Frankfurt'un Çizgisi: Wings'lenin, Hiç Yorulmayan Bir Şehre Uçuyoruz
Bazı şehirler var ki bizi bir zaman yolculuğunda gibi hissettiriyor. Mesela nehrin bir tarafındaki gökdelenler geleceğe doğru uzanırken köprünün diğer tarafında Goethe’nin doğduğu ev, Schopenhauer’un yürüdüğü sokaklar geçmişin bilinmeyenlerini ortaya koyuyor. Evet, Almanya’nın finans merkezi, dünyanın farklı noktalarından gelen sanatçıları ve şefleri ile çok kültürlü, oldukça net bir çizgisi olan Frankfurt’tan bahsediyoruz. Geçmişin ve geleceğin kapılarını aralayan Frankfurt’un bugününü keşfetmeye ne dersiniz? Hazır Frankfurt şu sıralar heyecanla takip ettiğimiz futbol müsabakalarından birine ev sahipliği yaparken, biz de Wings’in ayrıcalıklar dünyasından aldığımız ilhamla bir gezi rehberi oluşturduk. Hadi Wings’lenin, uçuyoruz!
Frankfurt 101
Stereotiplere inansaydık Paris’i romantik bir sevgili, New York’u tutkularını hırs ile birleştiren genç bir ruh, Roma’yı ise sürekli danışmak için kapısını çaldığımız bir bilge olarak karakterize ederdik. Peki, Frankfurt? Bu noktada size şunu söylemeliyiz ki sosyal medyada gördüğümüz “muhteşem” hayatlara inanmıyoruz. Fakat Frankfurt, “o imkânsız gibi görünen muhteşem hayatı” yaşayan kişi. Güneşin ilk ışıklarına kadar dans edip işten önce spora uğrayan, öğle yemeğinde arkadaşları ile parkta buluşup sohbet eden, iş çıkışında yeni bir sergiyi ziyaret ettikten sonra hiç yorulmadan modern bir şef restoranında soluğu alan… Bazı şehirler hiç uyumuyor olabilir ama Frankfurt, yorulmuyor da. Bu hiç yorulmayan şehri, Noel zamanına ilave yılın her dönemi ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca kendisi isterseniz aileniz, isterseniz arkadaşlarınız ile gezebileceğiniz muhteşem bir destinasyon.
Biletinizi almadan önce hatırlatalım: Wings ile Frankfurt seyahatinizde %50’ye varan daha fazla Mil Puan kazanabilir, kazandığınız Mil Puanları yurt dışı uçak bileti alırken 2 kata kadar değerli kullanabilirsiniz.
Nerede Konaklamalı?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Frankfurt’a gelmeye karar verdiğinizde bir zaman yolculuğuna çıkmak için hazır olmanız gerekiyor. Bu noktada Frankfurt’u ziyaret etmeden önce zamanda nereye gitmek istediğinize karar vermeniz önem taşıyor. Eğer geleceğe doğru ışınlanmak isterseniz modern Frankfurt’un merkezi olan Innenstadt‘ı seçebilir, tarihin ortasında geçmişi keşfetmek isterseniz Altstadt’ı tercih edebilirsiniz. Günümüzde kalmak isterseniz ise Frankfurtlular’ın “Das Lustige Dorf” şeklinde tanımladığı “Komik Köy”de şehrin en popüler kafelerine, barlarına yürüyüş mesafesi olan Bornheim’de konaklayabilirsiniz. Tabii eğer Frankfurt’un hiç yorulmayan ruhundan ilhamınızı almak isterseniz hem gece hayatının ortasında hem de turistik noktalara bir yürüyüş mesafesinde olan Westend’i öneriyoruz.
Konaklamanızı organize ederken Wings ile %10’a varan otel indirim ayrıcalığından faydalanabilirsiniz.
Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler
Römerberg
Her ne kadar yeni bir şehri keşfetmeden önce oraya gittiğimizde kendimizi bir “lokal” gibi hissedebilmek için uzun araştırmalar yapıyor olsak da biz bir turist gibi hissetmeyi de çok seviyoruz. Hiç bilmediğimiz bir sokağın verdiği heyecan, ansızın karşımıza çıkan bir kafedeki baristadan aldığımız tavsiyeler… Tam da bu sebeplerden dolayı bizim gezilerimiz, her zaman şehrin en turistik noktasından başlıyor ve lokal bir deneyime doğru uzanıyor. O zaman Frankfurt gezimize Orta Çağ’ın kapılarını bugüne doğru aralayan Römerberg ile başlayalım. Römerberg’i hepimiz meşhur Noel pazarı sayesinde biliyoruz fakat biraz daha derine indiğimizde Orta Çağ’dan bugüne Frankfurt’un ticari ve kültürel merkezi olan bir bölge ile karşılaşıyoruz. Römerberg’te birçok tarihî gelişmeye ön sıradan şahitlik eden belediye binası Römer, vitray pencereleri ve tarihî atmosferi ile 12. yüzyılda inşa edilen Eski Nikolas Kilisesi, adaleti simgeleyen kadın figürü ile ikonikleşen Adalet Çeşmesi mutlaka uğramanız gereken yerler listesinin başında geliyor.
