Soğan Sarmısak, Gümüşlük: Bodrum'da Ruhu Olan Bir Restoran
Bodrum’da bir tatil akşamında, Vedat Milor’un değerlendirmesinden aldığım tavsiye ile bir kumsalın üzerine kurulmuş küçük bir lokantayı denedim. İsmi Soğan Sarımsak. Soğanın, sarımsağın her tatta bolca kullanıldığı ve harika sonuçlara imza attığı, küçücük bir lezzet evi burası. Buyurun daha yakından tanımaya…
Bodrum Gümüşlük’teki Soğan Sarmısak’tayız. Vedat Milor’un övgü dolu yazısı, bir tatil akşamında bizi Soğan Sarmısak’ın yoluna düşüren sebep. Lokantanın yer aldığı Gümüşlük, Bodrum’un çıkışında, yani Soğan Sarımsak için biraz yolunuz var ancak buna değeceğine emin olun. Gümüşlük zaten Bodrum’un en korunaklı ve en özel bölümlerinden biri. Soğan Sarımsak da tam Gümüşlük’ün ruhuna uygun bir yer. Öncelikle şunu sormalıyım: İyi bir restorandan beklentiniz nedir? Karşınızda el pençe duran, bir istediğinizi iki etmeyen, siyah önlüklü servis ekibi ve lüks bir atmosferse, Soğan Sarımsak’ı denemeyin bile. Sevmeyeceksiniz. Ancak ”Benim için önemli olan oranın ruhudur.” diyorsanız, mutlaka bir şans verin.
Hürriyet En İyi 10, Soğan Sarımsak’tan şu şekilde bahsediyor :
“İsviçre’de İngilizce öğretmenliği yapan ve Türk mutfağı kursları veren Sevinç Hanım yıllar önce yazlık olarak aldığı taş evini bir lokantaya dönüştürdü. Gümüşlük’teki Soğan Sarımsak böyle ortaya çıktı. Tutkulu aşçı Sevinç Hanım’ın denize sıfır, teraslı restoranında mutlaka yemeniz gereken lezzet imambayıldı. Müşterilerine ve bazı jüri üyelerimize göre bu imambayıldı “Kainatın en güzeli” Sebebi gerçek taşbaskı yöre zeytinyağıyla yapılıyor olması. Tarif, Sevinç Hanım’ın İstanbullu babaannesine ait. Gitmişken adaçaylı ve sarmısaklı çipurasının da tadına bakmayı unutmayın.”
Asıl amacımız yine Vedat Milor’un tavsiyesi ile Limon Gümüşlük’ü denemek. Telefonda Pazartesi’ye kadar bir masa bile boşluk olmadığını öğreniyoruz. İkinci alternatifimiz olan, ancak Vedat Milor’un da çok daha fazla övgü ile söz ettiği Soğan Sarımsak’ı arıyorum. Masaları var ancak sahilde masaları yok. ”Yine de çok güzeldir bu masamız da, buyurun gelin” diyorlar, buyurup gidiyoruz. Soğan Sarımsak küçücük bir yer. Sevinç Hanım ve annesi Hümeyra Hanım’ın yirmi senelik tatil evi. Evin kapısından deniz on adım var yada yok. Masalarda burada, pırıl pırıl bir kumsalın tam üstünde. Toplamda 4-5 masası var, hepsi de belli ki neşeli insanlarla dolu. Bizim masamız da evin küçük avlusunun üstünde, deniz tam karşımızda. Harika bir gün batımı var. Telefonda da bu konuda uyarılmıştık : ”Güneş batmadan gelin, manzaramız çok güzeldir” demişlerdi.
Masamıza bir ilkokul çocuğunun resmi ile kaplı, el yapımı bir menü geliyor. Tüm tatlar teker teker, Türkçe, İngilizce ve Fransızca açıklamaları ile el yazısı ile yazılmış. Yine de menü çok anlamlı değil. Hem Vedat Milor’un tavsiyelerini dinlemekte kararlıyız, hem de zaten biz düşünürken onlar iki koca tepsi ile çıkageliyorlar. İmam Bayıldı, Soğan Böreği, Paçanga, Köpoğlu, Humus, Çapul ve Havuçlu Ezme alıyoruz. Bu sırada kendi taşbaskı yağları, kekik ve kırmızı biber ile servis ediliyor. Köy ekmeği ile taşbaskı zeytinyağının uyumu muhteşem. Soğan Sarımsak’ta doğallığı hissediyorsunuz, küçük bir karatahtada etlerin hangi kasaptan, sebzelerin hangi pazardan alındığı iletişim telefonları ile birlikte yazıyor. Süt ve süt ürünleri de komşuları Melisa Hanım’ın ineğinden. Vedat Milor’un ”Denediğim en iyi İmam Bayıldı” olarak nitelendirdiği tat, çok ama çok hafif bir tat. Sanki sıfır yağ ile, sadece suda pişmiş. Soğanı, domatesi bol. Tat başarılı ama benim sevdiğim şekli bu değil. Ben İmam Bayıldı’da sanırım hafif bir başlangıç mezesi tadı değil, aksine yağı tuzu bol bir ana yemek tadı arıyorum. Köpoğlu mezesinin iyi yapılmışına doyum olmaz. Soğan Sarımsak’takini muhakkak tadın. Sarımsaklı yoğurdu başka, patlıcanı başka, domatesi başka taze, başka leziz Soğan Sarımsaktaki Köpoğlunun. Denediğim en iyisi desem hakkını teslim etmiş olurum. Çok iyi bir başka örneğini de Ankara Trilye’de denemeniz mümkün.
