Glacier Express: Zermatt'a Yolculuk Notları
Masallar diyarından geldiğini düşündüren İsviçre’nin kendisine hayran bırakan en popüler kayak merkezlerinden birisi olan Zermatt’a gideceğiz ama önce Glacier Express ile sihirli bir tren yolculuğu yapacağız. Bu masalsı yolculuğa başlamadan önce yerlerimize iyice yerleşip kemerlerimizi takalım zira güzelliği ile büyülenip durakların birisinde inmek isteyebiliriz.
İsviçre’de seyahat edilecek çok fazla destinasyon var hepside görülmeye değer. Bu yazıda Zermatt ve Glacier Express hakkında bilgi ve ipuçları vermeye çalışacağım. Zermatt’a gidebilmek için tren en mantıklı ulaşım seçimi zira araba ve otobüs ile ulaşıma belirli bir noktaya kadar izin veriliyor. Raylı ulaşımı tercih etmek ise en kısa çözüm. Küçük bir kayak kasabası olduğu için dışarıdan ulaşımı araba, tren ya da otobüs ile içerdeki ulaşımı küçük elektrikli araçlar ve bisikletler ile sağlıyorlar.
Tren yolculuğumuza başlamadan önce Andermatt‘a bulunan tren istasyonuna geldik. Arabayı park ettikten sonra ödeme yapılan biletmatikten arabanın ne kadar kalacağına dair seçim yaptık. Makinanın verdiği küçük fişi alıp arabanın ön camına yerleştirdik. Zermatt‘a konaklacağımız için 2 günlük aldık. Bu tarz durumlara önem vermek gerekiyor çünkü cezası daha ağır bir fiyatla gelebilir otoparklar düzenli olarak kontrol ediliyor. Glacier Express tren biletlerimizi yolculuğa başlamadan 1 ay öncesinden kendi internet sitesinden satın aldık. Buradan ulaşabilirsiniz. Satın alma işlemini tamamladıktan sonra e-posta adresimize elektronik biletlerimiz gelmişti. Bu tarz yolculuklara karar verdiğinizde ne kadar erken biletleri alırsanız o kadar iyi olur. Bazen turlar toplu bilet satın alabiliyor. Bundan dolayı bilet bulmada sıkıntı yaşabilirsiniz. Farklı bir site olarak ise burayı önerebilirim. Dönem dönem değişkenlik gösterebilir. Bu tren yolculuğunu deneyimlemeye karar verdiğinizde bu iki adresi gönül rahatlığı ile öneririm. 🙂
Trenimizin istasyona geliş saati yaklaştığı için peronda beklemeye başladık. Peronları hiç zorlanmadan çok rahat bulabilirsiniz. Hepsi numaralı 1,2,3 … gibi hangi peronda beklemenizin gerektiğini biletinizdeki rakamlar size söylüyor. Tren geldikten sonra çantalarımızı yerleştirip koltuklarımıza oturduk. Biletlerimizde vagon numarasının ve koltuk numarasının bilgisi vardı. Bu yüzden çok hızlı bir şekilde karışıklık olmadan yerlerimize geçtik. İsviçre’nin inanılmaz doğasına zaten hayrandım ama tren yolculuğunu deneyimledikten sonra unutamayacağım bir anım oldu.