Frankfurt Katedrali
Geçmişi 13. yüzyıla uzanıyor olsa da 14 ile 15. yüzyıllar arasında Gotik bir mimari anlayış ile yeniden inşa edilen Frankfurt Katedrali, şehrin hem en görkemli hem de en eski yapılarından biri olması ile dikkat çekiyor. Kutsal Roma İmparatorluğu döneminde gerçekleştirilen taç giyme törenlerinden dolayı hem siyasi hem de dini öneme sahip olan katedralin içerisinde bulunan eserler ise Rönesans ve Gotik dönemden izler taşıyor. Altstadt bölgesinde yer alan bu katedrali ziyaret ettiğiniz zaman tepesine çıkarak şehri panoramik olarak da izleyebilirsiniz.
Palmengarten
Sırada 22 hektara yayılan alanı ile Almanya’nın en büyük botanik bahçelerinden biri olarak geçen Palmengarten var. 1871 yılında mimar Heinrich Siesmayer tarafından özel bir mülk olarak inşa edilen Palmengarten, daha sonra halkın kullanımına açılıyor. Gül bahçeleri, temalı parklar, konserler ve festivaller ile dikkat çeken bu botanik bahçe, Frankfurt’ta doğayı ve kültürel aktiviteleri bir araya getiriyor.
Goethe’nin Evi
Eğer etrafınızda daha sonradan Almanca öğrenen bir kişi bile bulunuyorsa “Almanya’dan nasıl bu kadar büyük edebiyatçıların çıktığını anladım.” cümlesini duymuşsunuzdur. Frankfurt ise Genç Werther’in Acıları, Faust gibi eserleri ile Alman edebiyatı ve kültüründe önemli bir yere sahip olan Johann Wolfgang von Goethe’nin doğduğu şehir. Faust’un yazıldığı ev olarak da bilinen Frankfurt’taki Goethe’nin Evi; yazarı daha yakından tanıyabilmek ve Alman edebiyatını keşfedebilmek adına önem taşıyor.
Alte Oper
Şehrin sembol yapılarından biri olarak geçen Alte Oper; ev sahipliği yaptığı opera performansları, bale gösterileri, tiyatro oyunları ve konserler ile Frankfurt’un kültürel hayatında önemli bir rol oynuyor. II. Dünya Savaşı’nda gördüğü hasardan dolayı bağışlar ile tekrardan inşa edilen bu bina, neoklasik tarzı ile Almanya’nın estetik anlayışını ortaya koyuyor. Dünyanın farklı noktasında üretimlerini gerçekleştiren sanatçıları Almanya’nın önemli isimleri ile bir araya getiren Alte Oper’in programına buradan ulaşabilirsiniz.
MMK
Frankfurt’tan bahsettiğimiz zaman Andy Warhol, Roy Lichtenstein, Gerhard Richter gibi ünlü sanatçıların eserlerini de içinde barındıran koleksiyonu ile MMK (Museum für Moderne Kunst) hızlıca radarımıza giriyor. 5000 parçayı aşan kalıcı koleksiyonu, dünyanın farklı noktalarındaki sanatçıları ağırlayan geçici sergileri ile Almanya’da modern sanatın önemli bir temsilini oluşturan MMK’de yıl içerisinde festivaller, konserler ve farklı kültürel aktiviteler organize ediliyor. Ayrıca müzenin mimarisinde Viyana’daki ikonik Haas House ile tanıdığımız Hans Hollein’in izi bulunuyor. Üçgen şeklinde tasarlanan mimari tarzından dolayı bu müze, Frankfurtlular tarafından Tortenstück (a piece of cake), yani kolay anlamına da gelen kekin bir parçası şeklinde bahsediliyor.
Devamı var…
Söz konusu Frankfurt gibi hiç yorulmayan bir şehir olduğunda mutlaka görmemiz gereken yerler listesi tabii ki burada bitmiyor. Frankfurt’u ziyaret ettiğiniz zaman dünya üzerinde yapılmış ilk demir köprü olan ve birçok insan tarafından bir mühendislik harikası şeklinde övülen Iron Footbridge‘e (Eiserner Steg), şehrin geleneksel elma şaraplarını tadabileceğiniz barların yer aldığı Sachsenhausen mahallesine, popüler bir alışveriş caddesi olan Zeil’e, içerisinde yer alan devasa dinazor iskeletleri ile dikkat çeken Almanya’nın en büyük doğal tarih müzesi Senckenberg Natural History Museum‘a uğramalısınız.
