Gaspare Patti: Geleneksel Sicilya Seramik Sanatına Modern Yorum
Sicilya adasının en üretken, tanınmış yaratıcılarından biri olan Gaspare Patti, 70 yılı aşkın süredir Sciacca’da, güzel Sicilya bölgesinin tarihi merkezinde seramik sanatı ile ilgili faaliyetlerine devam ediyor. Sanatçının eserleri bugüne kadar Paris, Floransa, Palermo, Caltagirone, Agrigento, Monreale, Menfi, Sciacca ve Lodi gibi önemli şehirlerde sergilendi ve birçok ödül aldı. Kendisiyle yaptığım söyleşi ışığında İtalyan seramik sanatına bakış atarak Gaspare Patti’yi daha yakından tanıyalım.
Yüzyıllardır sayısız başyapıtın üretildiği, seramik sanatının en önemli merkezlerinden biri olan İtalya’da, kuzeyden güneye, Piemonte’den Sicilya’ya neredeyse altmış nokta seramik merkezi olarak belirlenmiş. Her bölgenin kendine has stili bulunuyor. Kimi bölgede bölgenin sembolü haline gelmiş ön plana çıkan seramik ürünleri var. Örneğin Puglia bölgesinin sembolü tomurcuk formundaki ‘Pumo’ bereket, doğurganlık ve bolluğu sembolize ediyor. Sicilya bölgesinin sembolü ‘Pigna’ ise çam kozalağı formunda olup şans, zenginlik ve refahı getirdiğine inanılıyor.
Sicilya seramik sanatını mercek altına aldığımızda; Sicilya’nın yüzyıllardır süregelen seramik geleneği bugün özellikle adadaki altı şehir ve kasabada, çoğu zaman büyük bir hayal gücü, parlak renkler ve sürekli değişen şekillerle hayat buluyor. En çok bilinen lokasyon ise seramik üretiminin antik çağlara kadar uzandığı Katanya iline bağlı Caltagirone. Messina ilinde bulunan Santo Stefano di Camastra’da ise yerel olarak ‘ambrogette’ olarak adlandırılan Majolika çinileri ünlü. Agrigento iline bağlı Sciacca ve Burgio, Palermo iline bağlı Collesano ve Monreale seramik sanatının önemli lokasyonlarından. Bunların arasında Sciacca, tipik saman sarısı, turuncu, turkuaz, mavi ve yeşil renklerindeki muhteşem seramikleriyle öne çıkıyor. Sciacca’da tarihi merkezin mağazalarında, şehrin merdivenlerinde ve ana meydanda bu güzel seramikleri görebiliyoruz.
Adanın en üretken, tanınmış yaratıcılarından biri ise Gaspare Patti. Sicilya bölgesinin güneybatısında yer alan Agrigento iline bağlı 40.980 nüfuslu Sciacca kasabasında yaşayan ünlü seramik sanatçısı Gaspare Patti, 1937 yılında Sciacca’da doğuyor. 1954 yılında usta seramikçi olarak kariyerine başlıyor. 70 yılı aşkın süredir halen Sciacca’da, güzel Sicilya bölgesinin tarihi merkezinde, Casa Infontaneta’nın avlusunun muhteşem ortamında faaliyetlerine devam ediyor.
Sanatçının kariyer geçmişini inceleyecek olursak; 1954 yılında çeşitli girişim ve sergilere başarıyla katılarak Seramik Ustası olarak kariyerine başlıyor. 1964’te “Sedotta e abbandonata” filminin bazı senaryo unsurları için yönetmen Pietro Germi ile işbirliği yapıyor. Yapmış olduğu 80 cm yüksekliğindeki ‘presepe'(İsa’nın doğuşunu sembolize eden heykel) Mascalucia’daki bir manastırda kalıcı olarak sergileniyor. 1984’te “Orestiadi” için senaryo öğeleri yaratıyor.
1985 yılında Caltagirone’de Bölgesel Seramik Sergisinde ödül kazanıyor. 1986 yılında Palermo Belediyesi, sanatsal faaliyetlerinden dolayı kendisine Gümüş Madalya veriyor. Büyük bir kartonpiyer heykeli Agrigento’daki “Stoai”de sergileniyor. Kreasyonları önemli sanat kataloglarında yer alıyor. Son olarak Sciacca Karnavalı, 1985’ten 2000’e kadar büyük alegorik gösteriler yaratmasına olanak tanıyor. Eserleri İtalya’da ve yurt dışında çok sayıda kamu ve özel koleksiyonda yer alıyor. Bugüne kadar eserleri Paris, Floransa, Palermo, Caltagirone, Agrigento, Monreale, Menfi, Sciacca ve Lodi’de sergilenmiş. 2014’ten bu yana ise eserleri kalıcı olarak Sciacca’nın tarihi merkezinde sergileniyor.
