Çağıl Özdemir ile: Bozcaada Caz Festivali 23’ Etki Raporu Üzerine
Bu yıl 6-7-8 Eylül tarihlerinde sekizinci kez katılımcılarla buluşmaya hazırlanan Bozcaada Caz Festivali, gerçekleşmeye başladığı 2017 yılında çeşitli savunuculuk alanları belirledi ve ilk yılından beri bu alanlarda farkındalık yaratmak için hem festival dönemlerinde hem de dijital mecralarda çeşitli kürasyonlar, uyarlamalar ve iş birliklerinde bulunuyor. Festival 2023 yılında, adada yaratmaya çalıştığı ekonomik ve sosyal etkinin somut çıktılarını görebilmenin yanı sıra geliştirebileceği ve değiştirebileceği alanları da keşfedebilmek adına OECD tarafından 2023 yılında yayınlanan “Kültür, Spor ve İş Etkinliklerinin Etkisi Nasıl Ölçülür” başlıklı etki ölçümü rehberini takip ederek Bozcaada Caz Festivali 23’ Etki Raporu başlıklı etki raporunu yayımladı. Ben de bu doğrultuda dünyada bu rehber baz alınarak yapılan ilk çalışmalardan biri olma niteliği taşıyan rapor üzerine Bozcaada Caz Festivali’nin kurucularından Çağıl Özdemir ile bir röportaj yapma fırsatı buldum. Mehmet Can İrhan, Berivan Eliş ve Doç. Dr. Ersan Ocak tarafından kaleme alınan rapora buradan ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.
Dilerseniz röportajımıza “Bozcaada Caz Festivali 23’ Etki Raporu” başlıklı etki raporu fikrinin ilk olarak ne zaman filizlendiğini ve bugünlere dek ulaştığını konuşarak başlayalım.
Bu fikrin spesifik olarak ne zaman filizlendiğini hatırlamak zor. Festival ve festivalde yarattığımız içerik fikirleri pek çok farklı etkene bağlı olarak gelişiyor. Hem kendi içimizdeki dönüşümlerimiz ve ihtiyaçlarımız hem de içinde yaşadığımız dünyanın dinamikleri değişiyor. Tüm bunları dinleyip harmanlayarak, içinde pek çok farklı sesin barınabileceği bir sentez çıkarıyoruz. Etki konusunu, kelime bu kadar popüler değilken bile konuşuyorduk. Bu anlamda oldukça şanslıyız çünkü etrafımızda uzun yıllardır buna kafa yoran insanlar var. Sosyal fayda yaratma konusundaki heyecanımız sadece Bozcaada Caz Festivali deneyimimizden değil, diğer işlerimizdeki motivasyon ve gözlemlerimizden de kaynaklanıyor. Festival düzeninde insanları bir araya getirdiğinizde gözlemleyebildiğiniz en somut şey, insanların birlikteyken nasıl bir akış halinde oldukları ve pek çok deneyime ne kadar açık olduklarıdır. Bu nedenle, özellikle farkındalık yaratmak istediğimiz alanlarda konuşmak, insanların dahil olabileceği alanlar yaratmak ve onlardan aldığımız geri dönüşler, belki de raporun temelini oluşturan deneyimlerdir. İhtiyaç, sadece kendi gözlemlerimizle değil, bunu profesyonel ve tarafsız bir şekilde gözlemleyip bizi yönlendirebilecek bir ekiple çalışmak istememizden doğdu. Ve şu an buradayız.
Ülkemizde müzik veya diğer sanat dallarında yapılan pek çok festival mevcut. Peki şöyle bir düşünecek olursak Bozcaada Caz Festivali’nin bu noktada “etki” ile olan bağını nasıl tanımlarsınız? Festival ve etki hangi noktalarda buluşuyor?
Türkiye’de birbirinden harika işler yapılıyor. Bozcaada Caz Festivali’nin “etki” ile bağı, pek çok farklı değişkene bağlı. Az önce bahsettiğim gibi, bu konuda bizi aydınlatan insanlarla çevrili olmamız ve festivali ortaya çıkaran bireylerin (benim de dahil olduğum) kişisel merakları ve motivasyonları bizi buraya getirdi. Retrospektif olarak baktığımda, bu işi yapma motivasyonumun en çok insanlara dokunabilmek, fayda sağlamak ve onlarda olumlu bir değişime yol açabilmek olduğunu görüyorum. Bu sadece Bozcaada Caz Festivali için değil, yaratıcı alanda ürettiğim her iş için en büyük heyecanım ve motivasyonum. Yaratıcı alanın etkiyle yakınlaştığı kesişimler, 3dots olarak uzun zamandır üzerine çokça kafa yorduğumuz ve fayda yaratması için aksiyon aldığımız öncelikler arasında. Festivalin “etki” ile olan bağı da bu kapsamda ve bağlamda gelişmiş oldu.
