Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'2024: Öne Çıkan Filmler
1964 yılından bu yana Antalya’da gerçekleştirilen, yalnızca Türkiye değil; tüm dünya filmleri için özel bir yere sahip olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin başlamasına sayılı günler kaldı. 5-12 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek festival için filmleri yarışacak yönetmenler, oyuncular kadar her yıl festivali kaçırmadan takip eden sinemaseverler de çok heyecanlı. Dilerseniz bu yıl birbirinden farklı filmler, belgeseller ve söyleşiler ile ruhumuzu sanata doyuran festivalin programına birlikte göz atalım.
Altın Portakal Film Festivali, bu yıl toplamda 95 filme ev sahipliği yapıyor. Hem Antalyalılar’a hem de festival için yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerine sanat dolu bir hafta yaşatacak olan festivalin Ulusal Uzun Metraj kategorisinde 12, Kısa Film Yarışması’nda 10 ve Belgesel Yarışması’nda ise 8 film yarışıyor. Festivali dört gözle bekleyen tüm sevgili sinemaseverler için her kategoriden dikkatimi çeken filmlere sizlere de fikir vermek adına birazcık değinmek istiyorum. Uzun metraj kategorisinde yer alan Nazan Kesal ile “Acı Kahve” filmi eminim ki festival katoloğunu inceleyen herkesin dikkatini çeken filmler arasındadır.
Acı Kahve filminde nişan töreni için kız tarafının evinde bir araya gelen aileler, kısa bir sürede gerginliklerini atıyor ve rahat bir şekilde sohbet etmeye başlıyor. Fakat tam bu sırada damadın geçmiş yıllarda bir cinayet işlediği ortaya çıkıyor. Bu olay, toplumsal cinsiyet rollerinden siyasal meselelere dek bir dizi tartışmanın açılmasına neden oluyor. Maskelerin atıldığı bu gecede herkesin rolünü layıkıyla yerine getirmeye çalıştığı ortaya çıkıyor.
Birazcık ülke sınırlarından uzaklaşıp uluslararası sulara daldığımızda da karşımıza prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan ve Altın Kamera Ödülü’nü kazanan “Armand” filmi çıkıyor. Türkiye’deki ilk gösterimini ise Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Yarışma Bölümü’nde yapacak olan filmin konusu şöyle:
Genç yönetmen Halfdan Ullmann Tøndel, ilk uzun metraj filminde basit bir “sorunlu çocuk” hikâyesinin ötesine geçerek çok katmanlı bir aile portresi sunuyor. Küçüklerin kavgası, büyüklerin çatışmasına sebep olurken derinlerdeki yaralara da dokunuyor ve hikâye beklenmedik bir biçimde bambaşka bir yere evriliyor. Sonunda yönetmen, izleyicisini büyüklerin de küçüklerden farkının kalmadığı bir oyun alanında bırakıveriyor.
Oscar adayı olan Barry Keoghan ve Christopher Abbott’ın dikkat çeken oyunculukları ile Türkiye’deki ilk gösterimini Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapacak olan bir diğer film ise “Bring Them Down”. Film, İrlanda’nın batısındaki kırsal bölgede geçen, iki düşman ailenin hikâyesini anlatıyor.
Kısa metraj kategorisinde yarışacak filmler arasında; Suriye’deki savaştan kaçarak İstanbul’a gelen Hanna ve küçük kardeşi Nader’in hikâyesi olan “Neredeyse Kesinlikle Yanlış” bulunuyor. Dolapdere’de bir kuaför salonunda tırnak tasarımı yaparak geçimlerini sağlayan ve bir yandan da Almanya’ya göç etmenin hayallerini kuran Hanna, bir gece İbo adlı bir gençle tanışıyor. Tutkulu başlayan gecenin sonunda genç kadın, kimliği ve arzuları ile kardeşinin ihtiyaçları arasında yeni bir denge kurmaya çalışıyor.
Gerilimi had safhalara çıkaracak olan “Tavuk Suyuna Çorba” filminin konusu; otopsi sırasında, kalp krizinden öldüğü söylenen adamın cesedini inceleyen doktorun sıradışı bir semptomla karşılaşmasının arından cesedi adli tıbba göndermeye karar vermesi ile olaylar, başlıyor. Bunun üzerine adamın karısı, kendisine periyodik olarak şiddet uygulayan kocasını zehirlediğini itiraf ediyor. Kadın hakkında bir karar vermesi gereken doktoru, günün sonunda ise bir sürpriz bekliyor.
Ercan Kesal’ın başrolü üstlendiği Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Kısa Metraj Film Yarışması’nda boy gösterecek olan “Dünyada Öyle Şeyler Olmuyor”; merakla beklenen filmler arasında yerini aldı. Filmin konusu ise şöyle:
Zamanında Ankara’da iyi bir işi ve hayatı olduğundan “bahsedilen” Recep, yaşadığı ruhsal sıkıntılar nedeniyle büyüdüğü köye dönmek zorunda kalıyor. Recep, köy yerinde tuhaf, delice davranışlar sergilerken babası ondan utanıyor ve oğluna karşı hissettiği öfkenin yanında gizli bir korku da duymaya başlıyor. Bir gece oğlu tarafından öldürüldüğünü gördüğü bir kabustan uyanan baba, kalkıp pencereden dışarıya baktığı sırada bütün korkularının boşa çıktığını en acı şekilde görüyor.
Belgesel kategorisine şöyle bir göz attığımızda ise en dikkat çeken film şüphesiz ki Prof. Dr. Türkan Saylan’ın ilham verici yaşam öyküsünü anlatan “Türkan: Bir Bilim Kadınının Öyküsü”. Cumhuriyetimizin 100. yılına özel olarak hazırlanan belgeselde, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesi için çabalayan bir bilim insanının bir kadın olarak yaşamı ele alınıyor. Kadın biyografileri konusunda uzman gazeteci ve araştırmacı yazar Özlem Özdemir tarafından ÇYDD desteğiyle hazırlanan film, siyasi nedenlerle yıpratılan Türkan Saylan adının, tertemiz bir şekilde gençlere hatta dünyadaki insanlara ulaşması ve örnek alınacak bir bilim insanı olarak yaşatılmasını amaçlıyor.
Engin Deniz Atlı’nın yönetmenliğini yaptığı “Trakyalı Amazonlar”, Trakya köylerinde yaşayan kadınların başarı öykülerine odaklanarak öncü kadınların çevrelerinde bir artı değer yaratma çabalarını konu alıyor. Belgesel, dünya prömiyerini ilk kez Antalya Altın Portakal Film Festivali özel gösterimi ile yapacak.
Birbirinden kıymetli filmlerin yarışacağı Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali 5 Ekim’de perdelerini tüm sinemaseverler için açıyor. Antalya’da olan ya da şehir dışından gelecek olan değerli okuyucularım festivalde buluşalım, ben de orada olacağım. 🙂
Kapak Fotoğrafı: Antalya Ekspres
İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Filmekimi’2024
İlk yorumu siz yazın!