Geride bıraktığımız Fashion Week Istanbul, birbirinden keyifli moda filmi gösterimleri, defileler ve koleksiyon sunumlarına sahne oldu. Bunlardan biri de Niyazi Erdoğan’ın kökleri Anadolu’nun derinliklerine ve çok eski zamanlarına dayanan nakkallardan (hikaye anlatıcıları) ilham alan Sonbahar/Kış 2022-23 koleksiyonuydu. Biz de kendisiyle FWI ve modanın geleceği üzerine sohbet etme şansı yakaladık.

Öncelikler merhaba, biz sizi uzun zamandır takipteyiz ama yeni tanışacak theMagger okuyucuları için hikâyeyi biraz başa saralım. Esasen İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümü mezunusunuz. Moda tutkunuzu somut bir gerçekliğe dönüştürme süreciniz nasıl oldu? Mimar genleriniz koleksiyonlarınıza yansıyor mu?

Moda tasarımı, ortaokul yıllarımdan beri ilgimi çeken bir meslekti. Lise yıllarında, üniversite tercihimi yaparken, teknik tarafımla, sanatçı kimliğimi bir araya getirebileceğim mimarlık eğitimini tercih ettim. Dört sene profesyonel olarak mimarlık yaptım ve aynı zamanda mimarlık tarihi üzerine yüksek lisansımı tamamladım. Bu süre zarfında, sektör değiştirebilmek için yollar aramaktaydım ve İHKİB’in genç moda tasarımcıları yarışmasına katılmaya karar verdim. 2003 senesinde finale kaldığım yarışmadan sonra aldığım iş tekliflerinden gelişimime en çok desteği verecek firmada çalışmaya başladım. Bu geçiş süreci biraz sancılı olmasına karşın, sektörde birçok yeni bilgi edindim. Mimari bakış açısı, koleksiyon kurgusunu oluştururken bana çok yardımcı oluyor. Bütünü oluştururken, detay zenginliğini yakalamak da mimarlık disiplininin bana kattıklarından.

2022 İlkbahar/Yaz koleksiyonunuz dünyada yaşanan iklimsel değişimlerden yola çıkmıştınız. Sürdürülebilirlik konusu özellikle son iki yıldır her yerde karşımıza çıkarken tasarımcı olarak sizin bu farkındalığa bakış açınız nedir?

Tasarımlarımda sürdürülebilirlik konusunu iki farklı açıdan değerlendiriyorum. İlki seçtiğimiz konular ve lokal değerler üzerinden kültürel sürdürülebilirlik diğer ise yakın çevremizden seçtiğimiz materyallerle, daha az karbon ayak izi bırakarak, kaynakları doğru değerlendirmek olarak karşımıza çıkıyor. Kavram her ne kadar, endüstrinin doğa ve dünyanın geleceği konusunda duyarlı davranmasını gerektirse de çoğunlukla yaygın bir pazarlama stratejisi olmaktan öteye gitmiyor bence. Tüketime dayalı bir endüstrinin, katma değeri yüksek daha az tüketimi desteklemesi, kullanılan materyallerin geri dönüştürülmüş olması kadar önemli bence.

Koleksiyonlarınızda hem erkek hem de kadın giyime yer vermeniz çok etkileyici. Androjen görünümlere ilgi de artarken modanın geleceğinde bu sınırların çok daha saydam olacağını söyleyebilir miyiz?

Yeni yetişen kuşağın kendilerini, cinsiyet, din, ırk gibi kavramlardan bağımsız olarak tanımlamaları, giyim konusunda da bugüne kadar oluşturulmuş kuralların yeniden sorgulanmasına sebep veriyor. Bizler de koleksiyonlarımızda, çok keskin ayrımların yerine, her bedene uyumlu, kadınların ve erkeklerin aynı anda tercih edebilecekleri ürünlere yer veriyoruz. Önümüzdeki dönemde sınırların daha da silikleşeceğini düşünüyorum.

Türk moda ekolünde size ilham veren tasarımcılar hangileri?

Birlik duygusuyla yaptığı işlerden dolayı Bahar Korçan ilham verici tasarımcılarımızdan. Yarattığı hikayelerin, form dönüşümlerindeki deneyselliğinden ötürü Hakan Yıldırım. Meslek aşkı ve yüksek kalite tutkusu sebebiyle Yıldırım Mayruk.

Evden hızla çıkmanız gereken bir gün ne giyersiniz?

En çok kendi tasarladığım sweatshirtlerle rahat ediyorum. Renk kullanmayı çok sevdiğim için ayakkabı, çorap gibi aksesuarlarla görünümümü renklendiriyorum. Artık denim pantolonların çok ağırlık yaptığını düşünüyorum ve bu sebeple yünlü kalitelerden dikilmiş hafif pantolonlar hareket alanımı genişletiyor.

Bu yıl FW Istanbul kapsamında koleksiyonlarını sunacak genç tasarımcılar arasından “mutlaka takip edin” dedikleriniz var mı? 

Gökhan Yavaş, Selen Akyüz her daim mercek altında olmalı.

Son olarak ajandanızda yakın gelecek için size heyecan veren neler var? 

Seyahat etmeyi çok çok özledim. İlk fırsatta Urfa ve Göbeklitepe’ye gitme fikri beni heyecanlandırıyor.

Kapak Fotoğrafı: Niyazi Erdoğan