Bozcaada Caz Festivali bu etki raporuyla neyi hedefliyor? Ana çıkış noktanız ve varmak istediğiniz noktanız nedir?
Etki raporu, atılmış güzel bir adım ve henüz sadece bir başlangıç. Bu rapor, bundan sonra yapacaklarımız için yolumuzu açacak ve elde edeceğimiz çıktılarla bir pusula gibi yolumuzu belirlememize yardımcı olacak. Bu ölçümlemenin dinamik bir şekilde ihtiyaçlara ve değişim teorimize uygun olarak gözlemlenmeye devam etmesi, kendimizi geliştirmeye devam edebileceğimiz dünya hayalimize katkı sağlayacak. Varmak istediğimiz nokta, “Biz geldik, artık tamamız” diyebileceğimiz bir yer değil. Sürekli bir ilerleme halinde, bulgularla yapılanların desteklendiği ve yapılanlarla da yeni bulgular edinebileceğimiz döngüsel bir süreçten bahsediyoruz.
OECD tarafından 2023 yılında yayımlanan “Kültür, Spor ve İş Etkinliklerinin Etkisi Nasıl Ölçülür” (How To Measure The Impact of Culture, Sports and Business Events) başlıklı etki ölçümü rehberi odak alınarak gerçekleştirilen analiz, dünyada bu rehber baz alınarak yapılan ilk çalışmalardan biri olma niteliği taşıyor. Etki raporunun hazırlanması konusunda referans alabileceğiniz örnek çalışmaların az sayıda olması süreci zorlaştırdı mı?
Araştırmayı yürüten sevgili dndlab ve Impact Hub Ankara ekibi, Türkiye’deki güncel ve açık verilere ulaşmanın ne kadar zor olduğunun altını kalın çizgilerle çizdi. Bu durum, sürecin en büyük zorluklarından biriydi. Güncel ve erişilebilir veri eksikliği, araştırmanın her aşamasında karşımıza çıkan temel bir engeldi. Ayrıca bu rehberin yeni olması ve dünyada da etki ölçümü açısından bu kapsamda bir çalışma yapılmamış olması süreci oldukça zorlaştırdı. Ölçümlenmesi çok kolay olmayan bir alan olduğu için, ayrıntılı örnek incelemeleri, çok sayıda seyirci deneyimi anketi ve bulguların farklı kaynaklarla ve yöntemlerle dikkatli incelenmesi neticesinde bu kadar kapsamlı bir çalışma gerçekleştirilebildi.
Etki raporunun ortaya çıkmasında hiç kuşku yok ki işin mutfak kısmında yer alan isimlerin emeği çok büyük. Rapor için nasıl bir ekip planlaması yapıldı?
Bozcaada Caz Festivali’nde henüz etki ölçümü ile ilgili hangi profesyonel ekiple çalışacağımıza karar vermeden önce festival ekibinin bu araştırmayı neden yaptığımızı anlayan, buna katkı sağlayan ve süreci kolaylaştıran takım arkadaşlarının olması çok önemliydi. Ancak burada alkışları özellikle dndlab ve Impact Hub ekibine, özellikle raporu hazırlayan Mehmet Can İrhan, Berivan Eliş ve Doç. Dr. Ersan Ocak’a yönlendirmemiz gerekiyor. Bu kadarla da kalmıyor; araştırma ekibine ve raporu yazanlara çok kritik katkıları olan Mizgin Öykü Çalağan, Ece Yılmazdemir ve Alperen Yörük’ü de anmadan geçmemiz mümkün değil.
Peki etki raporuna daha yakından bakacak olursak Bozcaada Caz Festivali’nin hangi başlıklarda hangi “etki”lerine ulaştınız?
Etki ölçümü rehberinin yönlendirmesiyle festivalin ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini ölçtük. Buna ek olarak, kültürel etkileri de değerlendirdik. İşte bu başlıklardan en çarpıcı olanları:
Ekonomik Etki:
- Bozcaada Caz Festivali’nin kendi harcamaları ve ziyaretçi harcamaları ile doğrudan ekonomik etkisi: 40.394.000 TL.
- Dolaylı ve tetiklenen ekonomik etkisi: 80.788.000 TL.
- Toplam ekonomik etki: 121.182.000 TL.
- 3,000’i Çanakkale dışından olmak üzere toplam 4,000 ziyaretçi.