Sicilya adasında Sciacca’ya yaptığım seyahatte Gaspare Patti’nin atölyesini ziyaret edip kendisiyle seramik üzerine sohbet etme imkanı yakaladım. Elimde sanatçının atölye adresi bulunmaktaydı. Sciacca merkezinin dışında bir adres olduğu için atölyeye arabayla gitmeye karar verdik. Navigasyon yardımıyla vardığımız nokta büyük avlulu evlerin bulunduğu bir semtti. Çevrede gözlerim bir tabela aradı ama maalesef bulamadım. Sessiz sakin bir sokaktı. Neyse ki yoldan geçen birileriyle karşılaştım ve onlara Gaspare Patti’nin atölyesini aradığımı söylediğimde bana geniş bahçe kapısı olan bir evi işaret ettiler. Zili çaldığımda bir kadın sesi diyafondan seslendi. Sonradan öğrendim ki Patti’nin eşiymiş. Atölye’yi ziyarete geldiğimi söyleyince bizi içeri kabul ettiler ve büyük bahçe kapısını araladık. Kocaman bir avlu bizi karşıladı. Sanki dev bir açık hava müzesine giriş yapmıştık.
Bahçeyi çevreleyen alçak duvarların üzerinde sıra sıra eserleri bulunuyordu. Yavaş yavaş inceleyerek yürümeye başladım. Biraz ilerleyince karşımda Gaspare Patti beni selamladı. Kendisiyle tanıştıktan sonra sohbet etmeye başladık. Ardından eşi geldi yanımıza ve öğrendik ki aslında ziyarete geldiğimiz atölye aynı zamanda evleriymiş. Bizi çok hoş karşıladılar. Önce dışarıda sohbet ettikten sonra eserlerinin devamının bulunduğu kapalı alana geçtik. Öne çıkan eserlerini tek tek göstererek yorumladı Gaspare Patti. Sicilya’nın geleneksel seramik ürünlerinin aksine daha modern bir yaklaşım dikkatimi çekti genel olarak eserlerinde. Birbirinden farklı formlarda, renklerde, farklı teknikler kullanılarak üretilmiş, kimi büyük boyutta heykeller kimi küçük ama hepsi birbirinden etkileyici sayısız eser.
Sanatçı, bir taraftan Sicilya insanını tasvir eden küçük biblolarda, biblonun yüzündeki acı dolu ifadeye dikkat çekerken, bana ne kadar ince bir çalışmanın örneği olduğunu vurguladı diğer taraftan ise büyük formlarda yapmış olduğu insan yüzlerinde uyguladığı modern formu gösterdi. Kullandığı renklerin canlılığı ve renklerin geçişinde yakaladığı ahengi çok etkileyici buldum.
Kendisine kaç senedir seramik yapıyorsunuz diye sorduğumda: “Küçücüktüm. 12 yaşımda başladım. Şu anda 87 yaşındayım ama hiç çalışmayı bırakmadım. Hiç durmuyorum, hala devam ediyorum” şeklinde cevapladı Gaspare Patti. Ardından beni bahçenin arka tarafına götürerek bana en eski tornasını gösterdi. Ahşaptan yapılmış 100 yıllık tornanın nasıl çalıştığını anlattı.
Ardından atölyesine geçtik. Eline hemen fırçayı alıp tezgahta yarım kalmış işine devam etti. Bir yandan da bana uyguladığı renklerin fırına girdikten sonra ne renge dönüşeceklerini anlattı. Ardından eline biraz seramik hamuru aldı. Çamura sakin dokunuşlarla nasıl şekil verdiğini izledim. Gaspare Patti’nın çalışma alanında olmak, etraftaki fırçaları, boyaları, malzemeleri incelemek, en önemlisi onu çalışırken izlemek, onunla sohbet etmek inanılmaz bir mutluluk hissiydi. Keyifli sohbetimizin ardından vedalaştık. Bize bahçe kapısına kadar eşlik etti ve bizi güzel enerjisiyle uğurladı.
Kapak Fotoğrafı: Damla Anol Erol
İlginizi çekebilir: Damla Anol Erol’dan Antica Macelleria Cecchini
Çok güzel 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Damla hnm. Takipçiniziz heyecan ve özlemle yeni yazılarınızı bekliyoruz.Bizde sizle İtalyayı geziyoruz,başarılar.