Gladyatör II: Çanlar Hem Roma İçin, Hem Ridley Scott İçin Çalıyor
Ridley Scott, Gladyatör efsanesine tam 24 yıl sonra dönüş yaparak sinema tarihinde bir kez daha iz bırakmayı hedefliyor ama becerebiliyor mu diye sorarsanız, cevabım maalesef evet olmaz. İşbirliği yaptığı senaristin vasatlığıyla beraber ortaya pek de heyecan uyandırmayın bir iş ortaya çıkmış. Efsane olan ilk filmdeki Maximus karakteriyle hafızalara kazınan bu sinematik destan, şimdi ufaklık Lucius’un gözünden yeniden anlatılıyor. Film, yalnızca arenadaki cümbüşe odaklanmıyor; aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ve kötü yönetilen hiçbir yapının ayakta kalma ihtimali olmayışına dair bazı farklı temalar işliyor. Paul Mescal’ın Lucius rolünde karşımıza çıktığı yapımda Pedro Pascal, Denzel Washington, Connie Nielsen gibi yıldızlar, hikâyeyi zenginleştiren performanslar sergilemeye çalışıyor…
Gladyatör 2, ilk filmdeki olayların yaklaşık 16 yıl sonrasını konu alıyor. Çocuk bir prensken imparatorluğun çöküşüne tanık olan Lucius, ilk filmdeki acı finalden sonra tahmin ettiğinden çok daha farklı bir hayat yaşıyor (detaylarına filmde değiniliyor) ve bir köle olarak hayatta kalmaya çalışacak noktalara geliyor. Film, bir yandan onun özgürlük mücadelesine odaklanırken, diğer yandan Pedro Pascal’ın canlandırdığı Marcus Acacius gibi yeni karakterlerle hikâyeye derinlik katma çabasında. Acacius, Maximus’un öğrencisi olarak yetişmiş bir general ve gözle görülür şekilde onun mirasını taşıyor. Onun gölgesinde yetişmiş ve pişmiş bir savaşçı, Lucius’un annesiyle beraber olarak hikayeyi karmaşıklaştırmaya çalışıyor. Kağıt üstünde iyi bir çatışma yaratabilirmiş gibi görünse de senaristimizin kurnazca olduğunu düşündüğü ince işçilikten uzak senaryo yazımı ile ufalanıp gidiyor. Roma İmparatorluğu’nun ahlaki ve politik çöküşü, Denzel Washington’ın hayat verdiği Macrinus karakteriyle daha belirgin hale geliyor. Macrinus, sinsi bir tüccar olarak Roma’nın karanlık tarafına ışık tutuyor. Öyle bir karakter ki, o Linkedin’de kariyer basamaklarını nasıl tırmandığını anlayamadığınız arkadaşınız beyaz perdeye zuhur ediyor adeta.
Editör Notu: Yazının devamı kısmen spoiler içermektedir.
Ridley Scott, aksiyon sahnelerinde bir kez daha ne kadar usta bir yönetmen olduğunu kanıtlıyor. Fakat, filmdeki CGI görseller, hatta genel olarak ileri seviye teknolojinin dokunma ihtimali olan herhangi bir nokta beklenilen seviyede değil. Filmin bütçesinin yetersiz olmadığını da tahmin edebilirsiniz… Özellikle Lucius ve Acacius arasındaki yüzleşme sahneleri, filmin unutulmaz anlarından biri olmaya aday. Fakat o sahnede de Lucius çok kısa süre içerisinde bütün motivasyonunu başka yöne kaydırabilecek derecede oynak bir mentaliteye sahip olduğunu gösteriyor. Bu tarz tutarsızlıklar Ridley hocanın elini zayıflattıkça zayıflatıyor. Müzik tarafında ise ilk filmdeki Hans Zimmer dokunuşlarının tekrar karşımıza geldiği nostaljik anlarda yine ister istemez duygu seli yaşandı.
Her devam filminde olduğu gibi, Gladyatör 2 de büyük bir beklenti yükü taşıyor. Bu yükü sırtlayamadığını düşünüyorum. Acacius’un acı sonu, Lucius’un bir anda babasız, anasız hatta üvey babasız kaldığı bu filmde bu çocuğa dair kötü bir söz söylemek çok zor. Yalnız mevzuyu 3. filme taşımak için babasıyla konuştuğu o final sahnesine ne kadar gerek olduğu da tartışılır. Ridley usta son nefesini verene kadar üretmek istiyor belli ki, yapacak bir şey yok. İzleyip gerekirse onu da eleştireceğiz…
Sinema dünyasına ve filmlere dair paylaşımlarıma Instagram üzerindeki film blogumdan (@atıptutuyorum) ulaşabilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: thewrap.com
İlginizi çekebilir: Eralp Alper’den The End We Start From
İlk yorumu siz yazın!