bir bölgeydi.
Kendi şarapları üretmeleriyle bilinen Arnavutlar, Arnavutköy’e yerleştikten sonra kendi üzüm bağlarını kurup şaraplarını ürettiyorlar. Öyle ki bu durum ileride Arnavutköy’ün İstanbul’un en önemli eğlence merkezi olmasını sağlaıyor. İçki tüketimi konusunda oldukça önemli bir yere sahip olan Arnavutköy, 19. yy sonu 20. yy başlarında meyhane kültürünün en önemli merkezleri haline geliyor. Arnavutköy, İstanbul’un Beyoğlu’ndan sonra gelen en önemli eğlence mekanlarına ev sahipliği yapıyor. Hatta Arnavutköy, o dönemde ‘Küçük Beyoğlu’ olarak anıllıyor…
Arnavutköy ve Evliya Çelebi
Osmanlı topraklarını adım adım arşınlayan Evliya Çelebi’nin elbette ki payitahtın en şirin yerlerinden biri olan Arnavutköy ile ilgili kaydetti birtakım bilgiler vardır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Arnavutköy’den bahsederken şu ifadeleri kullanıyor: “Leb-i deryada bin kadar bahçeli mamur haneleri vardır ki, cümle Rum ve Yahudi’ye mahsus olup cami, mescid, imaret yoktur. Bir küçük hamamı vardır. Dükkanları dar mahalde vaki olduğundan bağ ve bahçesi azdır. Ekmeği ve peksimeti beyazdır. Yahudileri sahib-i zevk ve ehl-i sazdır. Rum Hıristiyanlarının ekseri kavmi Lazdır. Cemaati Müslimi gayet azdır.“
Arnavutköy’de Kısa Bir Tur
Tarihi konaklarıyla her adımda bizi yüzyıllar öncesi İstanbul’una götüren Arnavutköy, Musevilerin, Arnavutları, Rumların ve kısmen de Türklerin komşuluk yaptığı İstanbul’un en şirin köylerinden biriydi. Arnavutköy, Varlık Vergisi ve nüfus mübadelesi gibi nedenlerden dolayı kozmopolit yapısını günümüzde koruyamasa da geçmişin izlerini en güzel şekilde yaşatmaya devam ediypr. Arnavutköy’ün bu çok kültürlü yapısı sayesinde sinagog, cami ve kiliseyi aynı anda görmeniz oldukça muhtemel bir olay. Ancak Musevilerin inşa 1654 yılında inşa ettikleri Etz Ahayim Sinagogu, 1887 yılında çıkan büyük bir yangınla yok oluyor. Çıkan yangında evsiz ve ibadethanesiz kalan Yahudi halk, Yahudilerin çoğunlukta yaşadıkları Balat, Kuzguncuk ve Ortaköy civarına yerleşiyor.
Arnavutköy Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi
Kilisenin Bizans döneminde inşa edildiği, bugünkü halini 1899 yılında yapılan düzenlemeye aldığı kabul ediliyor. Ortodoks halk için oldukça önemli bir yere sahip olan Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi, Rumlar tarafından iyileştirici gücü olduğuna inanılıyor.
Arnavutköy Ayazmalar
Rum Ortodoksları için oldukça önemli bir yere sahip olan Ayazmalar ismi Rumcada kutsal yer anlamına gelen ‘hagiasma’ kelimesinden geliyor. Ayazma çoğunlukla aziz ve azizelere ithaf edilen şifalı su kaynaklarına verilen isim. Ayazmaların olduğu yere genellikle azize ya da azizlere adanan kiliseler inşa ediliyor. Arnavutköy’de Fotini, Kiryaki ve Paraskevi olmak üzere toplamda 3 tane ayazma bulunuyor. Her biri de farklı aziz ve azizelere adanıyor.
Arnavutköy’de Kahve Molası
Arnavutköy’ün cumbalı evlerle dolu tarihi sokaklarını adım adım gezip tarihini bir nefeste solukladıktan sonra hemen mis gibi kahve dükkanında kahve ve kurabiye eşliğinde kitap okuyarak keyifle dinlenelim. Gezilerin en keyifli yanlarından biri de gezi sonunda sakin ve keyifli bir kahve dükkanına oturup gezinin kritiğini yaparak notlar almak olabilir. İşte gezinizi sevimli bir final yapacağınız Arnavutköy mekanları arasında: Doorstep, Cutie Cake Co. ve Melina Kantine var.
Doorstep
Kahvesiyle nam salmış bu mekan, Arnavutköy’ün en keyifli yerlerinden biri. Eğer şanslı gününüzde iseniz Doorstep’te lezzetli bir filtre kahve eşliğinde gezi notlarınızın üzerinden geçebilirsiniz.
Cutie Cake Co.
Arnavutköy’ün en şirin mekanlarından biri olan Cutie Cake Cafe’de kahvenizin yanında lezzetli pastalardan ya da kurabiyelerden alarak gününüzü tatlı bir anla sonlandırabilirsiniz.
Melina Kantine
Arnavutköy’ün simgelerinden biri olan Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi’ne komşu olan mekanın farklı damak lezzetlerine hitap eden tatlılarını deneyimleyerek kahve keyfinizi renklendirebilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: alevision.co (unsplash.com)
İlginizi çekebilir: Tuba Nil Dengiz’den Arnavutköy ve Kuruçeşme’de Lezzet Yolculuğu
Merhaba saydığınız mekanlar fena değil ama hepsi çok küçük en geniş olanı Melina Kantina orası da küçük sayılır . Diğer birkaç yer var bence onlara da değinin bir daha yazı fırsatı olursa .
Selamlar çok teşekkürler paylaşım için bende Melina Kantina'da yer bulamadım oturacak yer pek yoktu . Sonrasında Crepan'a gittim . A bit of Eggo'da da yer oluyor .