Oktoberfest: Bavyera'nın Ünlü Festivali Mercek Altında
Oktoberfest adını duyduğunuzda, muhtemelen akla ilk gelen şey bira, eğlence ve Almanya’nın coşkusu olacaktır. Ancak Oktoberfest, sadece bir bira festivali değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir deneyimidir diyebiliriz. Gelin bu deneyimi birlikte keşfe çıkalım. O zaman Prost!
Oktoberfest Tarihi
Oktoberfest, her yıl Münih’te Eylül ayının ortasından Ekim ayının başlarına kadar devam eden büyük bir festival. İlk olarak 1810 yılında Bavarya Kralı Ludwig ve Prenses Therese’nin düğününü kutlamak amacıyla düzenlenmiş. Düğünün hemen sonrasında halk birlikte eğlenebilecekleri bu etkinliğe kraliyet düğünü olmadan da devam etmek istemiş. Yaşanan Napolyon savaşları nedeniyle ilk kez iptal edilen Oktoberfest 1850 yılında Oktoberfest’in bekçisi, Bavyera eyaletinin simgesi Bavyera Heykeli’nin açılmasıyla birlikte kutlamalar başlamış. Çeşitli salgın ve savaşlardan dolayı iptal edildiği yıllar olsa da ilk kızarmış tavuk dükkanı 1881 yılında açılmış. Geleneksel olan kızarmış tavuk o günden beri Oktoberfest ziyaretçilerine servis ediliyor. Bugün ise büyük ve küçük ölçekli müzik, dans, eğlence ve lezzet şöleni olan ahşap çadırların kurulduğu, dönme dolap, atlı karınca, roller coaster gibi aktivitelerin olduğu, hediyelik eşya, şeker, tatlı dükkanları ve dünyanın her yerinden gelen yaklaşık 6 milyon ziyaretçiyle dünyanın kutlanan en büyük bira ve kültür festivali olarak adlandırılıyor.
Oktoberfest açılış gününde bira üreticilerine ait farklı farklı süslenmiş ve at arabaları üzerine yüklenmiş bira fıçıları, Drindl giymiş kadınlar Lederhosen giymiş erkekler, bira üreticileri, süslenmiş faytonlar açılış korteji oluşturarak şehri geziyor ve festival alanına ulaşıyor. Aslında şehirde hareket açılıştan bir gün önce başlıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen turistler, geleneksel kıyafetli yerel halk sokaklarda keyifle yemek yiyor ve ertesi güne hazırlık yapıyorlar. Tam da açılış gününde Oktoberfest’i deneyimlemiş biri olarak mutlaka Bavyera halkının bu eğlencesine katılıp yerel kültürü yakından tanımak gerektiğini düşünüyorum.
2017 yılında açılış gününde aynı anda eğlenen 6000 kişiden biri olarak 2022 yılından beri o zamandan farklı olarak “The Oide Wiesen” alanı bulunuyor. Yaklaşık 200 yıllık geçmişi olan Oktoberfest’i çocukluğundan beri deneyimleyen halka o günleri hatırlatacak deneyimler sunuluyor. Kurulan küçük bira çadırları, aktiviteler, yemekler ile eski günler yad ediliyor.
Oktoberfest alanına giriş ücreti alınmıyor. Herkes ücretsiz bir şekilde Theresienwiese’ye gelip festival alanına giriş yapabiliyor. Oktoberfest çadırlarındaki eğlence ve yeme-içme, hediyelik eşya için yapılacak harcamalar tamamen kişisel. Yalnızca The Oide Wiesen alanına giriş yapmak için kişi başı 4 Euro ücret ödeniyor. Yiyecek ve bira fiyatları çadırlara göre değişiklik gösterse de özellikle bira fiyatlarında ortalama bir endeks bulunuyor.
Bu yıl 188.si düzenlenecek olan Oktoberfest kapıları16 Eylül’de Theresienwiese’de ziyaretçilerine açılıyor. 16 Eylül’de saat 12.00’de Schottenhamel Festival Salonu’nda Belediye Başkanı Dieter Reiter tarafından geleneksel bira fıçısına çeşme çalmasıyla başlayacak olan festival 3 Ekim tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Almanlar bu duruma “O’zapft is!” ki bu Bavyeraca “Çeşme açıldı” anlamına geliyor.
