Mart ayında Dublin’de olmak için o kadar çok sebebimiz var ki! Sokakları saran müzik sesi, fantastik bir dönem filmini aratmayan kaleleri, fosforlu yeşil doğası, geleneksel pubları, müzeleri, tarihi damıtımevlerinde gerçekleştirilen tadımları, cıvıl cıvıl bir gençliğin heyecanını taşıyan caddeleri… Tabii bu saydıklarımızın hepsi 12 ay boyunca görülebilir, peki neden mart? Çünkü bir Dublin’e gitmek var, bir de her sene 17 Mart’ta büyük coşkuyla, tüm İrlanda’nın aynı anda yeşile boyanarak kutladığı St. Patrick’s Day döneminde Dublin’de olmak var. İnanın ikisi aynı şey değil. Wings ile seyahat etmek ve Wings olmadan seyahat etmek arasındaki fark gibi. Her seyahatimizde indirimler ve Mil Puanlar kazanmak varken, neden Wings’imiz olmadan uçalım ki?

Dublin – Fotoğraf: pexels.com

Dublin’de Mutlaka Görülmesi Gerekenler

Gezmeye başlamadan önce uyaralım: St. Patrick’s Day döneminde Dublin’de olma deneyimini yaşayacaksanız, valizinize yeşil parçalar eklemeyi unutmayın! Yoncaların, İrlanda’ya özel uçsuz bucaksız çayırların ve sempatik Leprikonların şansı temsil eden rengi üzerinizde olsun.

St. Patrick’s Day – Fotoğraf: seeker.io

Dublin, günümüzden yaklaşık 1000 yıl önce kurulmuş ve Vikinglerden Britanya İmparatorluğu’na kadar pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. Tarihi eserleri bu yüzden oldukça zengin. Şehirdeki Viking kalıntıları üzerine, 13. yüzyılda inşa edilmiş Dublin Kalesi, bunların en önemlilerinden. Kale, şehrin en yüksek tepesinde bulunuyor. Buradan hem tüm Dublin’i panaromik izleme hem de Orta Çağ Kulesi’ne çıkma ya da Kraliyet Şapeli’ni ziyaret etme imkanı bulacaksınız.

St. Patrick Katedrali – Fotoğraf: unsplash.com

1191 yılından beri şehirde tüm heybetiyle yükselen St. Patrick Katedrali ise tüm İrlanda’nın en büyük kilisesi. Burada özellikle St. Patrick’s Day zamanı düzenlenen büyük ayin, ülkenin en büyük etkinliklerinden birine dönüşüyor.

Trinity College Kütüphanesi – Fotoğraf: unsplash.com

Dublin’de kaçırmamanız gereken bir diğer tarihi mekansa, Trinity College’ın tarihi kütüphanesi. Kraliçe I. Elizabeth’in emriyle 1592’de kurulmuş olan kütüphanenin kesinlikle görmeniz gereken bölümü, ana salonun her iki yanında zeminden ikinci katın tavanına kadar yükselen kitaplıkları ve 200 bini aşkın kitabıyla 65 metrelik The Long Room

National Museum of Ireland – Fotoğraf National Museum of Ireland

Müze gezmeyi seviyorsanız, National Museum of Ireland’ı mutlaka listenize almalısınız. İrlanda’da bulunmuş birçok tarihi eserin sergilendiği ve İrlanda kültürüne dair birçok bilgi edinebileceğiniz büyük müzenin en ilgi çekici koleksiyonuysa kuşkusuz Viking Sergisi.

Irish Museum of Modern Art – Fotoğraf: Irish Museum of Modern Art

Şehrin bir diğer büyük müzesi ise Irish Museum of Modern Art. Modern sanat ve çağdaş sanat alanında iddialı bir koleksiyona sahip müzede, İrlandalı çağdaş sanatçılara geniş yer ayırmasının yanında Marina Abramović’ten Sol LeWitt’e, Louise Bourgeois’dan Roy Lichtenstein’a dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini de görebileceksiniz.

