Spotify RADAR 2024: Yıldızı Parlayan Yeni Sanatçılarla Tanışın!
Farklı türler, yeni sanatçılar çok; fakat kaçı RADAR listesine girebiliyor? Spotify’ın yükselen ve kariyerinin başlarında olan sanatçıların görünürlüklerini artırmayı hedefleyen ve dünya genelinde milyonlarca dinleyiciyle buluşturan RADAR programı, Türkiye’de ikinci senesini kutluyor! 2024 RADAR seçkisinde ise, birbirinden başarılı beş genç sanatçı var ve hepsinin türleri farklı: Baran Mengüç, Ceren Sagu, Lotusx, Rana Türkyılmaz ve TUANA. Biz de, her biriyle sohbet etme fırsatını yakaladık!
Baran, seni tanıyalım biraz. Müziğin hayatına girişi nasıl oldu?
Merhabalar, ben Baran Mengüç. 28 Haziran 2003 doğumluyum. Müzik, hayatımın çok erken dönemlerinde başladı. Hatırladığım kadarıyla henüz 2 yaşındayken, konuşamadan şarkılar söyleyip dans ediyordum. Müziğin bana olan yolculuğu, 3 yaşımda ilk kaydımı aldığımda bir başka boyuta geçti. O günden sonra müziğe olan ilgim, adeta kaderim oldu. 2022 yılında profesyonel müzik dünyasına adım attım. Müzisyen bir ailede ve Roman kültüründe büyümek, bugün müziğimi şekillendiren en önemli etkenlerden biri. Köklerimden aldığım ilhamla Pop, R&B ve Roman kültürlerini harmanladım ve bu tarzı “Ottoman Pop” olarak tanımlıyorum. Hem geçmişimden hem de bugünden aldığım ilhamla müziğimi oluşturuyor, bu yolculukta kendimi ifade ediyorum.
RADAR Türkiye’ye seçilenler arasında bu sene sen de varsın. Edis ile yaptığın düetin buna etkisi oldu mu sence?
Kesinlikle. “Ayyaş” benim müzik kariyerimdeki dönüm noktasıydı. Bu şarkı, “Ottoman Pop” tarzımın doğuşunu simgeliyor. Kendimi müziğimde ilk kez gerçekten ait hissettiğim parça, “Ayyaş” oldu. Daha önce hiçbir tarza tam anlamıyla uyum sağlayamadığım için bir füzyon yaratma ihtiyacı duydum. Amacım, belirli bir nota veya gama bağlı kalmadan, melodilerle özgürce dans edebilmekti. “Ayyaş” ile bunu gerçekleştirmekle kalmadım, aynı zamanda Edis ile duygularımı paylaşmak da benim için büyük bir onurdu. O, Baran Mengüç’ün dünyasında en değerli yüreklerden biridir. Kariyerimde önemli bir adım atmaya çalışırken, kritik bir dönemde bana yol gösterdi. “Ayyaş”ın, RADAR Türkiye de dahil binlerce insanla bağ kurmamda büyük bir rolü oldu.
Geleneksel enstrümanlarını Pop ve R&B türleriyle harmanlıyorsun, kültürel sesleri müziğine entegre etmenin özel bir sebebi var mıydı? Bu enstrümanlar, R&B ve Pop öğeleriyle birleşince müziğine katkısı nasıl oldu?
Bu soru gerçekten çok özel benim için. Evet, müziğime kültürel melodileri entegre etmek benim için büyük bir anlam taşıyor. Babamın babası, rahmetli büyük dedem Yaşar, ailedeki müzik geleneğinin temellerini atan kişiydi. Kendisi cümbüş ve darbuka çalar, müziğe olan tutkusuyla tanınırdı. “Ottoman Pop” tarzını bulduğum dönemde, müziğimde atalarıma dönmek istemiştim. Bu yüzden “Ottoman” ifadesi müziğimin bir parçası haline geldi.
Selam Ceren, öncelikle seni tanıyalım. Ne kadar süredir müzik endüstrisindesin?
25 yıllık sürecimde kendimi gözlemlediğim ve anladığım kadarıyla; yaşım kaç olursa olsun her zaman çalışmaktan keyif alan, bir şeyler başarmayı hedefleyen, gelişmekten ve yeni şeyler üretmekle mutlu olan biriyim. Sürekli farklı şeyler görmeyi, yaşamayı çok seviyorum. Fakat kendimi en iyi ifade edebildiğim, en mutlu olduğum, en iyi versiyonumu sunabildiğim şey hep müzikti. Kısaca ben de müzik gibi içinde binlerce duygu barındıran, binlerce şey anlatmaya çalışan, tek bir notasıyla her şeyin anlamının bir anda değişebildiği biriyim diyebilirim. Değişken, dinamik ve gerçekçi. Sesimi, müziğimi diğer insanlarla paylaşalı yaklaşık bir yıl olacak yakında. Daha çok yeni bazı şeyler benim için. Her gün daha fazla şey öğrenmek, insanları tanımak, onlarla bağ kurarak, her gün daha fazla dinleyici kitleye ulaşmak inanılmaz emek isteyen bir şey. En güzeli de karşılığını zamanla alabildiğini görmek çok güzel bir duygu benim için. Tüm bunları yaşayabilme şansım olduğu için çok mutluyum.
