Mozart ve Beethoven’ın yürüdüğü caddeler, Marie Antoinette’in geçmişine göz kırpan görkemli saraylar, bohem çevresinden etkilenen Gustav Klimt’in meşhur tablosu… Tarih, dünyanın her yerinde yazılıyor olabilir fakat Viyana, geçmişi nasıl zarafetle sunacağını bilen ender şehirlerden. Yine de biz, en şatafatlı tarihe sahip şehirlerin bile birazcık sihirden yararlanabileceğine inanıyoruz. O zaman Wings’in dünyayı keşfetmek isteyenlere sağladığı ayrıcalıklardan aldığımız ilham ile Viyana’yı geçmişin büyüsünü bugüne getirdiği özel bir zaman diliminde keşfedelim: Evet, Noel’den bahsediyoruz. Wings’lenin, tarihin en görkemli şehrine, Kuzey Kutbu’ndan gelen masallar ile uçuyoruz!

Viyana | Fotoğraf: Egemen Şahin – unsplash.com

Viyana 101

Hayat, her zaman bir romantik film sahnesi gibi hissettirmiyor olabilir fakat Viyana’ya geldiğinizde Before Sunrise üçlemesinin ortasında kendinizi bulabileceğinizi söyleyebiliriz. Çünkü bu şehir; duygularını en zarif şekilde ortaya koymaktan çekinmeyen, cesur fakat nazik ruhlu insanlara ait. Sonuçta bir Stefan Zweig ya da Franz Schubert kolay yetişmiyor. Ya da her psikolog, günün sonunda çılgın fikirleri ile Sigmund Freud’a dönüşmüyor. Tarihe silinemeyecek kadar derin izler bırakan insanların yollarının bir şekilde Viyana’dan geçmiş olması bizce bir tesadüf değil. Üstelik, şehrin büyüsü burada bitmiyor; her sene “Dünyanın En İyi Noel Marketleri” listesinin ilk sırasında Viyana yer alıyor. Görkemli tarihin devasa Noel dekorlarıyla süslendiği, şehrin hiç susmayan piyano seslerine koroların eşlik etmeye başladığı aralık ayında mutlaka Viyana’yı ziyaret etmenizi öneriyoruz. Bu şehri keşfetmek için hafta sonu dahil olmak üzere 3-4 gününüzü ayırabilirsiniz. Viyana’da görülmesi gerekenler hakkında tüm detaylar bu yazıda, Wings ise ayrıcalıklarıyla sizi bekliyor. Haydi durmayın ve o hayalini kurduğunuz sokaklara sizi çıkaracak bileti artık alın. Sonuçta Before Sunrise’ın hikâyesi de ani bir karar ile başlıyordu. Bu, neden sizin de hikâyeniz olmasın?

Viyana seyahatinizi planlamadan önce hatırlatalım: Wings ile tüm otellerde %10’a varan indirim ayrıcalığından yararlanabilirsiniz.

Nerede Konaklayalım?

Viyana | Fotoğraf: Kirsten – unsplash.com

Viyana’ya geldiğinizde yalnızca şehrin müziğini değil, kendi iç sesinizi de dinlemeyi unutmayın. Toplu taşıma konusunda çok iyi olan Viyana’da kalacağınız yeri seçerken yalnızca nasıl bir deneyim yaşamak isteyeceğinizi düşünmeniz yeterli. Eğer hem Noel marketlerine yakın olmak hem de şehrin turistik noktalarına bir yürüyüş mesafesinde olmak isterseniz birinci bölge şeklinde geçen Innere Stadt’ta konaklayabilirsiniz. Şehrin yaratıcı ruhunun peşinden gitmeyi tercih ediyorsanız sanat galerileri, tasarım butikleri ve popüler kafeleri ile Neubau mahallesi tam size göre. Hem turistik bölgelere yakın olmak hem de şehrin şık ruhunu lokal bir şekilde yaşamak isteyenleri de unutmadık. Viyana’nın en zarif mahallerinden biri olan Landstraße’yi radarınıza alabilirsiniz.

Görülmesi Gereken Yerler

Belvedere Sarayı

Belvedere Sarayı | Fotoğraf: Vienna Reyes – unsplash.com

Viyana için bir Saraylar Şehri desek, yanlış olmaz. Eğer Viyana’da kısıtlı süreniz boyunca yalnızca bir saray gezecek vaktiniz varsa Klimt’in meşhur The Kiss tablosunu görmek için Belvedere Sarayı’nı tercih edebilirsiniz. Ünlü Avusturyalı mimar Johann Lucas von Hildebrandt’ın barok mimarisinin en ikonik yapılarından birini sunduğu Belvedere Sarayı, 18. yüzyılın başlarında Prens Eugene of Savoy için bir yazlık olarak tasarlanıyor. Bugün, bir sanat müzesi olarak kullanılan saray; 19. ve 20. yüzyıl Avusturya sanatı için kapsamlı bir koleksiyon sunuyor. Ayrıca, Alt ve Üst Belvedere şeklinde iki ana bölümden oluşan bu sarayın, Barok tasarımlı bahçesini de mutlaka gezmenizi öneririz.