Ayrıca gezgin dostunuz Wings ile Dublin’i %10’a varan otel indirimleriyle keşfedebilir, yurt dışı alışverişlerinizde 2 kata kadar Mil Puan kazanabilirsiniz!

Dublin Gastronomi Durakları

Fotoğraf: unsplash.com

Dublin, gastronomi konusunda evren tarafından torpilli bir destinasyon. Sahip olduğu habitat bir yana, köklü tarihi de mutfağını yüzyıllar içinde şekillendirip, oldukça renklendirmiş durumda. Ödüllü şef mutfakları bir tarafta, tadım evleri ve tarihi publarının ayaküstü lezzetleri bir tarafta, şehir lezzet tarafından tamamen kuşatılmış.

Başlamadan güzel haberi hatırlatalım: Wings ile Dublin lezzetlerini %15’e varan indirimlerle deneyimleyebilir, yaptığınız restoran harcamalarında ayda 1500 TL’ye varan indirim ayrıcaklıklarından yararlanabilirsiniz.

Acıktıysanız yola çıkalım.

Patrick Guilbaud – Fotoğraf: instagram.com/restaurantpatrickguilbaud

Zengin cave’i, French – Irish dokunuşları ile Patrick Guilbaud, “Irish Coffee” deneyimi ile ünlü şef Mickael Viljanen’in bebeği Chapter One ve şef Damien Grey ile özel ekibinin bizzat sunum yaptıkları Liath; Dublin’in iki Michelin yıldızına sahip restoranları. En azından biri için şimdiden rezervasyon yapmanızı mutlaka öneririz.

Küçük tabaklarda pek çok lezzet deneyimlemek ve eşleştirme yapmayı seviyorsanız Note, gerçek İrlanda ruhunu her anında hissettiren, deniz ürünleri ve bitkisel seçenekleriyle yerlilerin de favorisi Cranbrassil House, Dublin denilince ayaküstü ve hızlı lezzetler aklınıza geliyorsa, pizza için Bambino veya Pi, burger içinse Bunsen, sizi kesinlikle mutlu edecektir. Geleneksel fish & chips veya midye & istiridye arayışınız varsa Fish Shop’u ajandanıza ekleyin.

Forest Avenue – Fotoğraf: instagram.com/forestavenuedublin

Her gün değişen menüsü ve İtalyan etkisiyle Host’un kırmızı et seçeneklerini, açık mutfağı izlemenin çok keyifli olduğu Forest Avenue’da tadım menüsünü, tarihi dokusunu ve paylaşımlık seçeneklerini denerken İrlandalı gibi hissedeceğiniz Spitalfields ambiyansını ve Dublin’de bir anda Asya’yı tatma keyfini yaşatan BIGFAN’in dumplings ve tatlılarını deneyimleyebilirsiniz.

Temple Bar – Fotoğraf: unsplash.com

Sıra geldi İrlanda’nın en ünlü pub’larından biri olan Temple Bar’a. Pub’ın tarihi 17. yüzyıla, Sir William Temple’ın Trinity College dekanı olarak atanmasına, sonrasında oğullarının geliştireceği bu bölgeye yerleşmesine kadar uzanıyor. Temple Bar, kırmızı cephesiyle hemen tanınabiliyor. Dublin seyahatinizde buranın ikonik ortamına şahit olmayı unutmayın.

Irish Whiskey Museum – Fotoğraf: instagram.com/irishwhiskeymuseum

Son olarak, Irish Whiskey Museum, şehrin en çok ziyaret edilen lezzet ve deneyim noktalarından biri. Grafton bölgesinde bulunan bu viski müzesi, kentin ve ülkenin her çeşit viski çeşidi ve markasının tarihini sunuyor.

Her seyahatinizin Wings gibi ayaklarınızı yerden kesmesini ve St. Patrick kadar şans getirmesini dileriz. Wingsli olmanın tüm ayrıcalıklarından faydalanmaya 4.000 TL’ye varan uçak bileti değerinde 200.000 Mil Puan ile başlamak isteyenleri buraya alalım. İyi yolculuklar!