Banu Tunçağ ile: 212 Photography Istanbul 2023 Üzerine
Geçtiğimiz yıl, 70 binin üzerinde ziyaretçi ile buluşan “Şehrin Festivali” 212 Photography Istanbul, altıncı yılında 5-15 Ekim tarihleri arasında 20’ye yakın farklı mekanda gerçekleşmeye hazırlanıyor. İzleyicisini fotoğrafın yanı sıra farklı disiplinlerin de dahil olduğu kapsamlı programıyla İstanbul’un farklı rotalarında ağırlamaya hazırlanan festival, 2018’den bu yana sürdürülebilir bir sanat ve kültür geleneği oluşturmak üzere çıktığı yolda üzerine ekleyerek ilerlerken şehrin kültür sanat yaşamında da hiç kuşku bir çeşitlilik getiriyor. Ben de bu kapsamda 212 Photography Istanbul Direktörü Banu Tunçağ ile bir röportaj gerçekleştirerek festivalin bu yıl katılımcılarına neler sunduğunu, mevcut ekonomik koşullarda festival yapmanın zorluğunu ve daha fazlasını konuşma fırsatı buldum. Şimdiden güzel bir festival ile keyifli ve ilham veren okumalar dilerim.
2018’den bu yana sürdürülebilir bir sanat ve kültür geleneği oluşturmak üzere yola çıkan 212 Photography Istanbul altıncı yılına ulaştı. Sizin için festivalin bu beş yıllık periyodu nasıl geçti? Özellikle pandemi ve giderek derinleşen ekonomik kriz hangi zorluklara yol açtı?
Türkiye’de ve dünyadaki gelişmelere paralel bir festivalin istikrarlı bir şekilde devam etmesi gerçekten çok ciddi bir efor ve kabiliyet gerektiriyor. 212 Photography Istanbul’un pandemi döneminde dahi hiç ara vermeden devam edebilmesindeki en önemli motivasyon, her koşulda ayakta kalmaya odaklanmış, sürdürülebilir bir sanat platformu yaratmakla ilgili bir hedefimizin olmasıydı. Bu sürede elbette pek çok zorlukla karşılaştık, ancak hem programda yer alan sanatçıların sürece bakış açısı hem de destekçilerimizle yaptığımız iş birlikleri ile birlikte festivali kesintisiz bir şekilde gerçekleştirmeyi başardık. İlk iki sene tek mekanda gerçekleşen festival, devamında gelen yıllarda mekan sayısını artırdı ve program içeriğini zenginleştirdi. Bu sayede “Şehrin Festivali” olmayı başardık. Beş yılda toplam 150 bine yakın ziyaretçimiz oldu. Özellikle beşinci senemizle birlikte mekan sayımızı 15’e çıkardık, aynı zamanda kamusal alanlara çıkmamızla birlikte çok çeşitli bir katılımcı kitlesiyle buluştuk. Bugüne kadar toplam 100’ün üzerinde solo ve tematik sergi, 500’ün üzerinde fotoğrafçının işlerinin yer aldığı bir festival dönemi geçirdik.
212 Photography Istanbul, beş yıllık kısa süresine rağmen katılımcısının ve şehrin sahiplendiği bir festival halini aldı. Her geçen yıl giderek üstüne koyup kapsamını genişletiyor. Bu durum kültür sanat alanında etkinliklerin/festivallerin sürdürülebilirliği açısından büyük öneme sahip. Zorlu süreçleri de göz önüne alırsak 212 Photography Istanbul’un varlığını sürdürebilmesinin başarısını neye bağlarsınız?
212 Photography Istanbul, ana merkezinde fotoğrafın olduğu görsel bir şölen. Dolayısıyla yaratım süreci de aynı coşkuyu içinde taşıyor. Festival, ekipte yer alan herkesin yaratıcılığını ortaya koyabildiği, tutku ve heyecanla çalıştığı bir ortam sunuyor. Bir fotoğraf festivali ve aynı zamanda farklı disiplinlere açık bir programı var. Bu kapsamlı içerik kurgusu da kendi içinde büyük bir evren yaratmasına ve pek çok iş birliği modeli kurgulanmasına olanak sağlıyor. Tabii ki, kurumların, inisiyatiflerin ve kültür ofislerinin bu sürecin bir parçası olması oldukça önemli. Festivalin halen hayatına devam etmesinde bu desteklerin payı büyük.