Soğan Böreği tamamen Soğan Sarımsak’a özel bir tat. Menülerinde de yazmışlar, tam dokuz senedir, en beğenilen lezzetleriymiş. Vedat Milor da çok övmüş. Açıkçası çok hoşlanmıyorum. Hamurun üzerinde baskın soğan tadı çok ağır geliyor. Yine de bu kadar insan çok seviyorsa, vardır bir bildikleri, bir şans tanıyın. Paçanga olabilecek en iyi Paçangadan bile iyi. Paçangayı her hatırlayışımda koşarak Soğan Sarımsak’a gitmek istiyorum. Şaheser! Humusa pek çok lokantada rastlanabilir. Bu nedenle meze tepsisini incelerken aslında çok yanaşmadık. Ancak servisimizi yapan hanımlar, ”Humusu çok şiddetle öneririz, buradan bu tadı denemeden gitmek olmaz” deyince, dayanamadık aldık. Humusları nohut tozundan değil, nohutlar ezilerek yapılıyormuş. ”Bu Humussa, daha önce ben ne yedim?” dedim. Şiddetle tavsiye edilir. Çapul, bol acılı, cevizli bir meze. Kızarmış ekmek dilimleri ile servis ediliyor. Ben acı sevmediğimden çok tadamadım, tadanlar sevdi. Gezi Parkı diye bir ana sıcakları da olduğunu belirtelim 🙂 Mezeler ve ara sıcaklar bizi fazla fazla doyuruyor ancak yine de Kuzu Kapama’yı da denemek istiyoruz. Bu esnada sahildeki masalar neşelerine neşe katıyor, birden bire nereden geldiği belli olmayan bir kemancının sesi, dalgaların sesine karışıyor. Sahilde küçük küçük kayıklar sallanıyor. Ortamı görmelisiniz! Kalabalık masada sarhoş olanlar oluyor, bağıra bağıra şarkılar söyleniyor.
Dönelim Kuzu Kapama’ya. Kuzu eti yiyebileceğiniz en yağsız ve leziz hali ile, birkaç dilim patates eşliğinde karşınızda. Suyuna limon sıkıp çorba gibi içiyoruz. Mezelerin üstüne çok şart değil ancak çok başarılı bir lezzet. Tabi ki bitirişi tatlı ile yapacağız. Dondurmalı Fırın Sütlaç. Bir de Bademli Kaymaklı Kayısı! Nasıl diye soracak olursanız, çok basit. Kuru kayısılar açılmış, ortalarına kaymak konulmuş, üzerlerine badem ve biraz da şerbet. Ancak öyle kaymak bulunup da evde yapılabilir mi, işte bu çok zor!
Masadan neşe ile kalkıyoruz. Hesaba hazırlıklıyız. Soğan Sarımsak bildiğimiz anlamda lüks bir restoran değil, aksine tam da tatilin ruhuna uygun, doğayı, manzarayı ve eşsiz tatları size sunan bir lokanta. Bunun karşılığında fiyatları ucuz diyemem ancak oluşturdukları değer karşılığında da fahiş kalmıyor. Mutlaka bir şans verilmeli ve bu özel lezzetler denenmeli. Neşenize neşe katan, insanı kısa süreliğine de olsa alıp götüren bir mekan. Hepsinden öte, bir ruhu var. İnsanların evinin bahçesinde, denizlerinin kıyısında, ellerinden çıkma harika tatları denemek insanı mutlu ediyor.
Denemeniz ve memnun ayrılmanız dileğiyle! 🙂
Soğan Sarmısak Bodrum Telefon: 0252 394 30 87
İlk yorumu siz yazın!