Yolculuk boyunca yeşilin bütün renklerini seyretmeye başladık. Eşsiz bir yol deneyimi oldu. Huzur verici bir yolculuk olduğunu söyleyebilirim. İnsan elinin bozmadığı yeşillikler, doğa ile uyum içinde olan ahşap evler, dağların zirvelerinden eriyerek akarsu haline gelen küçük göletleri izlemek keyif vericiydi. Anlattıklarım masal kitaplarını andırıyor ama değildi. Yolculuk boyunca hayran hayran bakarak hepimiz bu güzellikleri seyrettik. İsviçre’nin bir çok ülkeye doğanızı bozmadan onu koruyarak uyum içinde yaşabilirsiniz adlı bir ders vermesi hiç fena olmaz. 🙂
Bulunduğumuz vagonda büyük bir tur kafilesi vardı. Biletleri önceden alırsanız bulma ihtimaliniz artar demiştim. Bizde bu durumu tren yolculuğumuzda fark ettik. Bütün vagonlardaki koltukların neredeyse hepsi doluydu. Tur kafileleri kişilerin sayısına göre doğrudan erken rezervasyon yapıyor bu yüzden de bilet bulunması zorlaşıyor. Trende misafirlere içecek ve kurabiye ikram ediyorlar. Büfe bölümü ayrı bir vagonda mevcuttu isteyenler oradan kahve ya da atıştırmalık alabilir. Dışarıdan yiyecek getirmek yasak değildi, bu yolculuğa karar verdiğinizde belki yanınızda sevdiğiniz yiyecekleri alıp yolculuğun keyfini çıkartabilirsiniz. 🙂
Üç buçuk saat sonra Zermatt’a varmıştık. Havanın etkisini hemen hissettik soğuk ve yağmurluydu. 🙂 İlk işimiz hemen otele gitmek oldu yürüme mesafesindeydi. İlk başta acaba oteli bulabilecek miyiz diye haritadan konuma bakarken aslında her yerin birbirine çok yakın olduğunu anladık. Tren istasyonundan indikten beş dakika sonra otelimize yürüyerek vardık.
Odamıza yerleşip üstümüzüde sıkı sıkı giyindikten sonra kendimizi hemen dışarı attık. Bu küçük kasabada restoran, bar, mağaza, market ve lüks birçok marka bulunuyor. İnsanların buraya geliş amacı aslında kayak yapmak ve dağ yürüyüşü sporlarına katılmak ama biz haziran ayında geldiğimiz için oranın yeşilliğini ve atmosferini deneyimleyebildik. Şu an yeşil görünen her yer kışın gelmesi ile tamamen kar ile kaplı oluyor.
Zermatt Hiking ve Trekking sporlarını yapan kişiler içinde önemli bir destinasyon. Teleferikleri yazın yürüyüş yapan insanlar kullanıyor. Kışın da kayak yapmak isteyen insanlar kullanıyor. Otellerin ve birçok yapının ahşap olması eskiyi korumalarında ki özenleri görülmeye değer. Küçük dar sokakları, yağmur yağdığında ahşap evlerin verdiği odunsu koku her şeyiyle uyum içindeydi.
Matterhorn zirvesiyle ünlü olan Zermatt kasabası, tıpkı bu dağ gibi adını Alp çayırlarından almış. Almanca’da çayır anlamına gelen matten ve çayırlıkta anlamına gelen zur matte isimleri Zermatt isminin oluşumuna sebep olmuş. Yani Almanca kökenli bir isim. Zermatt’a yaz aylarında gelmiş olsanız bile yanınızda mutlaka hırka ve yağmurluk bulundurun. İsviçre’nin en yüksek yerleşim yerlerinden bir tanesi olduğu için serin bir yer özellikle akşamları bu serinlik daha çok hissediliyor. Zermatt’ta birçok leziz restoran da bulunuyor. İsviçre’nin meşhur kendi peynirleri ve şarapları ile yapılan fondüsünü denemeyi sakın unutmayın. Erimiş peynir ve şarap ile yapılıyor. Şarap istemezseniz önceden söylemenizde fayda var. Genel olarak fondüyü erimiş peynir ve şarap ile pişiriyorlar. 🙂
Umarım ilgilenen ve gitmek isteyen kişiler için deneyimlerim yararlı olmuştur. 🙂 Zermatt‘a giderseniz çok seveceğinize eminim huzurlu, sessiz ve İsviçre’nin en güvenli kasabalarından bir tanesi. Sessizliğin içinde sadece doğanın sesi ile kendinizi dinleyerek geçireceğiniz her dakikadan keyif alacaksınız. Dilerim isteyen herkesin yolu bir gün bu masalsı kasabaya düşer. 🙂
Kapak Fotoğrafı: Gülşah Komut Pala
İlginizi çekebilir: Damla Anol Erol’dan Bohem Carouge
İlk yorumu siz yazın!