Bu hafta 2019 yılında kurulan ve ilk albümleri Collection 1’i 2023 yılında yayınlayan caz grubu İstanbul West Side Collective üyelerinden Doğukan Abuhanoğlu ve Sinan Cem Yücel’i konuk ettik. Grubun kuruluş aşamasından, gelecek planlarına ben sordum, onlar yanıtladı.

https://www.instagram.com/p/DAD1hygqUo1/?img_index=1

İlk olarak grubun kuruluş aşamasından başlayalım. Nerede tanıştınız? Nasıl bir araya geldiniz?

Doğukan Abuhanoğlu: Saksafoncumuz Ali Ramiz Barut’la üniversite yıllarında rock grubumuz vardı. O zamanlar Ramiz davul çalıyordu. Ramiz, başka tür müzik yapmak istiyorum diyerek ayrıldı. Üniversite sonrası Ramiz beni arayıp bir caz grubu kuruyoruz çalmak ister misin dedi. Ben, Sinan, Ali Açıkbaş, Ramiz bir şeyler çalmaya başladık. Collective fikri Ramiz’in aklında vardı. Araya covid girmesine rağmen projeyi bırakmadık. Sonra Berke, Utku ve vokalistler geldi.

Sinan Cem Yücel: Bu arada da ben, eski davulcumuz ve Ramiz Bova’da tanışmıştık. Covid sonrası aslında tam çalışmaya başlayabildik. Vokalistler Nilüfer, Nisan ve Zeynep katıldı. Kuzey’in de gelmesiyle ilk konserimizi verdik.

youtube play youtube play

Konserlerde daha kalabalık oluyorsunuz sanırım? 

Sinan Cem Yücel: İlk konser sonrası biz yavaştan gözümüze kestirdiğimiz nefesli çalan kişileri gruba alarak büyüdük. Kemal, Utku, vokal ve perküsyonda Ural katıldı. 10 – 11 kişiye ulaştık. 

Doğukan Abuhanoğlu: Davul, bas, gitar ya da piyano ve bir üflemeli olduğu sürece çalabilecek durumdayız ama mümkün olduğunca parçaları yazarken iki tenör bir alto saksafon bir trompet yazıyoruz.

youtube play youtube play

Besteleri kim yapıyor? Paylaşarak mı yapıyorsunuz yoksa bir iki kişi mi yapıyor?

Sinan Cem Yücel: En çok ikimiz yapıyoruz ama diğer üyeler de ben şöyle bir melodi yazdım bundan bir şey çıkar mı diye ortaya atıyor. Sonrasında aranjeyi ikimiz yapıyoruz. Beraber çalma kısmında da parçalar gelişiyor.

Doğukan Abuhanoğlu: Aslında grupta herkesin melodisine sahip olduğu bir parçamız var. Birisi bir melodi bulduğu zaman “Abi bundan olur mu?” diye ortaya atıyor. Herkes güzelmiş derse Sinan’la ben notaya döküyoruz.

youtube play youtube play

Caz eskiden beri ülkemizde dar bir kesime hitap eden bir müzik türü, günümüz müzik dünyasında emeğin iyice azaldığı bir ortamda caz grubuyla çıkmak sizi korkutmuyor mu?

Doğukan Abuhanoğlu: Hepimizin başka bir işi var. Hiçbirimiz tam anlamıyla müzisyen değiliz. Sadece Kuzey Sinan Aktuğ konservatuar mezunu ve müzisyen. Dinlenmek tabii ki çok isteriz ama bu endüstride parlayıp etmekten çok kendi fikirlerimizi ortaya koyabilmek, kendimizi ifade edebilmek asıl amacımız. Bir grup arkadaş beraber çalmaktan ve müzik yapmaktan keyif alıyoruz.

Peki müzik dışı meslekleriniz neler? 

Doğukan Abuhanoğlu: Ben elektrik mühendisiyim, Sinan bilgisayar mühendisi, gitaristimiz makine mühendisi, trompetçimiz ses mühendisi, saksafoncularımızdan biri dişçi diğeri otelci, davulcumuz bodybuilder, vokallerimizden biri okuyor, biri psikolog, biri bilgisayar mühendisi, biri reklamcı, bir tek Kuzey konservatuar mezunu. 

youtube play youtube play

Grubun ismi nereden geliyor? Hepiniz sanırım Avrupa yakasındasınız, oradan mı geliyor?

Sinan Cem Yücel: İlk konser öncesi Whatsapp grubunda bir isim bulmak için konuşuyorduk. Herkes fikrini ortaya atmıştı en çok beğenilen bu oldu. Çok tartışma olmadan biraz emrivaki şekilde kabul gördü.

Doğukan Abuhanoğlu: Herkesin içine en çok bu sinmişti. Bizi anlatan bir isim oldu. İstanbul batı yakası çıkışlıyız. Rumeli Feneri’nde toplandık. Bizim orijinimize gönderme oldu. Şu an seviyoruz ismimizi. 

youtube play youtube play

Şarkı isimlerine gelirsek, mesela “-3” diye bir parçanız var, sanırım yeraltında bir stüdyonuz varmış oradan geliyormuş ismi, diğer parçalardan böyle isminin hikayesi olan var mı?

Doğukan Abuhanoğlu: Aslında var. Eksi üç, ilk beraber çalmaya başladığımız okuldaki stüdyonun katı.

Sinan Cem Yücel: Yarın da orada prova alacağız, hala bırakamadık. “Yeshola Zaf” parçasının ismi Etiyopya ana dillerinden Amharca’dan geliyor. Çınar ağacı demek. Bizim şu an bulunduğumuz binanın ismi Çınar. O da buraya bir gönderme. Etiyopya dilinde olmasının sebebi de Etiyopyalı müzisyen Mulatu Astatke’den çok esinlenmiş olmamız.

