Üç dilek hakkınız olsaydı, neler isterdiniz? Bol bol seyahate çıkmak, alışveriş yapmak, güzel etkinliklerin peşinden gitmek, şeflerin sofralarına konuk olmak, sergiler gezmek… Biz de üç dilek hakkının dünyanın nabzını tutmak isteyecek Magger’lar için az olduğunun farkındayız. O zaman sihirli lambalarınızı rafa kaldırın ve sizi Mastercard Silver Logolu kart sahiplerinin paha biçilemez bir seyahate çıkmak için sahip olduğu ayrıcalıklar ile tanıştıralım. Hem de 25 Ekim ile 31 Aralık tarihlerini kapsayan muhteşem iki kampanyaları da bulunuyor! Kampanya döneminin tam Avrupa’da katılmak istediğimiz birçok etkinliğe denk gelmesi ise sanıyoruz ki sihirli lambanın işi.

Christmas Market | Fotoğraf: CMO Photo – pexels.com

Bu yaz sosyal medyada bir akım vardı: “Seyahat etmek için seyahat etmen gerektiğini fark ettiğin ‘o an’.”, hatırlıyor musunuz? Aslında bu videolarda yüzlerce sosyal medya fenomeni, havalimanında geçirilen vaktin ne kadar bunaltıcı olduğundan bahsediyordu. Fakat biz, Mastercard‘ın Silver Logolu kart sahiplerine 25 Ekim ile 31 Aralık tarihleri arasında duty-free alışverişleri için sunduğu %20 indirim ile bu akımı da yazda bırakmaya kararlıyız. Üstelik, Mastercard’ın aynı dönem sunduğu ayrıcalıklar burada bitmiyor; yurt dışındaki restoranlarda da %20 indirimden yararlanmamızı sağlıyor. Mastercard’ın bu ayrıcalığından faydalanmak için tek yapmanız gereken priceless.com’dan ilgili kampanyaya kayıt olmak. O zaman Oscar Wilde’ın da dediği gibi “Korkusuzca seyahat edin.” sözünü uygulayalım ve Avrupa’nın önümüzdeki günlerde en keyifli etkinliklerinin peşine düşelim. Gerisi, Mastercard Silver Logolu kartlarımızda!

Mastercard ile Avrupa Rehberimiz

Zürih, Bernina Express

Zürih | Fotoğraf: Viespire – unsplash.com

Seyahat listemizin en başında büyülü bir deneyim geliyor. Fakat ilk olarak bir adım geriye atalım. Çünkü Bernina Express’i konuşmadan önce trenin kalkış noktası Chur’dan yalnızca 1 saat uzaklıkta olan Zürih’ten bahsetmek istiyoruz. Zürih; bize sorarsanız Avrupa’nın çağdaş sanat ve geleneksel yemekler konusunda en keyifli noktalarından biri. Sonuçta hangimiz, fondülere bayılmıyoruz? Tam da bu sebepten dolayı Zürih için kapsül bir seyahat rehberimiz bulunuyor; İsviçre’nin en büyük çağdaş sanat müzesi Kuntshaus Zürih’teki yeni Marina Abramović sergisini ziyaret edin; Zürih’ten 30 dakikalık toplu taşıma ile ulaşabileceğiniz Bruno Weber’in fantastik realist dünyasını yansıtan Bruno Weber Park’ta hayallere kapılın, son olarak Mastercard Yurt Dışı Restoran indiriminden de faydalanabileceğiniz Zeughauskeller’de röşti, fondü gibi geleneksel lezzetleri deneyimleyin. Sonra ise sırada Bernina Express var!

Bernina Express | Fotoğraf: Oleksandr Lutsenko – pexels.com

Bernina Express, sosyal medyada fotoğraflarını gördüğümüzde bazı sihirli dünyaların gerçek olabileceğini gösterecek kadar büyülü bir tren yolculuğu. Zürih’e 1 saat uzaklıktaki Chur’dan başlayan bu deneyim, İtalya’nın Lombardiya bölgesindeki Tirano şehrine kadar devam ediyor. Bu sırada ise bize; muhteşem manzaralar eşliğinde dağların, ormanların, kısacası doğanın keyfini çıkarmak kalıyor. Bernina Express, kesinlikle bizim Avrupa’da yaşamak istediğimiz deneyimlerin en başında yer alıyor!