Frankfurt’ta Ne Yenir?
Almanya’nın finansal merkezi olan ve çok fazla göçmene ev sahipliği yapan Frankfurt, kendine özel mutfağı ile dikkat çekiyor. Farklı kültürlerin geleneklerini Alman mutfağı ile harmanlayan şef restoranları, Michelin müfettişlerinin gözdeleri, gastronomi sahnesindeki son gelişmelerin nabzını tutan brunch mekânları… Frankfurt’un en popüler ve iyi restoranları hakkında bütün bilgiler aşağıda.
Kahvaltı & Brunch
Frankfurt’un dikkat çeken brunch mekânları arasında; Acai Bowl’lardan yumurta çeşitlerine kadar dünya gastronomi trendlerini takip eden Sunny Side Up, geleneksel Alman tatlarına modern bir dokunuş getiren fırın mehlwassersalz, şehrin çok kimlikli yapısını Orta Doğu mutfağından aldığı ilhamla bir sanat galerisinin bahçesine getiren Badias Kitchen, yeni nesil kahveleri ve hafif kahvaltı seçenekleri ile Aniis, fırından yeni çıkmış tarçınlı çörek kokularının yeni öğütülmüş nitelikli kahveler ile harmanlandığı Drei, et çeşitleri ile öne çıkan geleneksel bir Alman kahvaltısı için Cafe Karin yer alıyor.
Geleneksel Yemekler
Yeni bir şehre gittiğimizde gastronomi trendlerini kendi kültürüne göre yorumlayan popüler restoranları denemeyi çok seviyoruz. Fakat bizim için bir o kadar da o şehirde yaşayan insanların hafta içi ayak üstü uğradıkları, çocukluklarından beri aileleri ile gittikleri geleneksel restoranları deneyimleyebilmek önemli. Frankfurt’un geleneksel yemeklerini deneyebileceğiniz mekânlar arasında; bölgenin geleneksel yeşil sosunun en iyi örneklerinden birini sunan Apfelwein Wagner, şehrin en eski barlarından biri olarak bilinen Fichtekraenzi, 1893 yılından beri Alman mutfağını şehirde devam ettiren Apfelwein Solzer, Frankfurter başta olmak üzere farklı sosisleri deneyebilmek için Erzeugermarkt Konstablerwache ve şehrin geleneksel elma şarabını tatmak için Atschel bulunuyor.
Akşam Yemeği
Bugünlerde Frankfurt’un en popüler restoranları arasında; şehrin hype bir noktasında farklı dünya mutfaklarına modern bir dokunuş getiren Leuchtendroter, iki yıldız ve bir yeşil yıldız ile şef Jochim Busch’un Michelin müfettişlerinin dikkatini üzerine çektiği yaratıcı bir tarladan sofraya restoranı Gustav, şef Ricky Sward’ın bitkisel mutfağa getirdiği dokunuş ile Michelin müfettişlerinden bir yıldız ve bir yeşil yıldız almaya hak kazanan fine dining restoranı Seven Swams, şef Dennis Aukili’nin tamamen kendine özgü bakış açısı ile gelenekselleşen reçeteleri yeniden yorumladığı Chairs, şef Micha Mayer’in yalnızca 18 masa için hazırladığı özel menüsü ile öne çıkan Blumen, sanat eleştirmenleri, gazeteciler ve sanatçılardan oluşan müdavim kitlesi ile “entellektüellerin noktası” olarak tanınan ve geleneksel Alman mutfağına getirdiği modern dokunuşlar ile Heimat bulunuyor.
Üstelik Frankfurt’un şaşırtıcı lezzetlerini Wings ile %15’e varan indirim ayrıcalığıyla deneyimleyebilirsiniz!
Şu sıralar dünyanın en önemli futbol müsabakalarından birine ev sahipliği yapan Frankfurt’ta şehrin çok kültürlü ve hiç yorulmayan yapısını yansıtan bir festival bulunuyor. 14 Temmuz’a kadar devam eden Fan Zone Mainufer‘de Holbeinsteg ve Friedensbrücke köprüleri arasında bir yemek pazarı kuruluyor ve birçok etkinlik düzenleniyor.
Frankfurt’u Wingsli olmanın tüm ayrıcalıklarıyla tam zamanında deneyimlemek isterseniz buraya tıklayın. Görüşmek üzere.
Kapak Fotoğrafı: Sinan Erg – unsplash.com
İlginizi çekebilir: Story Studio’dan Hamburg’un Çizgisi
İlk yorumu siz yazın!