Festivalin Yıldızı: Oktoberfest Birası
Oktoberfest biraları, geleneksel olarak Marzen adı verilen bir tür bira türüdür. Bu biralar, düşük acılık seviyeleri ve dolgun malt tadı ile karakterizedir. Oktoberfest biraları genellikle daha koyu renkli ve %5 ila %6 arasında alkol içeriyor. Oktoberfest alanında sadece geleneklerine uygun olarak Münih bira fabrikalarında üretilen biralar servis edilebiliyor. Şehri keşfederken yerel bira üreticilerinin üretim tesislerini kolaylıkla bulabiliyorsunuz. Örneğin yaşamın yoğun olduğu Nymphenburger Straße’de Löwenbräu üretim tesisinin binasını, büyük pencerelerinden bakır renkli borularını görebiliyorsunuz. Oktoberfest’in başlama sinyali verilmeden haftalar önce, bu fabrikalar yeni ürettikleri Wiesn biralarını sunarlar ve yılın en büyük etkinliğine olan beklentiyi artırırlar. Oktoberfest biraları Maßdenen denen litrelik bardaklarda servis ediliyor. Oktoberfest birasını içmenin adabı bardak sapından ziyade gövdesinden kavranıyor “eins, zwei, drei, G’suppaaaa!” diye bağırılıyor (anlamı bir, iki, üç kafaya dik demek) ve “Prost!” yani şerefe diyerek kadeh tokuşturuluyor.
Wiesn’in bira kadehlerini doldurmaya izin verilen başkentteki altı bira fabrikası:
Augustiner
Münih’in en eski bira üreticisi olan Augustiner 1328 yılından günümüze bira üretimi gerçekleştiriyor. Oktoberfest’te 6.3% alkollü Augustiner Wiesn birası, Augustiner festival çadırında, Fischer Vroni’de ve Oide Wiesn’deki Tradition festival çadırında sunuluyor. Ayrıca Augustiner için üç küçük çadır daha bulunuyor: Tavuk ve ördek ızgarası Ammer, Wildstuben ve Zur Bratwurst çadırı. Augustiner, depolama için geleneksel 200 litrelik ahşap fıçılar olan Hirschen’i hala kullanan tek fabrikası olma özelliği taşıyor.
Hacker-Pschorr
1417 yılından beri üretim yapan bu tesis, Oktoberfest’te %6.0 alkollü olarak biralarını Hacker festival çadırında, Pschorr festival çadırı Bräurosl’da ve Oide Wiesn’deki Herzkasperl festival çadırında ziyaretçilerine sunuyor. Ayrıca çadırlarında Fisch Bäda, Heimer ördek ve tavuk ızgarası ve Poschner’s da Hacker-Pschorr’u bulabilirsiniz.
Hofbräu
1589 yılında Hofbräu, Wilhelm V tarafından bir dükalık bira fabrikası olarak kuruluyor ve şirket 1939’dan bu yana devlete ait bir işletme olarak yönetilmektedir. Oktoberfest’in en büyük çadırlarından birine sahip olan Hofbräu, %6.2 alkollü bir bira olup sadece kendi çadırında servis ediliyor. Çadırda ayrıca kızarmış tavuk, sosis, Alman patates salatası, bretzel gibi yemek seçenekleri bulunuyor.
Löwenbräu
Löwenbräukeller ve bira bahçesi, Stout Bira Festivali veya Tracht Gecesi gibi gösterişli etkinlikleri ile ünlü olan bira 14. yüzyılın sonlarında üretime geçmiş. Her Oktoberfest ziyaretçisi, ona doğru gelen susamış izleyicilere “Löööö-weeeen-brääääu” diye bağıran ve bira içen Löwenbräu festival çadırının önündeki dev aslanı tanır. Löwenbräu-Wiesntrunk adlı bu %6 alkol içeren bira, Schützen çadırında ve küçük Haxnbraterei’de de bulunuyor.
Paulaner
Münih’in en geç bira üreticisi olan Paulaner 1634 yılında faaliyete geçmiş. Paulaner’ın Oktoberfest birası %6 alkol içeriyor ve Paulaner Festzelt, Armbrustschützenzelt, Käfer çadırı, Kuffler’s Weinzelt (akşam 9’a kadar), Heinz sosis ve tavuk ızgarası, Kasap Stubn, Munich Knödelei ve Münchner Stubn gibi çeşitli çadırlarda servis ediliyor.
Spaten
1397 yılında kurulan Spaten Münchener Hell (Munich Pale) olarak bilinen bira çeşidini 1894 yılında piyasaya süren ilk bira üreticisi olma özellii taşıyor. Spaten’ın Oktoberfest birası %5.9 alkol içeriyor.
2023 yılı için belirlenen Oktoberfest biralarının alan içerisinde geçerli olan litrelik fiyatlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Oktoberfest Mutfağı
Oktoberfest denildiğinde her ne kadar akla yerel biralar gelse de geleneksel Bavyera mutfağını keşfetmek için mükemmel bir fırsat olduğunu tahmin edersiniz.