Spotify’in RADAR programına seçilmek senin için ne anlam ifade ediyor?
Bu durum benim için inanılmaz gurur verici oldu. Çok kısa suredir müzikal anlamda bir şeyler yapmaya, üretmeye, sesimi daha fazla kitlelere duyurmaya çalışırken Spotify gibi büyük bir müzik platformunun radarına takılmak ve onun desteğini almak çok ama çok mutlu etti beni. Aynı zamanda bir şeyleri gerçekten yapabildiğim konusunda büyük bir motivasyon oldu bana.
Arabesk türünü Trap ile yorumluyorsun. Arabesk, herhangi bir türle birleşmesi zor bir müzik. Bunu başarıyla yapmak için nasıl çalıştın? Sence neden Arabesk müzik, gençler arasında yeniden ilgi görmeye başladı?
Aslında tam anlamıyla yüzde yüz arabeski, popu, trap ile yorumluyorum diyemem. Birkaç şarkımda trap ağırlıklı çalışmış bulundum. Sadece canlı sound kullandığım şarkılarım da var şu anda. Kendi tarzımı her gün bir gelişim göstererek oturtmaya çalışıyorum diyebilirim. Ve bu büyük bir zaman aralığında böyle olacak gibi. Aynı zamanda güncel sound sürekli değişiyor, bunu yakalayıp kendi tarzınla harmanlayıp oturtmak da bir süreç alıyor. Fakat ben sahne sanatçısıyım, canlı performansı ön planda tutacağım için benim planlamalarım daha farklı gelişiyor. Arabesk müzik Türk müziğinde kendini her zaman bir şekilde belli etmiş, kabul ettirmiş bir müzik türü. Ülkemizde her birimizin yaş fark etmeksizin bir şekilde içinde bir köşede bambaşka duygular hissettirebilen bir müzik türü. Yeni kuşak için arabeske karşı ilgi çok zor olmadı diyebilirim. Çünkü her zaman bir yerlerde vardı, kulaklar hep aşinaydı. Hiçbir zaman varlığını kolay kolay yitireceğini düşünmüyorum. Günümüzde diğer müzik türlerine de kolayca karışabilen hatta daha hızlı kabul gören bir tür. Türk müziğinin çoğu türüne hakimim. Küçüklüğümden beri Türk halk ve sanat müziği repertuarımı genişletecek çalışmalarda bulundum. Bu da Türk müziğine çok yönlü bakabilme konusunda beni geliştirdi. Fakat benim müzik zevkimi bir filtreden geçirsek belki yüzde kırkını Türk müziği kapsıyordur. Bambaşka türler, bambaşka sound’lar yine beni içine çekebiliyor. Dinlemekten keyif aldığım kadar denemeyi de çok isterim.
Selam Lotusx, biraz kendinden bahseder misin? Kendine seçtiğin “Lotusx” ismi neye dayanıyor?
Selam ben Lotusx; gerçek adımla Tulgar Çınar. Ankara doğumluyum. Müziğe genç yaşta başladım. Bu sayede birçok enstrüman çalmayı öğrenerek kendime özgü bir stil geliştirdim. Lise yıllarında müzik gruplarında yer aldım. Şimdi Lisans öğrenimimin yanında müziğimi sevenlerimle buluşturmaya çalışıyorum.
Biliyorsunuz Lotus bir çiçek adı. Ama özünde arınma, yeniden doğma, ruhun temizlenmesi gibi anlamlara da geliyor. X için ise bir tek budur demek kolay değil. X benim için bilinmeyen demek. Böylece Lotusx arınma serüvenimde bilinmeyen bir noktaya yol alan gibi anlamlandırabiliriz.
RADAR programı, Türkiye’de değişen ve gelişen müzik piyasasını da gösteriyor aynı zamanda… Peki senin RADAR’a seçilmenin sebebi nedir sence?
En iyi cevabı aslında Spotify verir diye düşünüyorum ama yine de bana sorarsanız şarkılarımın sözlerinin bana ait olması, kısa sürede yüksek dinleyici kitlesine ulaşmam, yenilikçi ve üretken olmam diye düşünüyorum.
Müziğin Hip-Hop ve Alternatif/Indie türlerinde ve Z kuşağının dikkatini çektin. Sence Z kuşağı dinleyicisine ulaşmanın anahtarı neydi?
En büyük şansım benim de Z kuşağından olmam. Bu nedenle Z kuşağının ne istediğini, ne hissettiğini anladığımı düşünüyorum. Ürettiklerim Z kuşağına hitabet eden teknoloji odaklı, yenilikçi müzik anlayışına sahip, farklı soundlara açık eserlerden oluşuyor.