Peki, gelelim bu yılki festival katılımcılarının en çok merak ettiği kısma. 212 Photography Istanbul altıncı yılında neler sunacak? Programda neler yer alıyor? Festivalin bu yıl özel bir teması mevcut mu? İsteyenler festivale nasıl katılabilecek?
Altıncı senesinde festival, şehri daha da geniş bir mekan kurgusu üzerinden sahipleniyor. 5 – 15 Ekim tarihleri boyunca ziyaretçileri bir hayli yoğun bir takvim bekliyor. 20’ye yakın mekanda; sergilerimiz, söyleşi ve atölyelerimiz, film gösterimlerimiz, konserlerimiz, performanslarımız, yayıncılık üzerine buluşmalarımız, gastronomiyle bir araya getirdiğimiz içeriklerimiz gerçekleşecek. Programda bu sene hem kişisel hem de tematik sergilerimiz mevcut olacak. Gerçekleşecek sergilerden birkaçından bahsetmem gerekirse; koruma alanlarında yapılan çekimlerle vahşi hayvanların ve doğanın dünyasına ışık tutan sergimiz, Jules Verne’in zengin hayal dünyasından yola çıkarak yeryüzündeki ve evrendeki varlığımızı sorgulayacağımız bir sergi, Fransız sinemasının “Yeni Dalga” döneminin öncü ismi Jean-Luc Godard’ın filmlerinden kayıt altına aldığı fotoğrafların görülebileceği sergi ve Cumhuriyetimizin 100. yılına özel hazırlanan dönemin öncü kadınları ve İstanbul’da sosyal hayatın içinden kadınlara dair arşivsel fotoğraflardan oluşan program içeriğimiz, yeni teknolojiler eşliğinde fotoğrafın dönüşümünü irdeleyen sergi, doğayla kurduğumuz ilişkiyi sorgulayarak bizleri karanlık ve gizemli bir masalın içine sürükleyen festivale özel bir sergi kurgusu katılımcılarımızı karşılayacak. Bu saydıklarıma eklenecek sergilerle birlikte bu sene oldukça kapsamlı bir festival deneyimi sunmaya hazırlanıyoruz.
Festivale ziyaret etmek isteyenler 212photographyistanbul.com web sitesinden davetiyelerini alıp sergilere ücretsiz katılabilecekler.
212 Photography Istanbul, izleyicisini 6’ncı yılında fotoğrafın yanı sıra farklı disiplinlerin de dahil olduğu kapsamlı programıyla İstanbul’un farklı rotalarında ağırlamaya hazırlanıyor. Festivalin bu kapsamlı programını oluştururken hangi noktalara dikkat ettiniz?
Her sene festival takipçilerine yeni bir keşif rotası sunmaya çalışıyoruz. Bu kurgu üzerine çalışırken mekanların İstanbul’un dokusunda özel bir yeri olmasını önemsiyoruz. Böylesi büyük bir şehirde olabildiğince doğru lokasyonları seçmeye çalışırken, şehrin her iki yakasında sergiler yapmayı hedefleyen bir çalışma gerçekleştiriyoruz.
Festival bu yıl hangi sanatçıların sergilerine ev sahipliği yapacak?
Birkaçını saymam gerekirse, Nick Brandt, Raymond Cauchetier, Georges Pierre, Mous Lamrabat, Marguerite Bornhauser, Jos Avery, David Szauder, Phillip Toledano, Ekin Özbiçer, Metehan Özcan, Cihan Bacak, Damla Şahinbaş, Daniel Shipp, Tine Poppe, Julia Fullerton-Batten, Borusan Çağdaş Sanat koleksiyonunda yer alan Jennifer Steinkamp, Eelco Brand ve Kurt Hentschlager festivalde yer alacak isimler arasında yer alıyor. Ayrıca festival dönemi boyunca bu isimlere ek pek çok fotoğrafçı, video ve dijital sanatçının ismini görebileceksiniz.
