Yolum her ne sebepten ülkemizin hangi köşesine düşerse düşsün , orada bir yer deneyimlemeden dönmek istemiyorum. Orada neler var, nereler görülmeli ya da neler yenmeli. Belki de orada ilk ve son bulunuşum bu sebepten gün sonunda aklımda oraya dair güzel anıların kalması ya da  bana orayı hatırlatacak deneyimlerin olmasının bana çok keyif vereceğini biliyorum. Spontane bir şekilde ilk defa gittiğim Trakya’da, adını yıllardır duyduğum ve sürekli gitmek için planlar yaptığım bir yer olan Barel Bağ Evi’ne bu sefer kesin gidiyorduk.

Barel Bağ Evi , Tekirdağ Karaevli Köyü, Eski Bağlar mevkiinde bulunuyor. İstanbul’a çok yakın, yaklaşık 2 saatte buraya ulaşmak mümkün. Hafta sonu günü birlik plan yapmak isteyenler, şehirden uzaklaşıp biraz olsun sakin yerlerde kısa bir mola vermek isteyenler için harika bir kaçış noktası olacağından şüphem yok. Yeşil ile mavi arasında bir yolculukla ulaşılan Tekirdağ, Trakya’nın en verimli topraklarına sahip. Yol boyunca gözlerinizi bir dakika bile ayıramayacağınız kanola tarlaları büyüleyici bir etkiye sahip. Küçük köyler, kanola tarlaları ve bolca yeşillik arasından geçerek Barel Bağ Evi’ne ulaşacaksınız.

Arabayı park eder etmez büyük bir üzüm bağıyla karşılaşacaksınız. Yaklaşık 100 metre bir yürüyüş yolu bulunuyor. Üzüm bağlarının hemen kenarından ilerleyen bu yolda, dipleri beyaz taşlarla süslenmiş zeytin ağaçları ve çeşitli meyve ağaçları var. Aynı zamanda her ağacın üzerinde hangi meyve olduğuna dair isimleri görmek mümkün. Kayısı, hurma, incir, vişne, mürdüm eriği, badem, erik, hünnap ve iğne gibi onlarca ağaç var.

Yürüyüş yolunun bitmesiyle birlikte çakıl taşları üzerinde kurulmuş masalar, ağaçlar arasında bulunan küçük lambalar, fıçılardan  ve şarap şişelerinden dekorlar gözüme ilk çarpan hoş detaylardan. Deneyimlediğim bir çok bağ evinin aksine Barel’de menü oldukça zengindi. Günün hangi saatinde giderseniz gidin kahvaltıdan tatlıya kadar birçok seçenek ve öğün mevcut. Biz tercihimizi atıştırmalıklar ve başlangıçlarda yana kullandık. Peynir tabağı, füme et tabağı, güveçte brie peynir ve şaraptan oluşan tadım setini istedik.

 Tadım setinde 6 çeşit şarap bulunuyor. Her bir kadehte 5 cl bulunan şarapların tatları hafiften biraz daha ağıra doğru olan sunumlarla birlikte Z şeklinde sıralanmış halde masalarımıza geliyor. Tadım setinin yanında yöresel peynir ve zeytin ezmeli köy ekmeği de eşlik ediyor. Ekipten birileri muhakkak size şaraplar hakkında bilgiler veriyor. Şarapların isimlerinden ve tatlarından bahsedecek olursam: Chardonnary, Barel rose , Barel syrah, Barel cab, Saul & Syrah, Barel Lima ve Barel Reserve. Benim damak zevkime göre ve içimi çok yumuşak olduğundan Chardonnary ve Rose şaraplar en çok hoşuma giden oldu. Bağ Evlerine geldiğiniz zaman birkaç şarabın tadına bakma şansınızı kullanmanızı tavsiye ediyorum, tatlar arası geçişler çok keyifli olabiliyor.

Ek olarak, Barel’de aklınızda kalan ve çok hoşunuza giden şarapları satın alabiliyorsunuz. İstanbul’dan gelecek olanlar için 2-iki saalik yola değeceğinden emin olabilirsiniz. “Acaba bu hafta sonu ne yapsak?” sorusunun çok güzel bir cevabı bence Barel Bağ Evi. Son olarak rezervasyonun çok önemli olduğunu da hatırlatmak isterim. Umarım buraya gittiğinizde en az benim kadar güzel vakit geçirirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Esra Özocak

İlginizi çekebilir: Bahar Coşkun’dan Dessera Bağ Evi