Doksanlı yıllarda ortalığı kasıp kavuran gruplardan Oasis geri dönüyor. İngiliz grup, 2025 Temmuz ayından başlayarak Birleşik Krallık ve İrlanda’da vereceği konserlerle hayranlarıyla buluşacak. Tekrar bir araya geleceklerini sosyal medyada “Silahlar sustu. Yıldızlar aynı hizaya geldi. Büyük bekleyiş bitti. Gelin. Görün. Televizyonda yayımlanmayacak.” sözleri ile duyuran grubun 135 pound fiyatıyla satışa çıkan konser biletleri 400 pounda kadar çıkıp kısa sürede tükendi. Bu geri dönüş haberi üzerine gruba bir göz atalım.

Oasis, doksanların başında İngiltere’de doğan Brit pop türünü adeta tanımlayan grup. Kardeş olan Liam Gallagher ve Noel Gallagher grubun özünü oluştursa da grubun kuruluşunda diğer isimleri de görüyoruz. Oasis, grubun gitaristi Paul Arthurs’un; basçı Paul McGuigan, davulcu Tony McCaroll ve vokalist Chris Hutton ile Rain ismiyle kurduğu grupta, vokalistin performansından memnun olmayıp önceden tanıdığı Liam Gallagher’ı davet etmesi ve daha sonra da kardeşi Noel Gallagher’ın katılımıyla 1991 yılında Manchester’da kuruluyor. Grubun ismiyse, iki kardeşin yatak odasında asılı İngiliz rock grubu Inspiral Carpets’ın turne posterinde bulunan, konser ve spor mekânı Oasis Leisure Center’dan geliyor.

1994 yılında yayımlanan grubun ilk albümü Definitely Maybe, Oasis’in 5 orijinal üyesinin yer aldığı tek albüm. Dünya genelinde 8.5 milyonun üzerinde satış yapan albüm, İngiltere’de o dönemin en hızlı satılan çıkış albümü ünvanını aldı. Pek çok listede tarihin en iyi albümleri arasında gösterilen albüm, 2006 yılında İngiliz NME dergisinin okuyucuları arasında yaptığı ankette tüm zamanların en iyi albümü seçildi. Albümden benim en sevdiğim parça ise tam bir grunge şarkısı olan “Slide Away”. Onun dışında albümün hit parçalarından “Live Forever” da diğer favorim.

1995 yılında çıkan, adeta bir hit fabrikası olan (What’s The Story) Morning Glory albümü, grubun müzikal başarı yanında İngiltere’de son 10 yılın en çok satılan albümü olarak ticari başarıyı da yakaladığı albüm oldu. İlk albümde olduğu gibi (What’s The Story) Morning Glory’de, birçok yerde tüm zamanların en iyi albümleri arasında gösterildi. Davula Alan White’ın geçtiği, Brit pop’un temel albümlerinden biri olan albümde “Wonderwall”, “Don’t Look Back In Anger”, “Morning Glory” gibi parçalar benim sevdiklerim. “Champagne Supernova” şarkısında gitar ve back vokalde Paul Weller yer alıyor.

Be Here Now albümü 1997 yılında yayımlandı. Albüm İngitere’nin en hızlı satılan albümü yanında yine İngiltere’de 1997 yılının en çok satan albümü oldu. Olumsuz eleştiriler de alan albüm bazıları için Brit pop akımının sonu olarak gösterildi. Albümdeki parçalardan Fade In-Out’da Johnny Depp de gitar çalıyor. Grubun dördüncü albümü Standing On The Shoulders Of Giants 2000 yılında piyasaya çıktı. Grubun Brit pop’tan alternatif rock’a geçiş yaptığı albümün adı, madeni iki sterlinin kenarında yazan Isaac Newton’ın “If I have seen further, it is by standing on the shoulders of giants.” sözünden geliyor. Albüm, Paul Arthurs ve Paul McGuigan’ın gruptan ayrılması sonucu 3 kişiyle çıktı. 29 hafta listelerde kalan albüm, İngiltere listelerinde en kısa süre kalan Oasis albümü oldu. Benim bir önceki albümden daha başarılı bulduğum albümde, “Where Did It All Go Wrong”, “Sunday Morning Call” ve “Roll It Over” gibi güzel parçalar bulunuyor.

Gitarda Gem Archer, basta Andy Bell’in katılımıyla 2002 yılında Heathen Chemistry albümü yayımlandı. Liam Gallagher ve yeni üyelerinde şarkı yazımına katkıda bulunduğu albümdeki benim sevdiğim parçalara gelirsek; Butterfly Effect filminin sonundada kullanılan “Stop Crying Your Heart Out”, kısa enstrümantal parça “A Quick Peep” ve “Born On A Different Cloud”u sayarım.

Davulcu Alan White’ın ayrılmasından sonra 2005 yılında Don’t Believe The Truth albümü çıktı. Parçaların çoğunda davulda Ringo Starr’ın oğlu Zak Starkey yer aldı. Albüm benim en sevdiğim Oasis parçalarından biri olan “Part Of The Queue’yi” içinde barındırıyor. Grubun yedinci ve son albümü ise 2008 yılında çıkan, “Falling Down” parçasıyla aklımda kalan Dig Out Your Soul oldu. Noel Gallagher’ın ayrılmasıyla grup 2009 yılında dağıldı. Liam Gallagher ve grubun diğer üyeleri Beady Eye ismini alarak 2014 yılına kadar devam edip iki albüm çıkardı. Noel Gallagher ise 2010 yılında Noel Gallagher’s High Flying Bird isimli grubu kurdu ve dört albüm yayımladı.

Oasis, Blur ile beraber Brit pop’un en önemli grubu oldu. Zaten Blur ile olan rekabeti ve kavgaları, medyanın da çok ekmek yediği bir fenomen haline geldi. Benim Oasis’e bakışıma gelirsek, Brit pop’a biraz mesafeli olmamın da etkisiyle grubun sevdiğim parçaları, bende daha çok doksanlı yıllardaki hayatımı, anılarımı canlandıran birer tetikleyici görevini üstlendiler. Doksanlar denildiğinde, bu grup mutlaka herkesin aklına gelir ve o dönemin müziğinin satır başlarından biridir. Ancak ben grubun hiçbir albümünü, gelmiş geçmiş en iyi albümler listesine koymam ya da Beatles ile kıyaslamam. Sonuç olarak kedi köpek gibi didişen bu iki kardeşi tekrar birleştiren motivasyon para mı, annelerinin duruma el koyması mı yoksa başka bir neden mi o belli değil. Bakalım 2025 yaza kadar bu iki kardeş kavga etmemeyi başarıp tekrar konserlere başlayacaklar mı? 

Kapak Fotoğrafı: Haber Meydan

İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Müzik Dünyasının Günceli