Senin beklenmedik karşılaşman: İstanbul Modern'den Olafur Eliasson Sergisi
Olafur Eliasson adlı ünlü sanatçının daha önce işlerini görme fırsatı yakalamadıysanız, İstanbul Modern’de kendisinin ilgi çekici sanat dünyasıyla tanışma fırsatı yakalayabilirsiniz. Dünya çapında üne ulaşmış, güncel sanatın önde gelen isimlerinden biri olan Olafur Eliasson’un sanat kariyeri boyunca ürettiği eserlerinden bir seçki 7 Haziran 2024 tarihinde, İstanbul Modern’de sanat izleyicisiyle buluşuyor.
İlgi çekici sanat koleksiyonu ve süreli sergileriyle sanata ilgisi olan sanatseverlerin ziyaret etmeyi en çok sevdiği müzelerden biri olan İstanbul Modern, Renzo Piano tarafından tasarlanan yeni müze binasıyla birçok ödüle layık görüldü. Renzo Piano’nun daha önce tasarladığı ünlü yapılar arasında, güncel sanat dünyasının en önemli kurumlarından biri olarak görülen ve Paris’te bulunan Pompidou Merkezi(Centre Pompidou) ve mimarlık tarihinde önemli bir yere sahip olan, Londra’daki The Shard bulunuyor. İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin yeni binası, Architectural Digest’in “2024’ün Harika Eserleri” listesi National Geographic’in “Dünyanın En İyileri” listesine dahil olarak bir kez daha güncel sanat alanında dünya çapında başarılara da imza attı.
Daha önceki yıllarda “Anthony Cragg: İnsan Doğası”, “Fahrelnissa Zeid İstanbul Modern Koleksiyonundan Bir Seçki” gibi sergilerle ziyaretçilerin ilgisini toplamış olan müze, 7 Haziran 2024- 9 Şubat 2025 tarihleri arasında “Olafur Eliasson: Senin beklenmedik karşılaşman” adlı sergi ile güncel sanat alanında ilgi çekici bir sergiyi sanat izleyicisiyle buluşturmaya hazırlanıyor. 1967 yılında doğan Eliasson, Royal Danish Academy of Fine Arts’da eğitim görmüş. Kendisinin eserleri güncel sanat dünyasında önemi büyük olan İstanbul Bienali, Venedik Bienali gibi bienallerde sanatseverlerle buluşmuş.
Olafur Eliasson’un sanat eserleri, Solomon R. Guggenheim Müzesi gibi ünlü sanat kurumlarının kalıcı sanat koleksiyonlarına da dahil. Olafur Eliasson’un işleri arasında yerleştirmeler, resimler, fotoğraflar gibi çeşitli sanat eserleri bulunmakta. Bir sanatçı olarak ilgisi olan temalardan bazıları ise sürdürebilirlik ve küresel ısınma. İstanbul Modern Müzesi’nin daimi koleksiyonunda da eserleri dahil olan bir sanatçı Olafur Eliasson. “Red emotional globe“(2010) ve ” Your solar nebula” (2015) müzenin koleksiyonunda yer alan ilgi çekici eserler arasında bulunuyor.
Olafur Eliasson dediğimizde sanatçının farklı konumlarda gerçekleştirdiği birçok eser ve sergi geliyor aklıma. Güncel sanat dediğimizde öne çıkan sanat kurumlarından biri olan ve Londra’da konumlanan Tate Müzesi’nin web sayfasında da belirtildiği üzere, Eliasson 2003 yılında Londra’da bulunan Tate Müzesi’nde “The weather project” adlı sergiyle dikkatleri üzerine toplamıştı.
Olafur Eliasson’un “The weather project” adlı eseri, güncel sanatta çok kullanılan bir eser türü olan ve İngilizce “site-specific installation” tanımıyla adlandırılan bir sanat türüydü. Biraz önce bahsettiğim “site-specific installation” terimi genellikle sanat eserinin, önceden planlanmış ve belirli bir konum için özel olarak tasarlanmış bir eser olduğunu belirtirken kullanıyor. Genellikle, sanatçı bu eseri hazırlarken aklında önceden karar verilmiş bir sergi alanı var ve kişinin tercihine göre değişmekle beraber, sanatçı bu eseri hazırlarken sergileneceği bu özel mekânla yapısal, konusal, tarihsel ya da herhangi başka bir şekilde özel bir bağ yaratmayı tercih edebiliyor. Bu tip sanat eserleriyle ilgili dikkat çekici bir özellikten daha bahsetmek gerekirse bu da; konuma özel olarak üretilmiş eserlerin, sanat izleyicisiyle buluşturulma şekline göre, zaman zaman daha kapsayıcı, ziyaretçiyi bir ziyaretçiden çok sanat eseriyle daha iç içe gören bir yaklaşım sunabiliyor olması denilebilir.
Sanatçının 2003 yılında gerçekleşen bu iç mekân yerleştirmesinde hava durumu ile şehir hayatı arasındaki ilişkiyi anlamaya çalıştığı düşünülüyor. Eliasson’un sanat pratiğinde önemli bir rol oynayan konular arasında hava, su, ışık, güneş gibi doğa ile ilişkili kavramlar bulunuyor. “The weather project”, sanatçının sanat izleyicisine klasikleşmiş izleyici formundan biraz daha farklı bir deneyim yaşatarak bu kavramlar hakkında düşünmemize neden olan ünlü sergilerden biri.
2008 yılında New York City’de bulunan Brooklyn Köprüsü’nde gerçekleşen “Waterfalls under the Brooklyn Bridge” adlı eseri de “site specific installation” dediğimiz konuma özel hazırlanmış/ belirli bir konumla ilgisi olan sanat eserlerine bir örnek.
Olafur Eliasson’un işlerini daha önce New York’ta bulunan The Frick Collection, İsviçre’de bulunan ve güncel sanat dünyasında önemli bir yeri olan Fondation Beyeler,Tate Britain, Tate Modern ve Versailles Sarayı gibi ilgi çekici konumlarda sergilendi. Ziyaretçiler tarafından genellikle çoğu sergisi oldukça büyük bir ilgiyle ziyaret edilen Eliasson’un eserlerini görmek için özel olarak seyahat eden ziyaretçiler de mevcuttu. Son yıllarda giderek ilgi çeken bir seyahat biçimi zaten güncel sanat sergilerine, uluslararası sanat fuarlarına ve sanat bienallerine göre tatil programlarımızı ayarlamak ya da güncel sanat takvimine göre özel seyahat programları oluşturmak.
Sanatçının, “The weather project” adlı bu sergiye karşı duyulan yüksek ilgiyi düşününce, tahminimce İstanbul Modern’de ziyaretçilerle buluşacak olan yeni serginin de yoğun ilgi göreceğini düşünmekteyim. Sergi aynı zamanda sanatçının Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olmakta. Olafur Eliasson’un sanat kariyerini farklı zamanlarda ve farklı konularda inceleyerek sanatçının pratiğini detaylı olarak anlamak için de iyi bir fırsat. Eğer bu tarihler arasında İstanbul’da olacaksanız ve güncel sanata ilgiliyseniz bence bu sergiyi kaçırmayın derim.
Kapak Fotoğrafı: İstanbul Modern
İlginizi çekebilir: Enes Kudu’dan Jackie Matisse’in “Uçurtma Zamanı” Sergisi Üzerine
İlk yorumu siz yazın!