Gölge Artizm ile: “Lâl Gece” İsimli Sergisi Üzerine
Grafiti sanatçısı Gölge Artizm’in üretimlerine kapsamlı bir bakış imkânı sunan yeni kişisel sergisi “Lâl Gece”, 6 Mayıs’ta Decollage Art Space’de ziyarete açıldı. Grafiti, kaligrafi, tattoo ve airbrush tekniklerini aynı anda kullanan sanatçının yeni sergisi, sokak sanatının birçok disiplin ile diyaloğuna tanık olmaya davet ediyor.
Grafiti çalışmalarınızın kökeni konser afişleri çizimlerinize dayanıyor. Grafiti hayatınıza nasıl girdi? Her şeye nasıl başladınız?
Aslında her şey yaşadığım mahallede başladı. 90’lı yılların başlarında İzmir’de Nato Birliği görev yapıyordu ve mahallemizde bulunan bir bina nato çalışanlarına tahsis edilmişti.
Binanın tamamında oturan Afro Amerikalılar ile iyi dostluklarımız vardı ve hepsi hip hop kültüründen kişilerdi. Ben de Almanya doğumluyum, bu iki birleşim hip hop kültürünü merak etmeme ve elementlerini araştırmama neden oldu. Böylece grafiti ve hip hop dünyasına girmiş oldum.
Benzer dönemde bir yandan dövme sanatçılığına başlamışsınız. Grafiti ve dövmenin benzer ve farklı yanları nelerdi?
İki kültür hem yakın hem de uzak aslında, üvey kardeş gibidirler. İkisi de yaşanılan toplumun kültüründen etkilenir, baş kaldırıyı ve alt kültürü temsil eder. Resim dünyasının dalları olmasına rağmen akademik sınırlamalara tabi olmadan özgürce icra edilebilen, usta çırak ilişkisine dayalı öğretimleri olan sanat disiplinleridir. İkisi de uzun yıllar dışlanmasına rağmen yılmamış ve hep kendini yenilemiştir. Aradaki en büyük fark grafitinin kalıp ve kopyayı reddetmesidir.
Ardından marka ve kurum iş birlikleri, creative art director çalışmalarınız geliyor. İşin üretim tarafından öte yaratıcı sanat yönetmenliği kısmında da bulunmak size neler kattı?
Bu sayede icra ettiğim sanat dallarının adını bile duymayan veya tamamen yanlış anlayan camialarla tanışma ve fikir alışverişinde buluma fırsatı yakaladım. Ben dinlemeyi de anlatmayı da severim. Çok dinledim ve çok anlattım, bu sayede birçok kişinin bakış açısını değiştirebildim ve benim de birçok açıdan bakışım değişti ve gelişti.
Grafiti, tattoo, airbrush üretiminizin üç temel ögesi. Bu üç alan birbirini nasıl besliyor?
Grafiti tamamen sokaktan ve icracının iç dünyasından beslenir. Tattoo çoğunlukla müşterinin ve sanatçının ortak dünyasını yansıtır. Airbrush kültürden öte teknik bir üretim biçimidir. Bu üç disiplin sayesinde hayatı birçok açıdan görebiliyor ve aralarında geçiş yapabiliyorum, bana sonsuz bakış açılarının kapısını aralıyor.
Decollage Art Space’te açılan “Lâl Gece” ikinci kişisel serginiz oldu. Fikir nasıl ortaya çıktı?
Sergi dünyası, ticari bakış açıları nedeniyle pek ısınamadığım bir dünya. Elbette bir ticaret söz konusu ancak konuşulan ve düşünülen ilk konu olması beni soğuttuğu için sergi yapmayı tercih etmiyordum. Doğru insanlar ile aynı masada olduğumu anladığımda ve kaygılarımızın da aynı olduğunu fark edince, “hadi başlayalım” dedik ve yola koyulduk.
Üretiminize kapsamlı bir bakış imkânı sunan bu sergi daha çok hangi tema etrafında şekilleniyor?
Tek ruhtan çıkmış karma sergi tadında oldu. Tek bir dünyada kendini tekrar edebilen bir sanatçı değilim. Etkilendiğim her unsur sanatıma dahil olabilir. Bu sergimde sokak sanatını birçok disiplini entegre ettiğim ve bu birliktelikten doğan birçok melez esere yer alıyor. Belirli bir temayı yön belirlediğimi söyleyemem fakat pek de naif bir tutumum olmadığı kesin.
Sokak sanatının bir white cube galeride sergilenmesi geçmişte az da olsa örneklerine rastladığımız ilginç bir buluşma. Siz de tezatlıktan beslenerek alışılmamışı denemek istiyorsunuz. Bu konudan bahsedebilir misiniz?
Aslında hayatım boyunca bakış açım böyle olmuştur. Zıtlıkların bir çok alanda birbirini tamamladıklarını ve değerlerinin daha net anlaşıldığını düşünüyorum. Karşı bakış açılarını çarpıştırabilirsek, yeni açıları da keşfedebiliriz, böylece hayat çok daha keyifli olabilir.
Farklı disiplinler ve materyallerin buluştuğu sergide neler yer aldığından biraz bahsedebilir misiniz?
Bildiğiniz sergi deneyimlerine benzemediği kesin… Farklı sanat disiplinleri kullanmamın yanı sıra her disiplini de kendi içinde yorumladığım çoklu bakış açısına sahip, eğlenceli çok renkli biraz sert. Sadece bir sergi değil, her misafir için bir deneyim niteliğinde olduğunu umuyorum.
Kapak Fotoğrafı: Gölge Artizm
İlginizi çekebilir: Burcu Dimili’den Sevil Kuranel ile Bir Sohbet
İlk yorumu siz yazın!