Yeni yılın gelişiyle beraber seyahat planlarımızı yapmaya başladık. Seyahat rotasını Avrupa’da bulunan şehirlere çevirecek olanlar için yoğun bir sanat takvimi mevcut. Gelin beraber kaçırmamanız gereken sergilere bir göz atalım.

2024 Avrupa Sergileri

The Serpentine South Gallery, Londra, “Thinking of You. I Mean Me. I Mean You”

Özellikle güncel sanat dediğimizde aklımıza ilk gelen şehirlerden biri olarak karşımıza çıkıyor Londra. Şehrin en ünlü kurumlarından The Serpentine South Gallery, 2024 yılında senenin en ilgi çekici sergilerinden birine imza atıyor. 1 Şubat tarihinden itibaren Amerikalı sanatçı Barbara Kruger’in “Thinking of You. I Mean Me. I Mean You.” adlı sergisini The Serpentine South Gallery’de ziyaret edebilirsiniz. 1945 doğumlu sanatçı Kruger, işlerinde özellikle kelimelerin yoğun oluşuyla sanat izleyicisinin dikkatini çekiyor. Geçen yıllarda Kruger’in eserlerinden oluşan sergiler New York’da bulunan MoMa ve Los Angeles’da bulunan LACMA müzelerinde sanatseverlerin ilgisini kazanmıştı. Eğer yolunuz Londra’ya düşerse 17 Mart’a kadar sergiyi ziyaret edebilirsiniz. Ziyaretinizi planlamak ve daha detaylı bilgi için Serpentine Galleries’in web sayfasını buradan inceleyebilirsiniz.

The National Gallery, Londra, “The Last Caravaggio”

Rönesans denildiğinde aklınıza ilk olarak gelecek sanatçılardan biridir Caravaggio fakat İtalya’ya yolunuz pek düşmemişse kendisinin eserlerine pek denk gelmemeniz olası. Bu sene, Londra’nın en sevilen sanat kurumlarından biri olan The National Gallery’de “The Last Caravaggio” adlı sergide ünlü sanatçının “‘The Martyrdom of Saint Ursula'” adlı ünlü eserini görebilirsiniz. Eğer Rönesans döneminde üretilen görsel sanatlar eserlerine ilgi duyuyorsanız kendisinin bir tablosunu bile görmek ilginizi çekebilir. Detaylı bilgi için The National Gallery’nin web sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Tate Modern, Londra, “Expressionists, Kandinsky, Münter and The Blue Rider”

Dışavurumculuk sanat akımına ilgisi olanlar için özellikle de bu akımı tablolarında en çok yansıtan isimlerden birinin Kandinsky’nin eserlerini görmek için iyi bir firsat. 25 Nisan’dan itibaren ziyaret edebileceğiniz bu sergide heykelden, fotoğrafa modern sanat eserlerinden oluşan yaklaşık 130 eseri bir arada görebilirsiniz. Detaylı bilgi için Tate Modern müzesinin web sayfasını buradan inceleyebilirsiniz.

Royal Academy of Arts, Londra, “Impressionists on Paper”

Eğer Londra’ya yolunuz düşerse ve sanata ilginiz varsa Royal Academy of Arts keşif listenizin başında gelmeli diye düşünüyorum. Kuruluşu neredeyse 1768 yılına dayanan bu köklü sanat kurumu, İngiltere’nin en çok ziyaret edilen sanat kurumlarından. Burlington House, Piccadily’de konumlanan Royal Academy of Arts‘da 10 Mart tarihine kadar “Impressionists on Paper” sergisini ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum. Eğer İzlenimcilik (Impressionism) sanat akımına ilgi duyuyorsanız bu sergi yüksek ihtimalle sizi heyecanlandıracaktır. Sergide hem Impressionist hem de Post-Impressionist sanatçıların yaklaşık 77 farklı sanat eserini görmek mümkün. Degas, Seurat, Monet ve Morisot eserlerini görebileceğiniz sanatçılardan sadece bazıları diyebilirim. Detaylı bilgi için Royal Aacademy of Arts’ın web sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Musée d’Orsay, Paris, “Paris 1874, inventing impressionism“

Paris geçen yılı güncel sanat alanında oldukça başarılı olarak geçirdi. Müzelerin ve galerilerin açıkladığı sergi takvimine bakılırsa bu sene de sanat açısından dikkat çeken bir sene olacak gibi duruyor. Paris’in hatta Fransa’nın en çok ziyaretçi alan müzelerinden Musée d’Orsay’da “Paris 1874, inventing impressionism” sergisini ziyaret etmek mümkün. Sergide Monet, Pissarro, Degas ve Morisot gibi ünlü sanatçıların eserlerini görebilirsiniz.  İzlenimcilik sanat akımıyla ilgilenenler için Paris rotasında ilgi çekici bir sergi rotası. Müzeyi ziyaret etmişken bu süreli serginin yanı sıra, müzenin daimi koleksiyonunu da ziyaret edebilirsiniz. 26 Mart’tan itibaren ziyarete açılacak sergi ve müze hakkında detaylı bilgi için müzenin web sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

