Çidem Özdemir ile: Chi Art Gallery Üzerine
Chi Art Gallery sanatçı, koleksiyoner ve izleyicinin Bağdat Caddesi’ndeki ortak buluşma noktası olmak amacıyla Aralık 2022’de Çiğdem Özdemir öncülüğünde kuruldu. Özdemir ailesinin butik sanat koleksiyonunu öncelikle “sanatseverlerle” buluşturan Chi Art Gallery’nin kuruluş motivasyonu Bağdat Caddesi’nde güvenilir bir sanat alanı açmak ve sanat sevgisini yaymak! Galeriyi ve gelecek planlarını kurucu ve direktörü Çiğdem Özdemir’den dinledim.
Chi Art Gallery hangi misyon ile kuruldu ve yolculuğuna başladı biraz bahsedebilir misiniz?
Chi Art Gallery, 2022 Ekim ayında, modern sanat eserlerinden oluşan bir koleksiyon galerisi olarak kuruldu. İlk kurulduğu günden beri kendi koleksiyonumuzu hem insanların beğenisine sunmak hem bir koleksiyoner, hem bir iletişimci olarak aslında hedefim, multidisipliner bir galeri olmaktı.
Galerinin ilk adımları sizin koleksiyoner geçmişiniz sayesinde atıldı sanıyorum. Hikâye buraya nasıl evrildi?
Doğru. Eşimle birlikte bir gün evimize bir Anadolu kadını portresi aldık ve bir daha asla hiçbir şey eskisi gibi olmadı gibi bir durum yaşandı. O resim evimize başka bir ruh başka bir enerji getirdi. Bu şekilde evimize giren “chi” enerjisi şimdi koleksiyonerlerimizle buluştuğumuz, fikir alışverişi yaptığımız galerimizin de adı oldu.
Sizden koleksiyoner kimliğiniz ile galerici yönünüzü kıyaslamanızı istesek neler söylersiniz?
Kıyas yapmak değil de belki her iki tarafın gözünden bakabilmek adına doğru bir yerden başladığımı düşünüyorum.
Bir koleksiyoner olarak şu an Türkiye güncel sanat piyasasını nasıl buluyor ve değerlendiriyorsunuz?
Bir sanat izleyicisi olarak son dönemde özellikle sanat eserlerini daha çok, daha sürpriz yerlerde görmekten çok keyif alıyorum. Kamu desteğinin rolü, sanatın sürdürülebilir olması ve belki de hem galerileri hem koleksiyonerlere ortak alan sağlanması çok önemli diye düşünüyorum. Derya Yücel ve Marcus Graf küratörlüğünde harika bir koleksiyonun sergisi açıldı. Heyecanlanmamak mümkün değil, çok kötümser konuşamam bu konuda, krizler gelir geçer, bütçe kısıtlamaları gelir geçer elimizde sanat olduğu müddetçe o yol bir şekilde denize çıkar.
Anadolu Yakası’nda bir galeri açmak, işleyişini sağlamak nasıl bir deneyim? Negatif ve pozitif yanları neler?
Dinamiklerimiz çok değişken. Geldiğimiz aşamada popülaritesi yüksek olan sanatçıların koleksiyoner kitlesine hitap etmenin yanı sıra, çağdaş sanata ilgi duyan, arayışta olan, nereden başlatacağını bilemeyen potansiyel koleksiyonerlere de cevap verebilmek kendi adıma söylemek gerekirse çok keyifli.
İkinci yılınızı bitirdiniz. Bu süreçte neler deneyimlediniz? Yola nasıl başladınız, kendinizi şimdi nerde görüyorsunuz?
Deneyimler çok kıymetli, her çalıştığımız proje, her yeni sanatçı başka bir dünya. Galeriden her yeni giren insan bizim için çok kıymetli. Sanatçıları ve farklı sanat profesyonellerini tanımak, birlikte çalıştığımız insanlarla ayni birlik duygusunu taşımak çok önemli. Emin adımlarla, üretken, modern ve çağdaş birçok sanatçı ile çalışıyoruz. Yolumuz uzun, hedeflerimiz var elbette, bunlar için çok çalışıyoruz. Koleksiyonerlerimizin güvenini kazandık, keyifle yolumuzda devam ediyoruz.
Chi Art Gallery’nin gelecek planları arasında neler yer alıyor?
Her malzemeden sanat eserini galeride sergileyebilmeyi önemsiyorum. Bunun hem bulunduğumuz semte, hem sanat izleyicilerine hem de sanat piyasasına uzun vadede katkısı olacağına inanıyorum. Bu sene için bir enstalasyon sergimiz olacak, çalışmaları yazdan beri devam ediyor. Şimdilik bundan bahsetmem yeterli olabilir.
Gelelim güncel serginiz “Mümkün”e. Doğanın bize sunduğu sessiz ama güçlü mesajdan yola çıkan serginin temasından biraz bahsedebilir misiniz?
Sergide; sıfır atıkla kolaj yapan sanatçı Orçun Beslen’in kolaj resimlerinden anneannesinin evinden aldığı eski el işlemeli her malzemeyi tuval ve enstalasyon olarak kullanan Rabia Kalyoncuoglu`nun çarpıcı resimlerine, Alla Güner’in su tüketimine dikkat çekmek için oluşturduğu eserlerine kadar aslında uzun zamandır serzenişte olan doğanın ve hayvanların sessiz sesi olmak istedik. Canımızı yakan her şeyin bir geri dönüşü zor da olsa olabilir, bireysel adımlarla bunun “mümkün” olduğunu düşünüyoruz. Sanatçılarımızdan aldığımız ilhamla bunu anlatmak istedik. Mümkün çünkü bizim elimizde.
Bu yıl ilk defa Artweeks’e katılıyorsunuz. Beklentileriniz neler?
Kim olduğumuzu ifade etmek için şahane bir fırsat, izleyicisi, sirkülasyonu yüksek bir fuar. Bizim de ilk fuarımız olacak. Yaklaşık 6 aydır hazırlandığımız bir proje, Başak Hürer küratörlüğünde sergiliyoruz seçkimizi. Keyifli geçsin bol bol gelip sanatçılarımızın işleriyle, sanatçılarımızla tanışsınlar isteriz. Fuardaki sanatçılar da aslında galeri kimliğimizle çok uyumlu. Başta bahsettiğim multidisipliner kimlikle örtüşüyor. Herkesi 3. kata Chi Art Gallery standına bekliyoruz. Çok keyifli ve sürpriz eserlerle karşılaşacaklarının garantisini verebilirim. Çok iyi sanatçılarla çalışıyoruz gerçekten, hepsi birbirinden kıymetli.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Çok teşekkür ederim. Koleksiyonerliğe ilk adımı atmak hiç zor değil, galerimizi ziyaret edebilirler, telefon, mail ile katalog talep edebilirler. Herkesi devam eden sergimize bekliyoruz. Ayrıca Artweeks`te görüşmek üzere. Tekrar teşekkürler, şahane bir sezon diliyorum herkese.
Kapak Fotoğrafı Kaynağı: Artweeks
İlginizi çekebilir: Burcu Dimili’den Fırat Engin ile: “OYKNOCK KNOCK!” Sergisi Üzerine
İlk yorumu siz yazın!