Festival, sergilerin yanı sıra atölye, söyleşi, film gösterimleri, konserler, performans gibi pek çok farklı disipline de programında yer veriyor. Dilerseniz bir de bundan bahsedelim.
212 Photography Istanbul altıncı senesinde de söyleşilerle, atölyeler ve film gösterimleri ile programın disiplinlerarası bir programı sunuyor. Festival heyecanını zenginleştiren konserlerimiz, performans içerikli çalışmalarımızı da her sene daha fazla geliştirerek programımıza dahil etmeye çalışıyoruz. Web sitemizden tüm detayları takip edebilirsiniz.
Bu yılki festivalin mekanları İstanbul’un her iki yakasında 20’ye yakın noktaya yayılacak. Bu denli geniş mekan çeşitliliğinin hangi avantajları ya da dezavantajları oluyor? Mekan bulma konusunda zorluk yaşadığınız oluyor mu?
Zorluk çekiyoruz ama bir yandan da festivalin ilk yılından itibaren birlikte çalıştığımız mekanlardan, bunun yanı sıra yerel yönetimin elinde olan ve kurumların yönetimindeki mekanlarından da ciddi destek alıyoruz. 212 Photography Istanbul marka değerine paralel yaptığı yüksek kalitede işlerin daha fazla kişi tarafından görülmesiyle bu zorluklar her sene büyük ölçüde azalıyor diyebilirim.
Ülkemizde düzenlenen festivallerin devamlılığı açısından kurum ve kuruluşların destekleri ile sponsorlukları büyük önem arz ediyor. Fakat uygulanan yanlış ekonomik politikalarının yarattığı kriz ortamından kültür sanat da ilk başta etkileniyor. Bunun sonucunda kurum ve kuruluşların sponsorluk-destek konusundaki üstünü çizdiği ilk alan kültür sanat oluyor. Bu durumun zorluğunu bu yıl yaşadınız mı?
Krizler ilk önce kültür-sanat alanını olumsuz etkiliyor. Böylesi geniş kapsamlı bir festivalde elbette ciddi ölçekte desteğe ihtiyacımız oluyor. İlk yılımızdan itibaren yanımızda olan, her geçen yıl da yenilerini eklediğimiz sponsorlarımızla genelde uzun soluklu iş birliklerimiz oluyor. Ama elbette yerel yönetim ve diğer tüm kurumların konuya çok daha kapsamlı bir şekilde yaklaşıyor olması dünyadaki örneklerinde olduğu gibi ülkemizde de görmek istediğimiz yaklaşımlar. 212 Photography Istanbul kesintisiz olarak altıncı senesine geldi, burada finansal zorlukların dışında da sıkıntılarımız oldu ama vazgeçmeden her sene hayal ettiğimiz ölçekte bir program ortaya çıkarabilmek için çalışmaya devam ediyoruz.
Türkiye’de gerçekleştirilen en kapsamlı uluslararası fotoğraf festivali olan 212 Photography Istanbul kapsamında bir de Uluslararası 212 Photography Istanbul Fotoğraf Yarışması yer alıyor. Bu yarışmaya herkes katılabilir mi? Şartlar neler?
Festivalin kendisi kadar çok önemsediğimiz bir diğer içeriğimiz de yarışmamız. Uluslararası yarışmamızın da bu zamana kadar hep çok önemli kurumlardan ve isimlerden oluşan uluslararası bir jürisi oldu. Katılım koşullarında çok keskin kurallarımız yok, en önemli beklenti gönderilen portfolyonun bir hikayesinin ve çıkış noktasının olması. Amatör veya profesyonel fark etmeksizin herkesin katılabileceği bir yarışma. Özellikle bir tema da belirlemiyoruz, böylelikle katılan fotoğrafçıların kendilerini daha güçlü şekilde ifade edecekleri bir alan da açtığımızı düşünüyoruz.
Festival direktörü olarak programın hazırlanışında en çok zorlandığınız noktalar arasında neler bulunuyor? Bu zorlukları nasıl aşıyorsunuz?
