Gucci’nin Milan Moda Haftası’nda podyuma 68 ikiz model çıkarması, Kanye’nin Paris Moda Haftası’nda çamurlar içindeki Balenciaga podyumuna çıkarak şovu açan kişi olması… Moda dünyası son birkaç haftadır, çoğunlukla dijital şovlarla ve sakin geçen iki yılın intikamını alırcasına çizgi dışı şovlarla bizi beslerken, Coperni Bella Hadid’i merkeze alan şovuyla en çok konuşulan olmayı başardı.

Arnaud Vaillant and Sébastien Meyer tarafından 2019 yılında kurulan ve ismini Prusyalı gökbilimci Nicolaus Copernicus’dan alan Coperni, moda sahnesinde göreceli olarak yeni sayılsa da kuruluşundan bu yana inovasyon ve teknolojiden beslenen minimal anlayışın temsilcisi konumunda. Aslında Bella Hadid’li sahne şovu bu yıl dikkatleri Coperni’nin üzerine çeken ilk girişimleri de değil. Bir arzu nesnesi olarak anılan ve yıl boyunca sosyal medyanın her formunda karşımıza çıkan “cam çanta” da yine Coperni’nin deneysel yaklaşımından çıkan bir yaratımdı.

Paris Moda Haftası’na geri dönecek olursak Coperni, el yapımı cam çantalar, anti bakteriyel kıyafetler ve XR ile çektikleri moda kampanyalarının ardından bu kez de viral olmayı başaran bir podyum anıyla karşımıza çıktı. SS23 şovunun kapanışı için, üzerinde lazer kesim bir iç çamaşırı dışında hiçbir şey olmayan Bella Hadid podyuma adım attı ve bir grup bilim insanı üzerine, yeni ve gelişmiş teknoloji bir sıvıyı spreyle uygulamaya başladı. Parça parça uygulanan sıvı işlemin sonunda bir elbiseye dönüştü ve Hadid sprey elbisesiyle kapanış yürüyüşünü yaparak podyumu terk etti.

İlgi çekici olmasının yanı sıra şovu bu denli özel kılan ve viral olmasını sağlayan şey, moda tarihine atıf yaparken aynı zamanda teknoloji ve moda ilişkisinin geleceğine ışık tutuyor olması. Zaman çizelgesinde geriye yürüyecek olursak Coperni’nin spreyli performansı, Alexander McQueen’in 1999 yılındaki ilkbahar-yaz şovunu anımsatıyor. McQueen defilesinde de Shalom Harlow podyuma beyaz bir elbiseyle çıkmış; elbise catwalk sırasında arabaların boyanması için kullanılan cihazlarla spey boyayla boyanmıştı.

Coperni’nin sprey elbisesinin temellerindeyse İspanyol moda tasarımcısı/ bilim insanı Manel Torres ve onun Londra Bioscience Innovation Centre’daki takımının parmağı var. Hadid’in üzerine kıllanılan sıvı materyal polimer bir sıvının içerisine bekletilmiş liflerden oluşuyor ve vücutla temas eder etmez biçim alıyor. Materyale dair en heyecan verici şeyse sürecin tersine de işleyebiliyor olması. Yani oluşan elbise yeniden sıvıya dönüştürülüp tekrar kullanılabiliyor. Bu da son dönemde moda dünyasının kullanmayı çok sevdiği bir kelime olan “sürdürülebilir moda” tanımına bambaşka bir boyut kazandırıyor.

Bu viral Coperni anının yarattığı bir tartışma da sanat ve moda ilişkisi üzerinden şekilleniyor. Kimi izleyiciler sprey elbiseyi “Eğer birileri size modanın sanat olmadığını söylerse onlara bunu gösterin” yorumlarıyla paylaşırken diğerleri Miuccia Prada’nın “Moda sanat değildir. Ama günün sonunda kimin umurunda?” yaklaşımını benimseyerek bunun yalnızca bir şov olduğunu savunuyor. Coperni’nin kurucularından Meyer ise moda tarihine girmeyi başaran bu an için Vogue Business’a verdiği röportajda: “Tasarımcılar olarak bizim görevimiz yeni şeyler denemek ve olası bir geleceği sunmak. Bundan para kazanmayacağız ama güzel bir andı ve insanlarda duygu uyandırdı.” açıklamasını yapıyor.

Sanat-moda çağrışımları konusu açılmışken belki de Coperni’nin şovunu belki de Yoko Ono’nun seyircilerin önüne elbise ve bir makasla oturup, seyircilere elbisesini parça parça kesme şansı tanıdığı “Cut Piece” performansının her anlamda tam tersi gibi düşünebiliriz? Ya da belki de modayı ve giysileri sevmek sanat referanslarına ihtiyacımız yoktur? Her durumda, Coperni’nin teknolojiden beslenen yaratıcı fikirleri ve çizgi dışı uygulamalarının daha fazlasını görmeyi hevesle beklediğimiz kesin.

Kapak Fotoğrafı: Elle

İlginizi çekebilir: Chic Magger’dan Moda Sanat İlişkisi