Moda tarihini gözünüzün önüne getirin. Tıpkı Chanel’in küçük siyah elbisesi gibi, bugün klasik olarak adlandırdığımız her şey aslında yenilik arayışından doğuyor. Şıklığı korurken yaşamı kolaylaştıran işlevsel ve pratik tasarımlar, farklı bakış açıları, modayı vazgeçilmez yapan o heyecan… Bu vizyoner tasarımların birer klasik haline gelmesiyse şüphesiz zaman karşısında gösterdikleri dirençle bağlantılı. Tabii bir de onları yaratan markaların yıllar içinde kazandıkları ustalıkla.

Parizyen, Stockholm, academia… Bu stillerin popülaritesini her dönemde korumasının ardında trendlerden ari, sade ve estetik olarak çarpıcı oluşları var. Temel prensip olarak az sayıda, kaliteli parçayla onlarca farklı görünüm yaratabilme fikrini benimsemeleriyse bugünkü sürdürülebilir moda anlayışımız ile son derece uyumlu. Kapsül gardıroplarımızı güzel bir jean, beyaz bir gömlek, siyah botlar, bir çift babet, trençkot gibi her stile uyabilecek parçalarla tamamlarken tarihin en işlevsel ve estetik aksesuarı olan saatleri de tabii ki unutmuyoruz.

youtube play youtube play

Longines’in 190. yılını kutlarız!

Zaman ölçümünde ustalaşmış Longines de hayatımıza tam bu noktada giriyor. Kurulduğu 1832 yılından bu yana, gelenek, zarafet ve performans üzerine inşa edilmiş uzmanlığıyla fark yaratan marka, bugün hala kimliğinin temelini oluşturan hassasiyet arayışını bir estetik standardıyla birleştirmek için durmaksızın çalışıyor. “Detaylar mükemmelliği yaratır ve mükemmellik bir detay değildir.” diyen Leonardo da Vinci’nin mottosunu benimseyen Longines, 190. kuruluş yıldönümünü kutlarken, klasik zarafet ve mükemmelliği bir araya getiren üç farklı renkte, özel saat modeliyle karşımıza çıkıyor: çelik, altın ve pembe altın. Titiz işçilikleri ve her ayrıntıya gösterilen özenle farklılaşan saatler, eşsiz dokunuşlarıyla öne çıkan taneli antrasit, fırçalanmış gri veya kum desenli gümüş kadranlarıyla Longines’in, geçmişi neredeyse iki asır öncesine dayanan işçilik geleneğini ve zengin tarihini kusursuz şekilde yansıtıyor.

Mükemmele ulaşmak için detaylara özen göstermek, sürekli yenilik arayışı içinde olmak ve sınırları zorlamaktan korkmamak… Bu üç prensip Coco Chanel’den İris Apfel’e stil öncüsü olmayı başaran her isim tarafından benimseniyor. İşte Longines de saatler özelinde aynı öncü ruhu taşıyor. Bir jokey ve atının işlenmiş olduğu bir kronograf ürettiği 1878 yılından beri binicilik sporları başta olmak üzere kayak, ralli, bisiklet yarışları, formula 1 gibi önemli alanlara olan tutkusunun peşinden gidip, ortaklıklar kuruyor. Elbette bunu yaparken de bu sporların gerektirdiği hafif ve korozyona dayanıklı saat arayışının farkında varıyor. Böylece de saatlerin saatin hassasiyetini ve ömrünü uzatıyor; iki yüz yıla yaklaşan deneyimiyle saat üreticiliği alanında birçok teknolojik gelişmeye öncülük ediyor.

youtube play youtube play

Yıllardır bu ortaklıklardan ve vizyondan beslenen marka mirası şimdi de Longines Master Koleksiyonuyla bir kez daha hayata geçiyor. 18 ayar sarı ve pembe altın versiyonların, özel olduklarını vurgulamak için yalnızca 190 adet üretildiği ve numaralandırıldığı koleksiyona yakından bakmak ve öncü Longines ruhunu yakalayacak kapıları aralamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Longines