- Doğrudan ve dolaylı istihdam: 33 tam zamanlı kişi/yıl.
Sosyal Etki:
- Etkinlik sonucunda esenlik durumunda değişiklik olduğunu bildiren katılımcılar ve yerel halk: %90.47.
- Toplumsal cinsiyet odağında yapılan Kızlar için Caz Kampı gibi etkinlikler, müzik ve özellikle caz alanındaki kadın müzisyen sayısını artırmaya yönelik “etkili” olarak gözlemlendi.
- Çalışanlar ve organizasyonun yönetici ekibinde cinsiyet dağılımında kadın katılımı yüksek.
- Toplumsal cinsiyet eşitliğinin savunuculuk alanı olarak belirtilmesi ve Keşif etkinliklerinde yer alması, çeşitlilik ve kapsayıcılığı görünür kıldı.
Çevresel Etki:
- Karbon ayak izi: 1,600 ton CO2e (1,329 Çanakkale sakininin bir yılda ürettiği emisyon miktarına eşit).
- Ziyaretçi ulaşımı, konaklama ve yemek hizmetleri karbon ayak izinin %95’ini, bunun %50’si yolculuklardan kaynaklanıyor.
- Su ayak izi: 23,500 m³ (10 olimpik yüzme havuzunu dolduracak miktarda su).
Kültürel Etki:
- Festival, programın içerik kalitesi ve katılan sanatçıların profili göz önünde bulundurulduğunda önemli bir kültürel etki yaratıyor.
- Ada halkı, işletmeciler ve yerel yönetim BCF’ye genel olarak olumlu bakıyor.
- Keşif programı ile konser programı arasında daha fazla organik köprü ve etkileşim kurulması, kültürel etkiyi artırabilir.
Festivallerin özellikle mevcut ekonomik durumda gerçekleştirilmesinde sponsorların, partnerlerin ve paydaşların büyük önemi bulunuyor. Bozcaada Caz Festivali bu doğrultuda kimlerle yol alıyor? Onlardan hangi katkıları alıyor ve bu etki raporuna yansımaları oluyor?
Festivallerin genel olarak kaynak mekanizmaları ve bunları sürdürülebilir hale getirememe ile ilgili yapısal problemleri var. Bunun sebebi tek bir aktör ya da paydaş değil; bu alanda yapılan araştırmaların, çalışmaların ve önerilerin yetersiz olması. Farklı festival organizasyonları yapmamızdan elde ettiğimiz deneyimle, özellikle kaynak mekanizmalarını çeşitlendirmek ve bu sayede festivali finansal olarak daha sürdürülebilir hale getirmek bizim için oldukça kritik.
Ancak, bahsettiğim yapısal problemler, kültürel alanın hak ettiği değeri görememesi ya da kendini yanlış konumlandırması nedeniyle bu alanda büyük zorluklar yaşandığını belirtmek isterim. Buradaki modellerin yenilenmesi, yapılan ortaklıkların sadece logo görünürlüğünün ötesine geçmesi ve bu zihniyet yapısının geliştirilmesi için ciddi uğraşlar verilmesi gerekiyor.
Tüm bunlara rağmen, en başından beri bizimle yürüyen ve finansal katkılarıyla festivalin bugünkü noktasına gelmesini sağlayan paydaşlarımız var. Ve onlar iyi ki varlar! Bunun dışında, yaratıcı işlerin en büyük değerinin insan kaynağı olduğunu atlamamak gerekir, her şeyin olabilmesini sağlayan emektar bir ekip var. Festivalin halen ilk günkü motivasyonuyla ve heyecanıyla devam etmesi büyük bir irade gücü gerektiriyor. Bu işin profesyonelleri olarak, her yıl yaptıklarımızı ve etrafımızdaki tüm koşulları geliştirmeye büyük önem veriyoruz.
Tam da bu motivasyonla çıkan etki raporumuzu manevi olarak destekleyen paydaşlarımızın daha fazla etkileşime geçmesini, bu alanda atılabilecek adımlar için iş birliği yapmalarını ve festivalden faydalanan bir parti olarak ellerini taşın altına sokmalarını çok isteriz. Konu, sonuçta öncelikler meselesi ve biz, içinde bulunduğumuz ekosistemi geliştirmek için bazı fedakarlıklarda bulunarak bu festivali bir iş olarak ve geçinmek için yapıyoruz. Bu açıdan festivalin oluşmasına katkı sağlayan herkesin de bu şekilde düşünmesinin hepimize çok büyük faydalar getireceğini düşünüyoruz.
