Yürek Hakkı: Tomris Uyar'ın Yazı-İmge Dünyası Üzerine
İnsanların evleridir onları en iyi anlatan. Kabuklarının içleri, herkesin giremediği gizli dünyaları, mahrem alanları… Bir kişiyi de evi üzerinden tanımak, anlamak belki de onun en özüne inen yoldur. Çalışma, üretme alanı, mobilya seçimi, okuduğu kitaplar, misafirleri… Necmi Sönmez’in Tomris Uyar’ın iç dünyasına araladığı kapı bende tam da böyle bir his uyandırıyor. Nilüfer Belediyesi, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde Necmi Sönmez küratörlüğünde açılan Yürek Hakkı: Tomris Uyar’ın Yazı-İmge Dünyası adlı sergi yazarın iç dünyasına şimdiye dek alışık olduklarımızdan farklı bir şekilde mercek tutuyor. Küratöryel yaklaşımın, Uyar’ın yazı masasını, çalışma ve yaşama mekânını özgün objeleriyle yeniden kurgulaması bu yazıya giriş şeklimin başlıca sebebi.
2013 yılından beri her yılı bir yazara adayan Nilüfer Belediyesi, 2023’ü Tomris Uyar yılı ilan etti. Buradan hareketle yola çıkan sergi, öyküleri ve çevirileriyle Çağdaş Türk Yazınında ayrıcalıklı bir yere sahip olan Tomris Uyar’ın “üretim süreçlerine” yoğunlaşıyor. Kasım ayında Bursa’da açılan sergi, Uyar’ın yaşadığı, üretim yaptığı çalışma odasından yola çıkarak yazı ve imge dünyasına yöneliyor.
Virginia Woolf’un “Kendine Ait Bir Oda”sını çeviren bir yazar olmasına rağmen ayrı bir oda yerine salonda kendi küçük masasında üretmesi, Turgut Uyar ile birlikte görsel sanatçılarla ahbaplıkları sonucu biriktirdikleri küçük çaplı koleksiyonları, dedesi tarafından Viyana’dan getirtilen sandalyeleri, 1950’lerden 80’lere dek uzanan Türk edebiyatında ağırlık gösteren bir grubun temsilcisi olması, seçkinin yazara ek olarak bu gruba ve çevresine de odaklanması serginin dikkat çeken özellikleri arasında yer alıyor. Yaratıcı insanların birlikteliği, birbirlerini beslemeleri, ortak ya da ilham verici üretimler, disiplinler arası geçişler bize o dönemlerin ruhunu da hissettiriyor. Komet, Burhan Uygur, Metin Eloğlu, İlhan Berk, Sait Maden, Şahin Kaygun, Ara Güler, Mengü Ertel gibi sanatçılar hem bu çevrenin hem de ikilinin koleksiyonunun da önemli isimleri arasında yer alıyor.
El yazısıyla tuttuğu, kendi günlüklerinde kullandığı notlar, yazdığı ve çevirisini yaptığı kitapların ilk baskıları, kitaplarının zamansızlığı ve günümüze hitap edişi Uyar’ın yazın dünyasına bir başka noktadan bakmamızı sağlıyor. Necmi Sönmez’in ifadesiyle sergi “Uyar’ın yaratı dünyasının koordinatlarını kurmaya çalışıyor”. Yine Sönmez’in sözleriyle: “Yürek Hakkı sergisi Tomris Uyar’ın kendi çizgisinden ödün vermeden geliştirmiş olduğu etkileyici imgeleri okuyuculara, izleyicilere onun perspektifinden vermeyi deniyor.”
İpek ve Bakır isimli kitabıyla, 1971 yılında dikkatleri üzerine çeken Tomris Uyar, özgün çalışmalarıyla olduğu kadar çevirileri, yayınlanmasına katkıda bulunduğu dergilerle de edebiyatımızda yeni duyarlılıkların kapılarını aralayan kuşağın öncülerinde. Sergi onun yazı masasını, çalışma ve yaşama mekânını özgün objeleriyle yeniden kurgulayarak izleyicilere Uyar’ın nasıl ürettiği hakkında bilgi vermeyi amaçlıyor. Bu objelerin birçoğu ilk defa sergileniyor.
Necmi Sönmez: “Tomris Uyar’ı Çağdaş Türk Edebiyatı açısında son derece önemli deneylere girmiş olan kendi kuşağında tekil kılan, günlük yaşamın, politik, ekonomik gelişmelerin şekillendirdiği bireyin dünyasına kısa ve etkileyici bir bakış fırlatmasıydı. Onun öykülerinde büyük bir titizlikle kurguladığı, birçoğunu ilk kez dilimize kazandırdığı çevirilerindeki yazar seçimiyle belirginleştirdiği tavır, hayat akışı karşısında insanların tutkularının, kalplerinden geçenlerin peşinde nasıl ilerledikleri ve aldıkları farklı yanıtlardır.”
Uyar üzerinden bir kuşağın da betimlemesiyle karşılaştığımız Yürek Hakkı: Tomris Uyar’ın Yazı-İmge Dünyası’nı 14 Ocak tarihine dek ziyaret edebilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: Rıza Ertekin
İlginizi çekebilir: Artsy Magger’dan İstanbul Sergi Takvimi
İlk yorumu siz yazın!