Şarkı isimlerinde genellikle mekanlara gönderme yapıyorsunuz o zaman?

Doğukan Abuhanoğlu: İlk defa müzik yapmaya başlamışız, “Yeshola Zaf” ilk yazdığımız parçalardan biri. Unutmadan kağıda geçirmek için sabaha kadar,  8 – 9 saat notaya döküp uğraşmıştık bu yüzden bunun hakkı isim olarak bu dedik. Onun dışında isimler genelde bize nasıl hissettirdikleri ve yazılan kişiler hakkında.

Sinan Cem Yücel: Mesela “Karadayı” ismi hissiyattan geliyor. Parçanın böyle ağırbaşlı, kabadayı hali olduğunu düşünmüştük. “El Ramirez” ise, Ramiz’den geliyor. Biz Dodoyla (Doğukan’ın takma ismi) yazmıştık parçayı, çok böyle oynak saksafon line’ları olan bir parça. İçimizden Ramiz bunu kesin çalamaz dedik (Gülüyorlar) buradan geldi ismi. Sonra Ramiz çok da güzel çaldı parçayı.

youtube play youtube play

İlham aldığınız sanatçıları sormak istiyorum, mesela bazı parçalarda flüt var Ian Anderson dinleyen var mı aranızda?

Sinan Cem Yücel: Ben ara ara dinlerim. Flüt konusunda daha çok Rahsaan Roland Kirk ve Jeremy Steig etkilendiğim isimler. Onun dışında grup adına konuşursam etkilendiğimiz müzisyenler; Mulatu Astatke ve Ezra Collective.

Doğukan Abuhanoğlu: Alfa Mist’de sound olarak sayılabilir.

Müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Ben dinlediğimde Afro beat, Türk ezgileri, Balkan ezgileri, funk çeşitli türler duyuyorum. Siz nasıl adlandırıyorsunuz?

Doğukan Abuhanoğlu: Albümümüzün ismine Collection deme sebebimiz, hepimizin farklı müzik türlerinden gelmesi. Klasik temelli gelen var, caz var, metal temelli arkadaşlarımız var. Herşeyden biraz kattığımız için bu albümümüzü ve büyük ihtimal sonraki albümü sınırlara bağlı kalmadan yapmak istiyoruz ama vizyon ve misyon olarak ilerleyen dönemlerde kendi içinde bağlantılı, konsept albümler yapmayı planlıyoruz.

youtube play youtube play

Son parçanız Reveries’i dinledim, biraz sound değişikliği var sanırım. Türk ezgileri biraz gitmiş, vokal var. Buradan hareketle yeni albümü sorayım. Yeni albüm ne zaman çıkacak ve bizi neler bekliyor?

Doğukan Abuhanoğlu: İkinci albümden önce Reveries’in de dahil olduğu üç parçalık bir EP çıkaracağız. Kendi başlarına ayrı parçalar olacak. Önümüzdeki ay “Keder” isimli, Türk ezgilerine yakın, ballad bir parça çıkacak. Sonrasında, yaklaşık iki buçuk ay sonra “Umut” isimli, caz – füzyon türü, aksak ritimli, modern soundlu bir parçamız yayınlanacak. 

Sinan Cem Yücel: Bir sound değişikliği olarak görmüyorum. Reveries’i de ilk albümdeki kendine has değişik yapısı olan parçalardan biri olarak görüyorum. Collection 2 diyeceğimiz ikinci albümü oluşturacak parçalar daha üretim aşamasında. Seneye kaydederiz diye planlıyoruz.

youtube play youtube play

Sizi dinleyebileceğimiz, düzenli olarak çaldığınız yerler var mı? 

Sinan Cem Yücel: Tam düzenli diyemeyiz ama en çok çaldığımız yer Bova. İki – üç ayda bir orada çıkmaya çalışıyoruz. Zaten her zaman bir araya gelip prova yapmamız çalıştığımız için pek mümkün olmuyor. Konser yerine daha büyük sahnelerde çıkmayı hedefliyoruz.

Buradan da yurt dışına bağlayayım, var mı yurt dışı planlarınız? 

Doğukan Abuhanoğlu: Hali hazırda var diyeceğimiz bir şey yok ama festivallere CV’mizi yolluyoruz diyelim. 

Sinan Cem Yücel: Biraz da network işi yurtdışında çalmak ama vizyonumuzda Avrupa ve Japonya’da çalmak var.

Neden Japonya?

Doğukan Abuhanoğlu: Biz ekip olarak Japon caz, füzyonu çok seviyoruz. Özellikle Jiro Inagaki esinlendiğimiz isimlerin başında geliyor. Hem oraya gidip oranın caz dünyasını görmek, gitmişken de konser vermek istiyoruz.

Son olarak sizlerin gruba ve müziğe dair eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Sinan Cem Yücel: Müziğinizi nasıl tanımlarsınız diye sormuştunuz, orada cevap biraz yuvarlak oldu. Oraya eklektik – eklektik caz kelimesini eklemek istiyorum. Yani her yerden bir şey aldık, birleştirdik. Bu kelimeyi seviyoruz. 

Doğukan Abuhanoğlu: Herkesin söz sahibi olduğu ve katılabildiği bir ortam kurmak bizim amacımız. Collective dediğimiz bu! Birbirinden bağımsız parçalarla collection yaparak ilerlemek, ama gelecekte de birbirine daha yakın sound’lu konsept albümler yapmak istiyoruz.

Röportaj için kendilerine teşekkür edip, yolları açık olsun diyerek yazıyı burada noktalıyorum.

 Kapak Fotoğrafı Kaynağı: İstanbul West Side Collective

İlginizi çekebilir: Melo Magger’dan Türkiye’deki Caz Festivalleri