Yakın zamanda ülkemizde konser verecek sanatçılardan bu ay mercek altına aldığım isim, ünlü İtalyan besteci – piyanist Ludovico Einaudi. Ünlü isim, 11 Eylül’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda bir kez daha dinleyicileriyle buluşacak.

Ludovico Einaudi 1955 yılında İtalya’nın Torino şehrinde doğdu. Klasik müzik besteleyerek başladığı müzik kariyerini daha sonra genişleterek folk’dan new age’e çeşitli türlerde eserler verdi. Müziğinde minimalist öğeleri de kullanan sanatçı hakkında ilginç bir bilgi de dedesi Luigi Einaudi’nin 1948 – 1955 yılları arasında İtalya Cumhurbaşkanı olması. Aralarında The Intouchables, This Is America gibi filmlerin de bulunduğu çok sayıda filmin, dizinin müziğini bestelediği gibi, eserleri çeşitli reklam ve şov programlarında da kullanıldı. Çevreye olan duyarlılığıyla da bilinen sanatçı 2016 yılında iklim değişikliğine dikkat çekmek için Greenpeace ile işbirliği yaparak Kuzey Kutbu’nda kopan bir buz parçası üzerinde  “Elegy For The Arctic” adlı parçasını çaldı. 

Albümlerine geldiğimizde, ilk albümünün ismi 1988 tarihli Time Out’du. Daha sonra Cecilia Chailly’nin harp çaldığı Stanze ve 1995 tarihli Salgari albümü piyasaya çıktı. Bu üç albüm pek benim tarzım değil. Biraz new age esintili Stanze albümü, yoga – meditasyon yapanlar için arka planda güzel gidebilir. Benim sevdiğim ilk albüm, 1996 yılında çıkan piyano albümü Le Onde. Virginia Woolf’un The Waves romanına dayanan albümün ismi de zaten İtalyanca’da dalgalar demek. Albüm gerçekten de “Le Onde”, “Dietro L’incanto”, “La Profondità Del Buio” gibi eserlerle deniz kıyısında dinlemelik.   

1999 senesinde Le Onde albümünün devamı niteliğindeki Eden Roc yayınlandı. Dünyaca ünlü duduk ustası Djivan Gasparyan’ın konuk olduğu albümde “Eden Roc”, “Fuori Dalla Notte”, “Nefeli”, “Giorni Dispari”, “Fuori Dal Mondo” gibi çok güzel parçalar yer alıyor. Hele “Giorni Dispari”, içindeki iniş çıkışlarıyla bir önceki albümün isminin anlamı The Waves’e gönderme yaparsak bir medcezir gibi sizi çeker bırakır.

Sanatçının güzel albümleri 2001 albümü I Giorni ile devam etti. Albüme ismini veren güzel parça “I Giorni”, 12. yüzyılda Mali’den çıkmış bir folk şarkısına dayanır. Şarkı, bir su aygırının bir avcı tarafından öldürülmesini ve ardından köyde tutulan yası anlatır. Bu tema zaten tüm albüme yayılmış. “In Un’Altra Vita” ve “Bella Note” albümden diğer sevdiğim eserler. 

Arada çıkan Diario Mali albümünden sonra Ludovico Einaudi’nin, bugünkü beni, hayatımı anlatan albüm dediği Una Mattina yayınlandı. Albümde, “Una Mattina” ve “Nuvole Bianche” gibi çok güzel eserler yer alır. “Divenire”, “Monday” ve “Primavera” gibi güzel parçaların yer aldığı bir başka önemli albüm Divenire ise 2006 yılında piyasaya çıktı.

Sonraki albüm Nightbook’da perküsyon’un yer aldığı eserler görürüz. Albümden favori parçamsa, benim gergin parça ismini taktığım “Eros”tur. Tekinsiz bir havada başlayan parçanın temposu ve tekinsizliği eser bitene kadar artarak devam eder. Bana Godspeed You! Black Emperor şarkılarını hatırlatır.

2013 senesinde Ludovico Einaudi’nin en bilinen albümlerinen biri olan In A Time Lapse yayınlandı. “Waterways”, “Brothers” gibi güzel eserlerin yanında bir başyapıt olan “Experience”da bu albümde yer alır. Bu parça Xavier Dolan filmi Mommy’den tutun da pek çok yerde kullanıldı. Büyük ihtimal bir reklamda falan karşınıza çıkmıştır. 2015 tarihli Taranta Project albümünde ise sanatçı, Mercan Dede’nin “Nar- I Seher”i parçasını Merca Dede ile beraber yorumlamıştır. Ayrıca “Ferma Zitella”da dikkate değer bir eserdir. Sonraki albüm Elements’e geldiğimizde “Four Dimensions” parçasını öne çıkarırım.

Yedi aylık sürede çıkan yedi albümden oluşan Seven Days Walking albümü, Ludovico Einaudi’nin Alp’lerde her zaman çıktığı yürüyüşlerden birinde, bir kar fırtınası sırasında hissetiklerinden esinlenerek yazılmış. Sanatçı gezide, yolculuğunun farklı yönlerini yansıtırken ilham aldığı polaroid fotoğraflar çekmiş. Yedi güne bölerek yaptığı albümlerde aynı parçaların değişimine tanıklık ederiz. Birinci albüm Day 1’de yer alan “Day 1: Low Mist Var. 2” bu albümlerdeki favori eserim.

2020 tarihli 12 Songs From Home, sanatçının çeşitli parçalarını, pandemi zamanı iPhone ile kaydetmesiyle oluşmuş. Son albüm Underwater ise 2022 yılında gün yüzüne çıktı. Ludovico Einaudi’nin müziğini, ben easy listening klasik olarak isimlendiriyorum. Klasik müziğin geniş kitleler tarafından sevilebilecek biraz pop hali gibi. Kullanması zor, güçlü bir arabanın elektronik yardımcı sistemlerle evcilleştirilmesi diyelim. Sonraki yazıda görüşmek üzere.

Kapak Fotoğrafı: Billboard

İlginizi çekebilir: Melo Magger’dan Borusan Quartet’in Dijital Konseri