2023 yazında ülkemizde konser verecek gruplar yavaş yavaş belli olmaya başladı. Bunlardan biri de 15 Ağustos’ta Zorlu PSM’de konser verecek olan ve canlı performanslarıylada adından söz ettiren Oxford’lu indie rock grubu Foals. Daha konsere uzun bir süre olmasına rağmen grup hakkında bir yazıyla şimdiden hazırlıklarımıza başlayalım.

Foals Müzik Grubu Mercek Altında.

Grubun ilk albümü Antidotes 2008 yılında çıkmış olsa da aslında kuruluşu 2005 yılı. Grup, Youthmovies isimli İngiliz rock grubunun solisti Andrew Mears tarafından 2005 senesinde kuruldu. Andrew Mears Foals’ın 2006 tarihli “Try This On Your Piano” isimli single’ında yer aldıktan sonra Youthmovies grubunun Good Nature albümüne yoğunlaşmak için Foals’dan ayrıldı. Grubun öne çıkan üyesi gitarist – vokalist Yannis Philippakis. Yunan bir baba ve Güney Afrikalı bir anneye sahip olan Yannis dört yaşına kadar Yunanistan’da sonra da bir süre Güney Afrika’da yaşamış. Müziğe başlamasında babasının katkısı büyük…

Foals Albümleri

Şimdi gelelim grubun albümlerine.

Antidotes

Grubun ilk albümü olan Antidotes gayet enerjik bir albüm. Math rock, indie gibi türlere göz kırpan albümün kadrosuna baktığımızda gitar ve vokalde Yannis Philippakis, davulda Jack Bevan, basta Walter Gervers, klavyede Edwin Congreave ve gitarda Jimmy Smith’i görüyoruz. Öne çıkaracağım parça olmasa da bence genel itibariyle hareketli mod yükseltebilen bir albüm.

Total Life Forever

İkinci albüm 2010 yılında çıkan Total Life Forever ismini taşıyor. İlk albüme göre daha ağırbaşlı,  bir çalışma olmuş. Albümden çıkan ilk single “Spanish Sahara” çok güzel bir parça. Sokağa çıkmadan önce camdan bakıp, havayı açık görüp tedbirsiz sokağa çıktığınız, sonra kısa bir sürede kopan fırtınada, yağmurda sırılsıklam olduğunuz olmuştur. İşte bu parça da buna benziyor. Aslında parça kasvetli, kapalı bir havayla başlıyor ama sakin ve yağışsız, ardından bir rüzgar çıkıyor, sonlarında ise yağmur, dolu, fırtına, hortum ne ararsanız var. Sonundaki harika soloyu da katarsak üç buçuk bölümlük bir parça gibi. 

Holy Fire

Holy Fire isimli üçüncü albüm 2013 yılında yayınlandı. Foals albümleri içinde benim favorilerimden. “Late Night” bence albümün en iyi parçası. Funky havasından tutun Daft Punk esintilerine kadar pek çok şey vaad ediyor. Şarkı, ayrıca Dead Can Dance’in “Amnesia” isimli parçasını andırıyor. “Milk & Black Spiders” ve “My Number” albümün diğer öne çıkan parçaları.

What Went Down

Grup 2015 yılında dördüncü albümleri olan, benim diğer bir favorim What Went Down’u yayınladı. Diğer albümlere göre daha sert, gürültülü, rock ağırlıklı bir albüm. Yannis bir röportajında şimdiye kadar yaptıkları en sert albüm olduğunu söylemiş. Fifa 16 oyununun soundtrack’inde de bulunan “Mountain At My Gates” albümün en sevdiğim parçası. Başı Red Hot Chili Peppers’in Hard to Concentrate’ini anımsatan “Birch Tree” yine güzel şarkılardan. “Snake Oil” şarkısı biraz The Black Keys biraz Jack White parçalarını aklıma getiriyor. Bu nispeten hızlı, gürültülü albümde “Give It All”, “London Thunder” gibi radar kontrollü hız sınırı bölgeleri gibi yumuşak parçalarda mevcut.

Everything Not Saved Will Be Lost Part 1

Grubun Everything Not Saved Will Be Lost Part 1 isimli, iki parçadan oluşan albümlerinin ilki 2019 yılının mart ayında yayınlandı. Bu albüm aynı zamanda kurucu üyelerden basçı Walter Gervers’in gruptan ayrılmasından sonra yapılan ilk albüm. Albüme baktığımızda bir önceki albümün kimi parçalarındaki cızırtılı gitar tonunun yerini biraz synthesizer’in aldığını görüyoruz. “On The Luna” benim öne çıkardığım parça. 2019 Ekim ayında ise bu albümün devamı olan Everything Not Saved Will Be Lost Part 2 ortaya çıktı. Albüm İngiltere albümler listesinde bir numaraya çıktı. Part 1’e göre daha rock bir albüm olmuş, özellikle on dakikalık “Neptune” parçası ile progresif rock’a baya bir göz kırpıyorlar.

Life Is Yours

2022 yazında da grubun son albümü olan Life Is Yours yayınlandı. Bu albüm Edwin Congreave’in ekonomi alanındaki eğitimine devam etmek için gruptan ayrılmasıyla, Foals’ın üç kişi olarak çıkardığı ilk çalışma. Yannis, albümün sound’unu şu ana kadar yaptıkları en pop albüm olarak adlandırmış. Gerçektende albümde pop, disko öğelerini görmek mümkün. Benim albümdeki öne çıkaracağım parça ise disko soundunu fazlasıyla hissedeceğiniz “The Sound”. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. Hoşça kalın.

Kapak fotoğrafı: Edward Cooke