The Albertina Museum, Viyana, “Roy Lichtenstein: A Centennial Exhibition”

Viyana’da en çok ziyaret edilen müzelerden biri olarak bilinen The Albertina Museum, ziyaretçileri yeni yılda da ilgi çekici sergilerle buluşturuyor. Pop Art akımının öncülerinden biri olan Roy Lichtenstein’in “Roy Lichtenstein: A Centennial Exhibition” adlı sergisi bu senenin en ilgi çekici sergilerinden biri olacak gibi duruyor. Eğer Pop Art sanat akımına ilgi duyuyorsanız eserlerini keşfetmeniz gereken bir sanatçı. Sanatçının eserlerinden bazılarını geçtiğimiz aylarda İstanbul’da bulunan Lale Müzesi’nde görme fırsatı yakalamıştık. Fakat The Albertina Museum’da açılan sergi sadece sanatçının eserlerine odaklandığı için daha da kapsamlı bir sanat deneyimi sunacak gibi duruyor. Eğer yolunuz Viyana’ya düşerse 8 Mart tarihinden itibaren sergiyi ziyaret etmek mümmkün. Sergi ile ilgili ziyaret, tarihler ve içerik gibi detaylı bilgi için müzenin web sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Gallerie dell’Accademia, Venedik, “Williem De Kooning”

2024 yılının Venedik Bienali‘ni heyecanla beklerken bienal ile aynı anda ziyarete açık olacak bir sergi tavsiyem var. Eğer Venedik Bienali’ni ziyarete giderseniz ve vaktiniz varsa kendinize bienal haricinde bir sergi rotası da oluşturmalısınız. Bu sergilerden biri de Williem De Kooning’in 75 eserinin bulunduğu bu yeni sergi. Venedik şehrinde bulunan Gallerie dell’Accademia‘da New York’da bulunan Williem De Kooning Foundation ile beraber hazırlanan bu serginin küratörlüğünü ise Gary Garrels ve Mario Codognato üstleniyor. Küratörlerin yaptığı bir açıklamada bu sergide sanatçının özellikle İtalya ile olan ilişkisini de sanatseverler ile buluşturmayı amaçladıklarını belirtmeleri dikkatimi çekmişti. Serginin en ilgi çekici eserlerinden biri ise, fikrimce 1960 yılında resmedilmiş olan ” A Tree in Naples” adlı eser. Detaylı bilgi için müzenin web sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Rijksmuseum, Amsterdam, “Frans Hals”

Amsterdam’da bulunan en etkileyici müzelerden biri Rijksmuseum. 1798 yılında kurulmuş olan müze Avrupa’nın hâlâ faaliyette olan en eski müzelerinden biri olarak bilinmekte. 16 Şubat tarihinden itibaren müzede kaçırmamanız gereken yeni bir süreli sergi var. “Frans Hals Exhibition“, 16. yüzyılda yaşamış ve o dönemin sanatında etkili olmuş bir sanatçı olarak biliniyor. Portre çizimleriyle ünlü olan Hals sanat tarihine ilgisi olanlar için eserleri ilgi çekebilecek bir sanatçı. Sergiye dahil olan eserlerden biri de İngiltere’de bulunan The Wallace Collection’dan süreli olarak ödünç alınmış olan “The Laughing Cavalier” adlı tablo. Bu tablo neredeyse Frans Hals’ın en ünlü eserlerinden biri olarak görülüyor. Sergi ve müzeye ziyaret için detaylı bilgiye ulaşmak isterseniz müzenin web sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Acropolis Museum, Atina, “‘Meanings’. Personifications and Allegories from Antiquity to Today”

Acropolis Müzesi dünyanın en ilgi çeken müzelerinden biri olarak görülüyor. Acropolis Antik Kenti’ne de oldukça yakın bir mesafede bulunan bu müze, özellikle arkeoloji ve antik çağ ile yakından ilgilenenler için ziyaret edilmesi gereken bir müze olarak karşımıza çıkıyor. Acropolis Müzesi’nde 14 Nisan tarihine kadar “‘Meanings’. Personifications and Allegories from Antiquity to Today” adlı sergi ziyaretçileri bekliyor. Sergiye dahil olan eserlerden benim en çok ilgimi çekenler arasında Selanik’te bulunan Thessaloniki Archaeological Museum’dan sergi için getirilmiş olan “personification of the Sea“olarak adlandırılmış bir mozaik bulunmakta. Katkıda bulunan ve süreli olarak eser ödünç veren müzeler arasında Roma’dan Galleria Borghese, Musei Capitolini, Napoli’den Museo Archeologico Nazionale di Napoli, Londra’dan The British Museum gibi birçok müze mevcut. Süreli serginin yanı sıra eğer arkeolojiyi ve Antik Yunan tarihini seviyorsanız müzenin kalıcı koleksiyonundaki eserleri görmenizi de içtenlikle tavsiye ediyorum. Detaylı bilgi için müzenin web sayfasını buradan ziyaret edebilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı: Massimo Virgilio – unsplash.com

İlginizi çekebilir: Artsy Magger’dan İstanbul Sergi Takvimi