Yaz demek mavi demek, mavinin bin bir tonu demek. Yıl boyu hep hayali kurulup zamanı gelince de ilk fırsatta kendimizi bırakmak istediğimiz o mavilikler. Sosyal medyadan ya da çevremizden aldığımız tavsiyelerle yaz mevsimi için  aklımızda çeşitli rotalar oluşturmaya çok önceden başlayabiliyoruz. Bazılarımız yıllık izinleri, bazılarımız resmi tatilleri, bazılarımız ise kısa hafta sonu kaçamaklarını kullanarak rahatlamaya çalışıyor. Ben de bu kaçamaklar için ideal olabileceğini düşündüğüm bir adresi mercek altına alıyorum bugün: Bizim Ev Datça.

Ülkemiz Ege’den Akdeniz’e uzanan sahil şeridinde birbirinden güzel sahil kasabalarına, gizli kalmayı başarabilen ve henüz bir  işletmeye sahip olmayan göz alıcı koylara ya da işletme sayesinde çok daha güzel bir yer haline gelen ve daha keyifli olan birçok doğa harikası yere sahip. Bunların en başında gelebilecek kadar güzel bir yer olan Datça, tertemiz koylarıyla adeta bir akvaryum. Kargı Koyu, Akvaryum Koyu, Hayıtbükü, Ovabükü, Palamutbükü bunlardan sadece birkaç tanesi.  Benim kısa da olsa zaman geçirme fırsatı bulduğum Kargı Koyu kendine hayran bırakmayı başardı diyebilirim. Kargı Koyu kendi kadar güzel bir işletmeyle buluşmuş ve doğal yapısına dokunulmadan küçük dokunuşlarla Bizim Ev Datça kurulmuş. O atmosferi anlatmak güç olsa da olabildiğince sizlere aktarmak için çok heyecanlıyım. 

Bizim Ev Datça, 2015 yılında kurulmaya başlanmış bir işletme. Günden güne hep üstüne koyulmaya çalışılarak büyük emeklerle ve yeniliklerle 2022 yılına kadar başarıyla gelmiş. Datça’ya özgü taş evlerden esinlenerek kurulan bu işletmede taş odalar ve vagon evler bulunuyor. Her yaştan misafir kabul ediliyor ve burada her kapı denize açılıyor. Birbirleriyle karşılaştırılamayacak kadar güzel olan konaklama yerlerinin kendilerine özgü dizaynları var. Kiminde iskeleye en yakın konumda bir odadasınız, kiminde çimlerin üzerinde kargı koyunu karşınıza almışsınız, kiminde kendisine ait bir verandası bulunan bir vagon evdesiniz, kiminde ise kendi mutfağınız olan ve asma katı bulunan bir evde. Kimsenin kimseyi sesiyle rahatsız etmediği, günün her saati başka bir keyif aldığım ve kendimi özgür hissedebildiğim bir alandı burası.

Bizim Ev, güzel odalarının yanı sıra, pek çok yönüyle keyifli bir deneyim vadeden bir restorana sahip. Restoranın dekoru, yemeklerin çeşitliliği, lezzeti ve bir o kadarda kendine has lezzetli içecekleri bizi mest etti. Aynı zamanda her noktasında olduğu gibi restoran kısmında da bizlere yardımcı olmak için bekleyen mükemmel bir ekip oluşturulmuş. 

Kargı Koyu’nun denizinden bahsetmem gerekirse, pırıl pırıl bir görsel şölen diyebilirim. Upuzun bir iskelede oturup kendinizi kargı koyunun güzelliğine bırakabilir ya da o tertemiz suya kendinizi bırakabilirsiniz. Gözünüzü denize açtığınız Bizim Ev’de gün doğumunu izlemek ise muazzam bir his, mutlaka erken kalkıp bu deneyimi yaşayın derim.

Burada yer bulmak biraz zor olabiliyor. Hatta sezonda yer bulmak neredeyse imkansız. Aldığım bilgilere göre rezervasyonlar kış döneminde açılıyor ve ortalama iki hafta için tükeniyor. Sosyal medya hesapları oldukça başarılı. Instagram hesapları dışında web sitelerinde de istediğiniz her bilgiye ulaşabilirsiniz. Buralardan takip ederek rezervasyon alımlarında yaz için ya da ilkbahar için yerinizi garantileyebilirsiniz. Benim şimdiden gelecek sene için planım hazır diyebilirim. 

Arabanızı park edip içeri adım attığınız an itibari ile Bahadır Bey’in sıcacık karşılamasıyla keyifli ve bir o kadarda memnun ayrılacağınız hatta tatil süresince otelden ayrılmaya ihtiyaç bile duymayacağımız tatiliniz başlamış bulunacak. Bizim değil hepimizin evi olan Bizim Ev Datça mutlaka çizilen rotalarımızda ilk sırada yerini almalı. Şimdiden iyi tatiller.

Kapak Fotoğrafı: Esra Özocak

İlginizi çekebilir: Ecem Özden’den Datça Rehberi