Selam Rana, öncelikle seni tanıyalım. Müziğinde en çok nelere önem veriyorsun?
Merhaba, ben Rana Türkyılmaz. Temmuz 2004, Üsküdar doğumluyum. Kendimi bildim bileli müzikle uğraşıyorum; yaklaşık dört yaşımdan beri şarkı söylüyorum. Ortaokula geçmemle beraber okul sahnelerinde şarkılar söylemeye başladım. Lise 1’inci sınıfta ise sosyal medya platformlarına söylediğim coverları yayınlamaya başladım. Lise 2’nci sınıfta ilk teklim Alamet’i yayınladım ve o zamandan beri kendi şarkılarımı yazmaya ve yayınlamaya devam ediyorum. Müziğimde tabi ki önem verdiğim birçok şey var fakat en başında yaratım sürecindeki duyguyu kaybetmemeye önem gösteriyorum. Kendimi yansıtmak, insanlara onlardan bir parça bulmasını sağlamak en önem verdiğim noktalar oluyor.
Spotify’ın RADAR Türkiye programında seni de görüyoruz. Sence RADAR’da Rock müzik sahnesinden birine de yer verilmesi neden önemli?
Çünkü Rock müzik, yıllardan beri süregelen ve hâlâ çok sevilen bir müzik türü. Modern esintilerle harmanlandığında ise her yaştan kitleye hitap edebilecek bir tür oluyor. Çeşitli birçok duyguyu Rock müzik aracılığıyla farklı bir boyutta duyabiliyoruz. Hem o eski ruhu hem de modern müziğin güzel esintilerini doğru harmanladığımızda çok güzel bir şey ortaya çıkıyor.
Özlediğimiz Rock tınılarını şarkılarında duymak çok keyifli. Peki sen nostaljik şarkıları Rock olarak yorumlamaya karar verdiğinde, hangi şarkıları seslendirmek istediğini nasıl seçtin? Cover yorumlamasından kendi bestelerine geçiş süreci nasıldı senin için?
Aslında yıllardır dinlediğim şarkıları seçtim, özel olarak “Bunları söylemeliyim” diyerek yapmadım. Nostaljik şarkılara hep kendimi çok yakın hissettim ve süreç de akışında ilerledi. Müzik dinlerken “Evet, ben bu şarkıyı çok seviyorum” deyip söylemeye başladım. Cover yorumlamalarımdan kendi bestelerime geçişimdeki en büyük motivasyon ise artık kendimi kendi ağzımdan anlatmak isteyişim oldu. Yazdıklarımı söylemek ve yaşadıklarımı unutmamak için bunu bir günlük tutmak gibi yorumladım kendi içimde.
Selam TUANA, biraz kendinden bahseder misin? Seni müziğe sürükleyen şey ne oldu?
Merhabalar. Ben Tuana, müzisyenim. Duygusal bağlamda paylaşımcı biri değilim o yüzden müzikle kendimi açmak bi nevi hayatta kalma yolum. 8 yaşında Devlet Çoksesli Çocuk Korosu’yla başladığım müzik yolculuğum; çocuk opera sanatçısı olduğum, konservatuvar kazandığım, back vokallik yaptığım, kendi Indie grubumu ve acapella grubumu kurduğum süreçlerle ilerledi. Tasarım mezunuyum fakat hayatımı hep müzikten kazandım. Gitar ve piyano çalıyorum, kendi şarkılarımı kendim yazıyorum. Müzik çok eski zamanlardan beri hayatımda yani. Kendi şarkımı çıkarmak konusunda beni ilk erkek arkadaşım cesaretlendirdi. Bana benim kadar inanıyordu hep. Harika bir his. 🙂
RADAR’ın 2024 seçkisine dahil edilmen nasıl gelişti?
Nasıl gelişti bilmiyorum ben de şaşkınım açıkçası. 🙂 Sanırım bu sene için sahne önünde, arkasında çok planımın olması, şimdiden 20’nin üzerinde demom olması ve bu planlarda şirketimin de bana çok güvenmesi ve beni desteklemesi etkiliydi.
Dans-Pop ve Alternatif/Indie türlerine farklı bir yorum katıyorsun, türler arasında geçişlerde önem gösterdiğin nokta ne?
Özgün olmak, cesur olmak… Geldiğin yeri gideceğin yerle buluşturmak bir müzisyen için en doğru durak. Hem bu zamana kadar kulağımda olanları hem de benim yapmak istediğim yeni fikirleri birleştirip, yeterince cesur şekilde ortaya koyduğumda ister istemez türler arası geçiş hissedebilirsiniz. Bir sonraki şarkım akustik bir sound mesela ama hala benim vokallerim.
Spotify RADAR’ın 2024 sanatçılarını dinlemek ve geçtiğimiz yıl seçilen sanatçılarını da keşfetmek isterseniz, sizi buraya alalım.
Kapak Fotoğrafı: Spotify
İlk yorumu siz yazın!