Venedik, Biennale Arte 2024

Venedik | Fotoğraf: Annie Spratt – unsplash.com

Şimdi de İtalya’nın en romantik şehirlerinden birine doğru gidiyoruz. Bizce kasımda Venedik bir başka! Üstelik Biennale Arte 2024 hâlâ devam ediyor. 28 Kasım’a kadar devam eden Biennale’ye uğramadan önce gelin, Venedik’in kanallarında kısa bir yolculuğa çıkalım. Ponte di Rialto’daki köprüyü ziyaret ederek başladığınız yürüyüşü Piazza San Marco’da meydanı izlerken bir içecek ile sonlandırın. Seyahatiniz boyunca Galleria dell’Accademia’da Bellini ve Carpaccio gibi muhteşem sanatçıların Rönesans eserlerini inceleyin ve bir gününüzü rengârenk evlerin sıra sıra dizildiği Burano’yu keşfetmeye ayırın. Ardından ise tabii ki sırada bütün sanat dünyasının gözü üzerinde olan Biennale Arte 2024 var!

Venedik Bienali | Fotoğraf: Serena Saponaro

Biennale Arte 2024, bu sene ilk defa Latin Amerikalı bir küratör tarafından düzenleniyor. Adriano Pedrosa’nın çeşitliliği ön plana çıkardığı sergide çevresel sürdürülebilirlik ve eşitlik kavramlarının altı çiziliyor. Üstelik bu sene Yaşam Boyu Başarı için Altın Aslan kazanan isimlerden biri ise Nil Yalter. Kendisi üretimlerine Paris’ten devam eden Türk bir sanatçı!  

Köln, Christmas Market

Köln | Fotoğraf: Lina Kivaka – unsplash.com

Büyülü bir deneyimden büyülü bir zaman dilimine geçmeye ne dersiniz? Tabii ki Christmas Market’lerden bahsediyoruz! Köln Katedrali’nin önüne 150’den fazla tezgâh ile kurulan Christmas Market, her sene 4 milyondan fazla katılımcı ile gerçekleşiyor. Bu katılımcılar arasında ise birçok Magger’a denk gelmeniz, mümkün! Almanya’nın en büyük Christmas Market’i olan Köln; geleneksel lezzetler, muhteşem tasarım eşyalar, buz pateni, koro gösterileri gibi özellikleri ile Noel’in ruhunu büyülü bir şekilde yakalıyor.

Christmas Market | Fotoğraf: Elly – pexels.com

18 Kasım’dan 23 Aralık’a kadar devam eden bu Christmas Market’e uğradıktan sonra Köln’e çok yakın olan diğer küçük şehirlere gidebilir; Noel ruhunu daha da yerel bir şekilde deneyimleyebilirsiniz. Listemizdeki şehirler arasında; Köln’e yaklaşık 40 dakika tren yolculuğu mesafesinde bulunan ve Ren Nehri kıyısına kurulan Düsseldorf, yaklaşık 2.5 saat tren yolculuğu mesafesinde bulunan Heilderbeg Christmas Market bulunuyor.

Milano, Alışveriş ve Milano Music Week

Milano | Fotoğraf: Cristina Gottardi – unsplash.com

Alışveriş yapmayı sevenler, yılın her zamanı Milano’ya keyifle gelebilir. Çünkü Milano, neredeyse her hafta özel bir etkinlik düzenleyen ender şehirlerden biri. Yalnızca Moda ve Tasarım Haftaları’ndan bahsetmiyoruz. Spirit de Milan’da ayın her ilk pazar günü caz müzik dinletileri ve tasarımcıların özel ürünleri bir araya geliyor; bir hafta sürdürülebilirliği kutluyor, diğer hafta Atina’dan gelen bir derginin pop-up etkinliğine katılıyoruz. Şimdi ise alışveriş sevgimizi Milano Music Week ile birleştirme zamanı. Çünkü şehrin tarihi eserleri, müziğin ritmi ile buluşmak üzere. Tarihimiz ise 18 ile 24 Kasım arası.

