Wednesday: Hikaye Anlatıcılığının Parçası Olarak Moda
Eğer Y kuşağının bir üyesiyseniz Christiana Ricci’nin canlandırdığı Wednesday Addams hafızanızda mutlaka kendine yer buluyordur. Beyaz teni simsiyah iki örgü yapılmış saçları ve simsiyah giysileriyle modanın hikaye anlatıcılığındaki önemini gösteren modern klasiklerden biri olarak kodladığımız Wednesday şimdilerde Jenna Ortega’nın bayrağı devralmasıyla yeniden şekilleniyor. Biz de bugün 1930’larda The New Yorker’da bir çizgi seri olarak başlayan Wednesday Addams’ın stilinin 2022’de geldiği noktaya göz atıyoruz.
Wednesday’in ekrana ilk adaptasyonu 1960’larda Lisa Loring ile başladı. Zamanla ana akımın en sevilen ‘outsider’ karakterlerinden biri olarak kabul görmesindeyse farklı ilgi alanları ve çizgi dışı stilleri olduğu için kendini uyumsuz hisseden genç kadınlarda yarattığı anlaşılmışlık duygusunun rolü şüphesiz. Gossip Girl’ün Jenny Humphry’si ya da Euphoria’nın Kat’i gibi, gotik tarza yakın karakterleri ekranda zaman zaman görsek de Wednesday’i onlardan ayıran en önemli özellik hiç değişmedi: Tutarlılık. Ekrandaki gotik nüanslar taşıyan diğer karakterler, bu stili daha çok bir isyan hareketi ya da geçici bir dönem dikkat çekmek üzere benimserken, kimsenin kendi hakkında ne düşündüğünü önemsemeyen Wednesday için gotik stil onun karakterinin değişmez bir parçası.
İşte modanın karakter yaratmadaki gücü de tam bu noktada devreye giriyor ve Tim Burton’ın şu an 88 ülkede en çok izlenen Netflix dizisi olmayı başaran yeni Wednesday’inde de kendini gösteriyor. “Goth is back” dedirten yeni Wednesday Addams’ın stili bu kez efsanevi kostüm tasarımcısı Colleen Atwood’a emanet. Atwood beklenen şekilde Wednesday’in siyah ya da beyaz dışına çıkmayan stil kodlarına sadık kalırken, siyah tül elbiseler, örümcek ağlarını andıran yakalar ve bir başka Burton klasiği olan Beetlejuice’ı anımsatan siyah beyaz çizgilerle karakteri “renklendirmeyi” başarıyor.
60’lardaki ve 90’lardaki uyarlamalarda beyaz yakalı siyah elbisesi dışında pek bir giysi içinde görmediğimiz Wednesday’in stil gelişiminde, Atwood’un Netflix’in gücünü ve beklentilerini arkasına almasını etkisi büyük elbette ki. Bununla birlikte klasik bir karakteri kendi çizgisinden çıkmadan modernleştirmenin tümüyle yeni bir karakter yaratmaktan çok daha zor olduğunun altını çizmek gerek. Bazı ufak kostüm ve makyaj değişiklikleri günün sonunda tam olarak adını koyamadığımız o farklılıkların altını çizen faktörler. Örneğin; bu zamana dek beyaz fondöten dışında bir makyaj elementi görmediğimiz Wednesday karakteri, makyaj sanatçısı Tara Mcdonald’ın elinde dönüşüm geçiriyor.
Chic Magger ipucu: Mcdonald’ın Z kuşağı Wednesday için seçtiği ‘soft goth’ görümünü evde yaratmak isterseniz dudaklarınız için Mac NightMoth kalem ve renksiz bir balm’ı karıştırabilirsiniz. Wednesday karakterinin ve daha pek çok ana akım dizinin makyajlarına dair ‘insider’ bilgi içinse TikTok içerik üreticisi Cat Quinn‘i takip edebilirsiniz.
Wednesday’in moda çizgisine geri dönersek Atwood’un kostüm seçimlerinde Rick Owens ve Gucci etkileri görülüyor. Öyle ki Wednesday’in yardımcısı “Thing” karakterini Gucci podyumunda rastlama ihtimalimiz yüksek bir aksesuar olarak görmek mümkün. Etki akışını tersine çevirdiğimizde gotik ya da ‘dark academia’ stilleri bu yıl kırmızı halılarda da karşımıza çıkıyor. Kylie Jenner’ın yakın zamanda giydiği Mugler elbise ve Megan Fox’un günlük pop gotik iddiası akla ilk gelen örnekler arasında. Özetle; Wednesday, çoğu zaman ciddiye almadığımız dizi styling’lerinin moda dünyasındaki etkisinin bir kanıtı olarak izlenecekler listesine girmeye hak kazanıyor.
Kapak Fotoğrafı: remezcla.com
İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Netflix’te Bu Ay Neler Var
İlk yorumu siz yazın!