Mekanlarla temaların uyumu konusunda zaman zaman zorlandığımızı söyleyebilirim. Genel olarak sanatçılar tarafında festival çok beğeniliyor ve dahil olmak istedikleri bir platform olduğu için kendilerinden de destek alıyoruz pek çok konuda. Farklı zamanlarda krize dönüşen konular genelde bizim tüm sınırları zorlamayı sevdiğimiz ve mekanlarda gerçekleştirmeyi istediğimiz sergiler üzerindeki anlaşmazlıklarımız oluyor.
212 Photography Istanbul’un Türkiye’deki fotoğraf sanatının gelişimine yaptığı katkı tam olarak nerede konumlanıyor? Bu noktada festivalin varlığı son beş yılda neleri değiştirdi? Bunu daha ileri taşımak için neler yapıyorsunuz?
212 Photography Istanbul, uluslararası örneklerinde olduğu gibi çok katılımlı, ufuk açan, kültür-sanat izleyicisini İstanbul’da farklı rotalarda gezinmeye teşvik eden bir şehir festivali haline geldi. Günümüzde en yaygın ortak kullanım mecrası olan fotoğrafa ilginin arttığı bu dönemde, şehrin pek çok noktasında nitelikli içeriğiyle de kapsamlı bir kültür sanat faaliyet sunuyor. Altıncı yılında artık 212 Photography Istanbul uluslararası nitelikteki en önemli kültürel faaliyetlerinden biri olarak konumlanıyor. Global içerik ve tanıtım faaliyetlerinin çıktısı olarak, özellikle uluslararası platformlarda Türkiye’de gerçekleşen bir proje olarak gün geçtikçe daha da bilinir hale geldi. Programında şehrin kültürel tarihine ve mirasına odaklanan etkinliklere yer verilmesiyle, yabancı sanat izleyicisinin her yıl takibe aldığı bir atmosfer oluştururken, İstanbul’un önemli bir kültür ve turizm bölgesi olarak tanınmasına da katkı sağlıyor. Önümüzdeki dönemlerde, ülkemizde farklı şehirlerde ve Avrupa’da diğer festivallerle gerçekleştireceğimiz ortak çalışmalarla yeni oluşumlara da alan açmayı planlıyoruz.
Sizce sanat, yaşama ve umutsuzluğa bir alan açar mı?
Sanat, kendini ifade etmenin bir yolu olduğu gibi, yaşadığımız dünyayı daha derinlemesine anlamamıza da yardımcı olur. Sadece renklerin ve formların birleşimi değil, aynı zamanda insanlığın kolektif deneyiminin bir yansımasıdır. Sonuç olarak, sanat yaşamı anlamlandırmanın ve umutsuzluk anlarında bile ilham bulmanın bir yoludur. Umutsuzluğun gölgesinde bile, sanat bize güzellik, anlam ve umut sunar.
212 Photography Istanbul için önümüzdeki yıllarda hedefleriniz neler? Festivali farklılaştıracak, kapsamını genişletecek, yeni alanlar yaratacak stratejileriniz mevcut mu?
212 Photography Istanbul sadece belli dönemlerde gerçekleşen bir festival değil, aslında bir platform. Fotoğraf alanında ve etrafında yapılacak tüm içerikleri çeşitli noktalara taşımak, iş birlikleri yapmak, uluslararası etkinliklerin bir parçası olmak en önemli hedeflerimizden biri. Her sene bu hedefimize yaklaşan çalışmalar yapıyoruz. Umuyoruz ki tüm bu çalışmalar, 212 Photography Istanbul’un sene boyunca pek çok projeye imza atan bir platform haline gelmesine yardımcı olacak.
Son olarak festival takipçilerine neler söylemek isterseniz, bir mesajınız var mı?
Amacımız, her yıl daha büyük kalabalıklarla buluşmak. 5-15 Ekim tarihlerinde çok kapsamlı bir programımız olacak, bizi mutlaka takip etsinler. Festival programındaki içeriklerden en az birinde festival takipçilerimizle karşılaşmayı diliyoruz.
Kapak Fotoğrafı: Banu Tunçağ
İlginizi çekebilir: Halil Şimşek’ten Zeynep Uğur ile 5. Istanbul Fringe Festival Üzerine
İlk yorumu siz yazın!