Köyceğiz'den Arslantepe'ye: Alternatif Turizm Rotaları
Turizm denilince akla ilk olarak deniz-kum-güneş tatili gelse de, bundan çok daha fazlası olduğunu biliyoruz. Bölgedeki ufak bir yerleşim yerine giderek orada yaşayan insanlarla tanışmak, onların kültür ve geleneklerini öğrenmek, orada bulunan tarihi mirasları keşfetmek size çok şey katacaktır. Aynı zamanda “sorumlu turist” bilinciyle pansiyonlarında konaklayıp, yöresel lezzetlerini tadıp, yöresel ürünlerini satın alarak yerelin kalkınmasına da katkı sağlayabilirsiniz. Bu yazımda “Gelecek Turizmde” projesinin sürdürülebilir turizm vizyonuyla oluşturduğu alternatif turizm rotalarını kaleme aldım.
Geçtiğimiz yıl eşimle birlikte Kıyıköy ve İğneada Longoz Ormanları’nı ziyaret etme fırsatımız olmuştu. Dönüşte de yol üstünde rastgele bir köyü keşfedelim dedik. Ormanın içinde toprak yollardan arabayla ilerlerken, artık kaybolduğumuza ve buna değecek hiçbir şeyle karşılaşmayacağımıza kanaat getirmiştim ki karşımıza bir köy çıktı. Telefonun hiç çekmediği, yaklaşık 50 kişilik nüfusa sahip bir köy… Çocukları iş, torunları eğitim için büyük şehirlere yerleşmiş, gidiş o gidiş… Kimsenin uğramadığı bu yere turist geldiğini gören köy halkı ise şaşkın bir şekilde bizi ağırladı. Köy kahvesinde onlarla sohbet ederken, geçimlerini ormancılık ve ormandan topladıkları bitki ile meyvelerin marmelatını yapıp şehir merkezinde satarak sağladıklarını öğrendik. Biz de Instagram veya e-ticaret siteleri üzerinden satış yaparak nasıl daha fazla insana ulaşabileceklerini anlattık, epey ilgilerini çekti… Tek tek herkesle uzunca muhabbet ettikten sonra, yabanmersini ve kuşburnu marmelatı satın alarak dönüş yoluna geçtik.
Gelecek Turizmde Programı
Yerelin kalkınması, kadın istihdamının güçlenmesi ve geleneklerin yaşatılması amacıyla, bundan 15 yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes bir araya gelerek Gelecek Turizmde projesini hayata geçirmiş. O günden bu yana Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde 19 farklı turizm rotası oluşturarak sürdürülebilir turizme katkı sağlamışlar. Gelin bu projelerden en çok ilgimi çekenlere bir göz atalım.
Troya Kültür Rotası
Çanakkale’nin Ezine ve Ayvacık ilçeleri ve köylerinden geçen 120 kilometrelik bir turizm rotası oluşturulmuş. Bu yürüyüş ve bisiklet rotası üzerinde antik yerleşimler, antik taş ocakları, köprüler, plajlar ve tarım alanları bulunuyor. Behramkale, Dalyan Köyü ve Assos Antik Limanı, bu rotaya dahil noktalardan yalnızca birkaçı.
Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi
Muğla’nın Köyceğiz bölgesi, tıbbi ve aromatik bitkilerden yana oldukça zengin bir botaniğe sahip. Burada bulunan 1932 yılına ait bir konak yenilenerek Aromatik Bitkiler Evi’ne dönüştürülmüş. Bitki ve ağaçlardan aromaterapik yağlar üretildiği gibi çeşitli atölyeler düzenleniyor. Örneğin; ben geçenlerde organik soya mumu atölyesine katıldım. Bölgeden toplanan farklı bitkilerle kendi mumumu tasarlamak eşsiz bir deneyimdi. Köyceğiz’de her yıl Aromatik Bitkiler Festivali düzenlendiğini de eklemeliyim.
Kuşlar Sizi Çağırıyor
Denizli’nin Buldan ilçesinde, 1.150 metre yükseklikte bulunan Yayla Gölü tam bir doğa harikası. Burada Buldan’dan Yayla Gölü’ne uzanan alternatif bir yürüyüş rotası bulunuyor. 163 kuş türü ve zengin biyolojik çeşitliği ile görülmeye değer. Yöre kadınları bu kuşları 8000 yıllık bir gelenek olan buldan dokumalarına da işliyor.
Malatya’nın Mirası Arslantepe
Malatya’da yer alan Arslantepe Höyüğü Anadolu’nun ilk şehir devleti olarak biliniyor ve 5500 yıllık bir geçmişe sahip. Bu alanda kerpiçten bir saray, kral mezarları ve dünyanın en eski kılıçları yer alıyor. Toplumun eşitlikçi, hiyerarşik ve politik olarak merkezileşen dönüşümüne şahitlik eden Arslantepe Höyüğü, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunuyor.
Ayancık’ta Ketenin Yolculuğu
Sinop’un Ayancık ilçesine özgü keten dokumacılığının tarihi çok eskilere dayanıyor. Burada yürütülen proje sayesinde, kaybolmaya yüz tutmuş keten ipi ve keten bezi yapma sanatı yeniden canlandırılmış. Keten işleme atölyeleri kurulmuş ve son ustalar gençlere keten üretim tekniklerini öğretmiş. Ayrıca keten tarlası ve doğal miras alanlarından geçen bir rota da oluşturulmuş. Her yıl Temmuz ayında Ayancık’ta keten festivali düzenleniyor.
Köyceğiz, Akyaka, Taşlıca Rotaları
Orman yangınlarından oldukça zarar gören bölgenin yeniden ayağa kalkabilmesi amacıyla Akyaka’da doğa ve kültür turizmi, Köyceğiz’de doğa turizmi, Taşlıca’da kültür ve gastronomi rotaları üzerinde çalışılıyor. Geçtiğimiz haftalarda Anadolu Efes ev sahipliğinde Akyaka rotasını deneyimleme fırsatım oldu. Akyaka Orman Kampı’ndan başlayan bu rota, büyüleyici bir deniz ve orman manzarasına sahip. Özellikle ormanın içinde inanılmaz bir bitkisel çeşitliliğin olduğunu söyleyebilirim. Yürüyerek 5 saatte tamamlayabileceğiniz bu rota üzerinde, kendine özgü mimarisi olan Akyaka evlerini ve Azmak Nehri’ni de görebilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: Başak Aydın
İlginizi çekebilir: Artsy Magger’dan Türkiye’den Müze Önerileri
İlk yorumu siz yazın!