Festivalin etki raporu özelinde en çok dikkatinizi çeken veya sizi en çok şaşırtan sonuç(lar) ne oldu?
En çok dikkatimizi çeken konu, daha önce de bahsettiğim gibi, festivalin ekonomik etkisi oldu. Özellikle geçtiğimiz yılın cirosunu göz önünde bulundurursak, festivalin kendi harcamaları ve festivale gelen katılımcıların doğrudan ve dolaylı harcamalarının 120 milyon TL’lik bir hacim yaratması, beklemediğimiz bir sonuç değilse bile, bu denli büyük olması açısından şaşırtıcıydı.
Üzerine çalışacağımız konulardan biri, festivalin yerelle kurduğu bağları geliştirmek. Bu zamana kadar bununla ilgili çeşitli adımlar attık ancak hem dış faktörler hem de kendi içimizdeki bazı sebeplerden dolayı takibini yapmak konusunda yetersiz kaldık. Şimdi, bu konuyu daha da öne çıkararak, yerel yönetimler ve ada sakinleriyle daha doğrudan ve organik ilişkiler geliştirerek adaya olan faydamızı çok farklı kollardan daha da artırmayı amaçlıyoruz.
Bu raporla birlikte Bozcaada Caz Festivali hiç kuşku yok ki festivalin yalnızca konserlerden ibaret olmadığını da kanıtladı. Esasında bu durum ülkemizdeki diğer festivallerin de örnek alması gereken bir durum. Festivalin bu doğrultuda önümüzdeki yıllar için yol haritasına dahil etmeyi planladığı örnek çalışmalar olacak mı?
Bozcaada Caz Festivali, ilk senesinden beri kendi içindeki ihtiyaçlara ve dünyanın değişimlerine ayak uydurmaya çalışıyor. Bu nedenle çağının festivali diyebiliriz. İlk başladığımızda, müzik kürasyonunda caz elementleri olmayan gruplara yer verdiğimiz için eleştirildik. Ancak amacımız, caz dinlemeyen seyircinin de gelip bu türle tanışmasını sağlamaktı. Yaptığınız işlerin devamlılığı için seyirci geliştirmeniz gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında, en başından beri değişim ve dönüşümlerimizle denediğimiz, bazen başarılı olan, kimi zaman da istediğimiz sonuçları vermeyen süreçleri seyirciyi merkeze alarak tasarlamaya çalışıyoruz.
Festivalin özellikle savunuculuk alanları olan toplumsal cinsiyet eşitliği, ekolojik dönüşüm ve toplumsal kapsayıcılık gibi konularda belki sadeleşerek, belki söylemini daha pekiştirerek ama daha az konuşarak etkisini artırabileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte daha az konuşmak ve daha çok yapmak üzerine, etkili ve verimi artıracak hamleler olacak. Değişmekten korkmayan, cesur adımlar atmaktan çekinmeyen bir ekibiz. Tüm paydaşlarımızla birlikte ihtiyaçlarımızı ve taleplerimizi dinleyip esnek bir şekilde pozisyon almaya devam edeceğiz.
Ülkemizde birçok caz festivali mevcut. Bu festivallerin kendi aralarındaki etkileşimi nasıl görüyorsunuz? Birlikte yapılacak proje ve ortak yapılacak buna benzer etki raporlarıyla nasıl bir sinerji yaratılabilir?
Ülkemizdeki caz festivallerinin bazılarının da içinde bulunduğu, 2020 yılında Bozcaada Caz Festivali’nin girişimiyle tohumlarını attığımız Caz Ağı Derneği üzerinden sürekli bir iletişim halindeyiz. Yaptığımız çalışmalarla ilgili mümkün olduğunca şeffaf ve hesap verebilir olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, rapor içerisindeki herhangi bir bulguyu çıkarmadan, tüm verileri olduğu gibi hem paydaşlarımızla hem de tüm katılımcılarımızla paylaşıyoruz. Attığımız adımların diğer caz festivalleri ve hatta genel olarak tüm festivaller için emsal teşkil etmesini, burada öğrendiklerimizi ve deneyimlerimizi aktarmayı çok isteriz. Alanın gelişmesine biraz bile olsa katkı sağlayabilmek bizim için çok kıymetli. Umarım çok daha fazla örnekle, çok daha iyi araştırmalar ve yol haritaları çıkar ve buradaki çalışmalar birbirini beslemeye devam eder.
Kapak Fotoğrafı: Gizem Kendik Önduygu
İlginizi çekebilir: Melo Magger’dan Bozcaada Caz Festivali Üzerine
İlk yorumu siz yazın!