Galleria Vittorio Emanuele II | Fotoğraf: Kristijan Arsov – unsplash.com

Milano’ya alışveriş yapmak için gelenlerimizi ilk olarak çok özel tasarımların bulunduğu meşhur Galleria Vittorio Emanuele II’ye alalım. Her köşesinde muhteşem İtalyan tasarımcılar ile karşılaşacağınız bu adresimizde Milano’nun en meşhur ve geleneksel pastanesi La Pasticceria Marchesi ile iş birliği gerçekleştiren Prada’nın kafesine uğramayı unutmayın. Ardından dilerseniz yürüyerek dilerseniz toplu taşıma ile çok hızlı bir şekilde Brera’ya ulaşabilirsiniz. Brera, özellikle İtalya’nın yerel tasarımcıları ile tanışmak isteyenler için muhteşem bir adres. Burada çok özel kırtasiye ürünlerinden dünyada yalnızca sayılı sayıda bulunan vintage ürünlere, yeni nesil tasarımcıların çantalarından sanat eserlerine kadar her şeyi bulabilirsiniz. Alışverişinizi tamamlandığınızda ise sahneye Milano Music Week geçiyor. Arco della Pace, Parco Sempione, Castello gibi şehrin tarihi noktalarını 18 ile 24 Kasım arasında müzik eşliğinde keşfedebilirsiniz.

Amsterdam, 13. Amsterdam Light Festival

Amsterdam | Fotoğraf: Azhar J – pexels.com

Bir tahminde bulunacak olsaydık; bu yazıyı okuyan çoğu kişinin üniversite döneminde Amsterdam’a gittiğini söylerdik. Şimdi, çok özel bir deneyim yaşamak adına Amsterdam’a 28 Kasım ile 19 Ocak tarihleri arasında yeniden dönüyoruz. Tabii, Mastercard Silver Logolu Kart sahiplerinin duty-free ve yurtdışı restoran ayrıcalıklarından faydalanabilmesi adına bizim önerimiz; 31 Aralık tarihine kadar ziyaretinizi tamamlamanız. Zaten Avrupa’da Noel tatili olduğu için bu festivalin ruhu özellikle sene sonunda çok daha keyifli oluyor.

Amsterdam Light Festival | Fotoğraf: Amsterdam Light Festival

13. edisyonu ile karşımıza çıkan Amsterdam Light Festival; şehri sanat ile buluşturuyor. 22 sanatçının 27 eserinin bir araya geldiği festivalde kanallar sanat eserleri ile renkleniyor; unutulmaz kano yolculukları, kanal kenarında yürüyüşler gerçekleşiyor. Bir açık hava müzesine dönüşen Amsterdam, şehri ziyaret edenlere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Londra, Winter Wonderland

Londra | Fotoğraf: Hugo Sousa – unsplash.com

Tiyatro gösterileri, konserler, dünyanın dört bir yanından gelen şeflerin kurduğu sofralar, pop-up etkinlikler, muhteşem sergiler… Londra; her ziyaretimizde başka olasılıkların kapısını açan, defalarca geçtiğimiz sokaklarında her seferinde bizi yeniden şaşırtan bir şehir. Bizim Londra’yı ziyaret etmek için en sevdiğimiz zamanlardan biri ise aralık ayı. Çünkü Hyde Park’ta 21 Kasım’da Winter Wonderland kuruluyor!

Winter Wonderland | Fotoğraf: Hyde Park Winter Wonderland

Winter Wonderland, her yaşımızda ziyaret edebileceğimiz ve her seferinde çok eğlenebileceğimiz aktiviteler bulabileceğimiz muhteşem bir kış deneyimi. Buz barı, Noel koroları, buz patenleri, farklı konseptlerdeki eğlence parkları, oyunları, gösterileri ve yemek tezgâhları ile Winter Wonderland’de tam 150’den fazla etkinlik bulunuyor. Çocuksu bir dünyanın kapılarını keyifle açan Winter Wonderland’i, bu kış mutlaka ziyaret etmelisiniz!

İyi yolculuklar!

Kapak Fotoğrafı: Oleksandr Lutsenko – pexels.com