Bavyera mutfağının vazgeçilmezi tabii ki dönen ızgara tavuk. Bütün bira üreticilerinin festival çadırlarında yarım veya tam olarak servis ediliyor. Yanında alman tipi hardallı mayonezli patates salatası veya Bretzel tercihi sunuluyor. Sauerkraut bir çeşit ılık alman lahana turşusu. Tavuk ve sosisin olmazsa olmazı. Tavuk dışında et ve et şnitzel servisi yapan çadırlara da rastlanıyor. Meşhur Bratwurst büyük çadırlarda ve festival alanındaki küçük standlarda satılıyor. Alman kızarmış patatesi Pommes, ızgara ördek Oktoberfest’in vazgeçilmezlerinden. Knödel de festival yemeklerinin başını çeken bir çeşit patates köftesi. Bavyera Alplerinden toplanmış mantarlar ve Alp peynirleri ile lezzetlendirilerek sunulan doyurucu bir alternatif. Ayrıca hamur bazı değiştirilerek tatlı, meyveli olarak da tüketiliyor. Bunun dışında daha üst segment çadırlarda şarküteri tabakları sunuluyor.
Festivalin olmazsa olmazı Trachten kıyafetlerinin tamamlayıcı aksesuarı Lebkuchen (Alman tipi zencefilli kurabiye). Büyüklü küçüklü ebatlarda mutlaka kalp şeklinde üzerinde en iyi anne, seni seviyorum, ben bir prensesim gibi yazıların olduğu renkli kurabiyeler hem hediyelik olarak hem de aksesuar olarak tercih ediliyor. Yerel kıyafetlerin üzerine kurdele ile kolye yapılmış bu kurabiyeleri takarak kostümünüzü tamamlayabilirsiniz. Dilerseniz, canınız çektiyse ısırıp yiye de bilirsiniz. Biz bütün akşam boynumuzda kolye olarak takıp gezdikten sonra Türkiye’ye yanımızda getirip dekor olarak mutfağa asmıştık 🙂
Tüm bu yemeklerin dışında tatlı seçenekleri olarak nutellalı krepler, bizde makara olarak bilinen Çek Cumhuriyeti’ne özgü tatlı vanilya ve tarçın kokusuyla etrafı sarıyor. Vanilya ve tarçın demişken Gebrannte Mandeln, karamelli popcorn da festival alanında bulunan seçeneklerden.
Bu yıl her yıldan farklı olarak vegan, vejetaryen ve organik gastronomi konusuna ağırlık veren bir Oktoberfest hazırlığı yapılıyor. Büyük çadırlarda sunulmak üzere organik içerikli yiyeceklere menülerde daha geniş yer açılıyor. 80 çeşitten fazla vegan ve vejetaryen yiyecekler çadırlar ziyaretçilerine sunulacak. Üst segment hizmet sunan Käfer-Wiesn-Schänke organik içerikli yemeklere ve vegan, vejetaryen yemek çeşitlerine geniş bir şekilde yer vermeye hazırlanıyor.
Buna ek olarak eco-Oktoberfest kapsamında yeşil elektrik kaynaklarının kullanılması su ve gıda israfının önüne geçilmesi konusunda önemli çalışmalar yapılıyor.
Oktoberfest, sadece yemek ve içecekten ibaret değil elbette. Birçok büyük çadır, canlı müzik ve dans için sahne kuruyor. Ziyaretçiler, geleneksel Bavyera müziği ve uluslararası hitlerle dolu bir eğlence programının keyfini çıkarıyor. Dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerle sohbet etme imkanı buluyor. Ayrıca, roller coaster’lar, dönme dolaplar ve diğer eğlence seçenekleri de festivalin ayrılmaz bir parçası.
Oktoberfest, Bavyera’nın zengin kültürel mirasını, lezzetlerini ve coşkusunu kutlamak için muhteşem bir fırsat. Yemeği, keşfetmeyi seven biri olarak bu festivali deneyimlemek, Alman mutfağının zenginliğini ve lezzetini keşfetmek ve biraların tadını çıkarmak benim için unutulmaz bir deneyimdi. Bu yıl yine orada olmayı yenilikleri keşfetmeyi bu yazımla birlikte manifestliyorum 🙂
Dünya çapındaki ziyaretçilere Almanya’nın geleneksel tatlarını keşfetme ve paylaşma şansı sunan ve yemek tutkunları için unutulmaz bir gastronomik deneyim sağlayan Oktoberfest’i mutlaka deneyimlemelisiniz!
Kapak Fotoğrafı: Melis Sarıhan
İlginizi çekebilir: Esra Saruhan’dan Kostüm Giyebileceğiniz Festivaller
Kısmetse kısa bir süre sonra yollardayız. Benim birayla felan işim olmaz ama Münih çok sevdiğim bir şehirdir. Bira işi eşimde 🙂