Can Bonomo’dan Kara Konular: Atıflar ile Dolu Albüm
Aylardır arabada, evde, işte, yürüyüşte, hayatımın her anında tek bir albümü dinliyorum: Can Bonomo’nun son harikası “Kara Konular”! Uzun zamandır herhangi bir albümün hissettirmediği kadar canlı hissettiren, coşkulu ve şiirsel bir albüm “Kara Konular”. Sanırım bu sebeple de günün her anına, her ruh haline ilaç gibi geliyor.
Can Bonomo’nun şairliğine tekrar tekrar hayran olduğumuz albümde, şarkıların sözleri kadar birçok şarkıda birlikte çalıştığı isimler de dikkat çekiyor. Gökhan Özoğuz, Melike Şahin ve Mabel Matiz gibi isimlerle Can Bonomo’nun dünyası kesişince ortaya yaşaması çok keyifli bir deneyim harikası çıkıyor. Hal böyle olunca da fark etmeden günün her anının “Kara Konular” etrafında geçiriyor oluyorsun. Çok da güzel oluyor.
Albümde sözü ve bestesi Mabel Matiz imzalı düet şarkısı ‘Canım Diye’ haricindeki tüm şarkıların söz ve bestesi Can Bonomo imzasıyla karşımızda. Albüm üzerine uzun yıllardır çalıştığını söyleyen Bonomo’nun ustalık eseriyle karşı kaşıyayız demek yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Aylar önce izlediğim bir programda Can Bonomo’ya şu soru yönlendiriliyor: “Hiç keşke o şarkıyı ben yazmış olsaydım dediğin bir şarkı var mı?”, bu soruya Bonomo’nun verdiği cevabı çok net hatırlıyorum. Şarkı değil albüm diyor Bonomo ve sıralıyor; “Athena’nın ‘İt’ ve Duman I-II; albüm olarak.” O an şunu düşündüğümü hatırlıyorum; müzik dünyasında da sinema dünyasındaki gibi klasikleşen filmlere veya yönetmenin hayran olduğu kişilerin kült filmlerine yaptığı göndermeler gibi atıflar var mıdır? Sinema dünyasında sıkça karşılaştığımız bu durum, müzik dünyasında kendine nasıl bir rol bulur?
Bunları düşündüğüm sıralarda Bonomo’nun “Kara Konular” albümüyle tanıştım ve sürekli olarak dinlemeye başladım. Dinlerken aklıma Bonomo’nun sevdiği o albümleri geldi; üstelik bu albümde dinlediğim iki şarkıda bu durum oldukça gün yüzüne çıktı. Ve müzik dünyasında yapılan atıfların nasıl olduğunu işte o zaman anladım.
Bu şarkılardan biri, zaten Gökhan Özoğuz ile seslendirdiği ‘Delinin Düşü’ oldu. Söz ve müziğin Can Bonomo’ya ait olduğu şarkı, dinamizmi ile adeta bir Athena şarkısı. Tabii şarkının bir kısmında Özoğuz’un sesini duymamız bu durumu arttırıyor. Şarkıyı her dinlediğimde Bonomo’nun en sevdiği Türkçe şarkılar sorusuna verdiği “İt albümün tümü.” cevabı geliyor ve gülümseyerek dinlemeye devam ediyorum.
Diğer şarkı ise, Bonomo’nun konserlerinde de en favori parçası olduğunun altını çizdiği “Toz Duman”. Hacıosman-Yenikapı metrosunda kalabalığı yararak yürürken bu şarkının kulaklığımda çalmaya başladığını ve bir an için zaman mekân düzleminden uzaklaştığımı hatırlıyorum. Şarkının sözlerine kendimi kaptırmışken aklımda tek bir şey vardı, şarkı ne kadar çok Duman şarkısına benziyordu. Hâlâ her dinlediğimde aynı şeyi düşünüyorum ve Bonomo’nun sinema dünyasından alışık olduğumuz göndermelerin en güzelini bu albümünde yaptığını fark ederek gülümsüyorum: “Yandım anam anam anam, dert bu desem derman değil…”.
Benim albümdeki favorim ise, albüme de adını veren Kara Konular adlı şarkı. İlk dinlediğimde çok dikkatimi çekmeyen bu şarkı, gün geçtikçe şarap gibi güzelleşti. Ki yıllandıkça tadının artacağına da inanıyorum. Can Bonomo katıldığı bir programda, albümün adının neden Kara Konular olduğuna dair sorulan soruya şöyle cevap veriyor: “Bütün albümün haleti ruhiyesini, derdini anlatan şarkı, hatta söylem Kara Konular’dı.”. Bir tema arayarak yola çıkmadığını, ama tesadüfen bu şarkının adının albümü en iyi anlatan söylem olduğunu fark eden Bonomo, iyi ki öyle yapmış, bu şarkı gerçekten albümü çok iyi tamamlıyor. Albüm için aksini düşünemezdim.
Can Bonomo’yu ilk defa 2011 yılında üniversite şenliğinde dinlemiştim. O sıralar bildiğim iki-üç şarkısı vardı. Çok kalabalık bir konser alanı değildi, Yıldız kampüsünde Kiler-i Hümayun binasının önünde küçük bir sahnede çıkmıştı Bonomo. İlk albümün tüm parçalarını söylemişti neredeyse, o güne dair hatırladığım tek şey: Bu tanışma hikâyesinden oldukça memnun olduğumdu.
Yıllar geçti ve Can Bonomo’ya olan hayranlığım gittikçe arttı. Ot dergisinde yazdığı şiirleri ve çıkardığı her albümü takip ederken buldum kendimi. Bir üniversite şenliği beni durduk yere Can Bonomo hayranı yapmıştı. Şimdi düşünüyorum da yıllarca yaptığı işleri an be an takip ettiğim ender isimlerden biri oldu Bonomo. Son albümü ise bence yaptığı en iyi albüm. Bunu en son gittiğim konserinde çok daha net hissettim, albüme ait her şarkıyı tüm kitle çok içten, haykırarak söylüyordu. Can Bonomo’nun sahnedeki enerjisiyle, dinleyenlerin albümle kurduğu bağ inanılmaz bir atmosferin yaratılmasına sebep oluyordu. Daha önce birkaç konserinde bulunmama rağmen, bir süre son konserinin etkisinden çıkamayacağım çok net gibi.
Kara Konular için lansman konserlerine Mart ayında başlayan Bonomo, bu konserlere hâlâ devam ediyor. Can Bonomo’nun önümüzdeki konserleri ise; 7 Eylül’de Feel the Fest’te, 21 Eylül’de Watsons Gençlik Festivali’nde ve 25 Eylül’de Antalya Açık Hava’da devam ediyor. Şimdiden iyi eğlenceler!
Kapak Fotoğrafı: Televizyon Gazetesi
İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Ayın Yeni Albümleri
İlk yorumu siz yazın!