Hollanda merkezli, Türk vokalistlere sahip ve eski türkülerimizi, şarkılarımızı saykodelik ve Anadolu rock tarzında yorumlayarak dünyada büyük bir üne kavuşan Altın Gün grubunun yeni albümü “Aşk” yayınlandı. Ben de uzun süredir bir albüm incelemesi yapmamışken, bu albüm hakkında bir yazı yazmak istedim. 

Grubun beşinci albümü “Aşk” mart ayının sonunda yayınlandı. Bu albümle ilgili söyleyeceğim ilk şey,  grubun tekrardan 70’ler saykodelik rock tarzına dönüş yapması. Son iki albüm olan Yol ve Alem’de synth pop, elektronik pop öğeleri ön plandaydı. Aşk albümünde ise grubun ilk iki albümünde olduğu gibi Anadolu rock ve saykodelik öğeler hemen fark ediliyor.

İlk parça “Badi Sabah Olmadan” bir önceki Alem albümünde de yer alan Mersin yöresine ait “Açıl Ey Ömrümün Varı” türküsünün bir yorumu. Fakat bu albümdeki versiyon Alem albümündekinden farklı. Parça daha uzun ve synth’ler yerini elektro saz ve gitar hakimiyetine bırakmış. Erdinç Ecevit’in vokali ile elektro bası ve Thijs Elzinga’nın gitarı parçayı taşıyor. Bence bu versiyon daha güzel. 

İkinci parça, bir Ankara türküsü olan “Su Sızıyor”. Merve Daşdemir’in vokalde olduğu albümdeki ilk parçada, Jasper Verhulst’da basını konuşturuyor. Parçada funky bir hava da var. Üçüncü parça, Sabahattin Ali’nin Ses isimli öyküsünde yer alan bir şiir olan ve bestesi Zülfü Livaneli’ye ait “Leylim Ley”. Parçanın gitar bölümlerini çok beğendim, solo kısmında çok hafif “Hotel California” havası da aldım.

Dördüncü parça, “Dere Geliyor” Merve Daşdemir’in işveli vokallerine örnek parçalardan biri. Lüleburgaz yöresine ait olan türkü, aklıma Türk televizyon tarihinin bence en başarılı dizilerinden biri olan Elveda Rumeli’yi getirdi. Bu türkünün bir versiyonu da dizinin soundtrack albümünde bulunuyordu. Parçadaki klavye bana bir an Electric Light Orchestra grubunun “Another Heart Breaks” parçasını hatırlattı. Sonraki parça, Barış Manço’nun hem Harmoniler grubuyla “Çıt Çıt Twist” olarak, hem de Kurtalan Ekspres ile “Alla Beni Pulla Beni” altyapısı ile yorumladığı, bir Yozgat Türküsü olan “Çıt Çıt Çedene”nin Altın Gün yorumu. Altıncı parça “Rakıya Su Katamam” ile birlikte en çok space rock havası aldığım parçalardan biri. Selami Şahin bestesi olan “Rakıya Su Katamam” Rıza Silahlıpoda ve Zafer Dilek versiyonları da olan güzel bir türkü. Altın Gün yorumu ise bu albümdeki en saykodelik rock şarkılardan biri.

Albümün yedinci şarkısı ise Erzurum yöresinin “Pınar Başından Bulanır” türküsünün bir yorumu olan “Canım Oy”. Bu türkü Musa Eroğlu’ndan Fikret Kızılok’a, Erkan Oğur’dan Selda Bağcan’a pek çok sanatçı tarafından yorumlanmış. Sekizinci parça “Kalk Gidelim” Merve Daşdemir’in güzel vokali, inişleri çıkışlarıyla güzel bir yorum olmuş. 

Dokuzuncu parça, bir Aşık Veysel eseri olan “Güzelliğin On Para Etmez” türküsü. Albümün en slow şarkısı. Girişi bana Deep Purple “Soldier Of Fortune” parçasını çağrıştırıyor. Ortalarındaki klavye sound’u ise Pink Floyd “Welcome To The Machine”i aklıma getiriyor. Grubun en sevdiğim parçalarından “Köroğlu Dağları”nın klavye solosu da yine aynı parçaya benzer.

Albümün kapanış parçası “Doktor Civanım” Donna Summer “I Feel Love” gibi başlıyor. Sonrasında ise David McWilliams “The Days Of Pearly Spencer” melodisine benziyor. Bir ara Billy Ocean “Stay The Night”ı bile duyuyorsunuz. Parça albümün en disko parçası, hatta tam bir disco medley gibi olmuş. Bu kadar benzerlik rahatsız ediyor mu diye sorarsanız, buna hayır cevabı veririm. Albümün genel sound’undan farklı bir disco geçidi ile güzel bir kapanış olmuş.

Genel bir değerlendirme yaparsam, grubun ilk iki albümündeki sound’una dönmesi beni mutlu etti. Ayrıca bu saykodelik havanın yanında, “Güzelliğin On Para Etmez” gibi slow bir parça ve de kapanış parçası olan “Doktor Civanım”ın disko yapısı albüme güzel bir çeşitlilik katmış. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

Kapak Fotoğrafı: Altın Gün

İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Altın Gün