Hofburg Sarayı

Hofburg Sarayı | Fotoğraf: Manel Sean

Tarihi hikâyelere ve kraliyetlerin ardındaki gizemlere meraklı olanları hemen Hofburg Sarayı’na alalım. Viyana’nın merkezinde yer alan Hofburg Sarayı; Habsburg Hanedanı’nın yüzyıllara vuran gücünü temsil ediyor. Bugün, Avusturya Cumhurbaşkanlığı ofisine ev sahipliği yapan saray; Gotik, Rönesans, Barok ve Neoklasik mimari stilleri harmanlayarak karşımıza çıkıyor. İmparator Franz Joseph ve İmparatoriçe Elisabeth’in (Sisi’nin) kişisel hikâyelerine yakından şahit olabildiğimiz bu sarayda, Avusturya Ulusal Kütüphanesi ve kraliyet hazineleri de bulunuyor.

Aziz Stephen Katedrali

Aziz Stephen Katedrali | Fotoğraf: Ceyda Çiftçi – pexels.com

Viyana’nın en önemli sembollerinden biri olarak karşımıza çıkan Aziz Stephen Katedrali, 12. yüzyılda Romanesk tarzda inşa edilmeye başlıyor. Yüzyıllar geçtikçe yeni mimari akımların etkisi altında kalan katedral, bugün Gotik ve Romanesk mimarinin harmanlandığı en önemli eserler arasında yerini alıyor. Katedrali bu kadar özel yapan detay ise çatısı için 230 bin adet renkli çini ile kaplanmasından geliyor. Ayrıca katedralin güney çatısı, şehrin en yüksek noktaları arasında yerini alıyor. Eğer 343 basamak çıkmaya cesaret edebilirseniz, şehrin en güzel panoramik manzaralarından birine şahit olacağınızı söyleyebiliriz.

Wiener Staatsoper

Wiener Staatsoper | Fotoğraf: Clive Kim – pexels.com

Sokaklarından Mozart ve Beethoven’ın geçtiği bir şehirde önereceğimiz duraklardan birinin Viyana Devlet Operası olmasına şaşırmazsınız. Dünyanın en prestijli opera binalarından biri olarak sayılan Wiener Staatsoper, 1869 yılında Mozart’ın Don Giovanni operası ile açılışını gerçekleştiriyor. Neo-Rönesans mimarinin izlerini taşıyan Wiener Staatsoper, büyük merdivenleri ve freskleri ile büyülü bir atmosfer yaratıyor. Her yıl 300’den fazla opera, bale, klasik müzik konserlerini sunan bu opera binasında mutlaka bir performansa katılmanızı öneriyoruz. Her yıl şubat ayında Avrupa’nın en prestijli balolarından biri olarak geçen Yıllık Opera Balosu’nu ve yazın opera binasının önünde ücretsiz bir şekilde gerçekleşen performans takvimini de gelecek seyahatleriniz için radarınıza alabilirsiniz. Ayrıca Viyana’da geçirdiğiniz zaman diliminde müziğin peşinden daha fazla gitmek isterseniz Wiener Staatsoper’e yalnızca birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Mozart’ın bir dönem yaşadığı evini de ziyaret edebilirsiniz.

MuseumsQuartier

MUMOK | Fotoğraf: Giga Khurtsilava – unsplash.com

Viyana’nın çağdaş sanat merkezi olarak tanımlayabileceğimiz MuseumsQuartier; sanat galerilerinin, butiklerin bulunduğu ve açık hava etkinliklerinin düzenlendiği 60.000 metrekarelik bir alan. Eski imparatorluk binaların yenilenmesiyle oluşan bu dinamik merkezin içinde Avusturya modern sanatının en iyi koleksiyonlarından birine sahip olan Leopold Müzesi; Andy Warhol, Pablo Picasso gibi modern sanatın öncüllerinin eserinin yer aldığı MUMOK, yeni sanatçılar ile yakından çalışan Kunsthalle Wien, çocuklara özel interaktif sergilerin ve atölyelerin düzenlendiği ZOOM Çocuk Müzesi başta olmak üzere 60 kültürel kurum bulunuyor.

Radarımızda, Noel Marketleri

Wiener Christkindlmarkt | Fotoğraf: Simófi István – pexels.com

Aralık ayında Viyana hakkında bir rehber oluştururken birçok derginin “Dünyanın En İyi Noel Pazarı” şeklinde övgüler ile bahsettiği marketleri de konuşmamız gerektiğini düşünüyoruz. Önümüzdeki günlerde sizi Kuzey Kutbu’ndan çıkmış bir masalda gibi hissettirecek pazarlar arasından bizim önerilerimiz:

26 Aralık’a kadar şehrin merkezinde kurulan Viennese Dream Christmas Market’e (Wiener Christkindlmarkt) cumadan pazara kadar ücretsiz bir şekilde girebilirsiniz. Devasa dekorların ısıtılmış kestane kokuları ile karıştığı bu market, bütün listelerde mutlaka ziyaret edilmesi gereken Noel marketleri arasında yerini alıyor. Yerel butiklerin tezgâhlarını açtığı ve birçok geleneksel ayaküstü lezzetinin yer aldığı bu pazarda çocuklara özel etkinlikler düzenleniyor; Noel koroları etrafta geziyor.

Viyana Noel Marketleri | Fotoğraf: Alisa Anton – unsplash.com

23 Aralık’a kadar Belvedere Sarayı’nın barok bahçelerinde gerçekleşen Christmas Village Belvedere Palace, yılbaşı dekorları ile büyüleyici bir atmosfer yakalıyor. Özel lezzetlerin yer aldığı bu market, sevdiklerinize el yapımı artizan ürünler ile hediye almak için de birebir. 26 Aralık’a kadar Aziz Stephen Katedrali’nin önüne kurulan Stephansplatz Christmas Market ise büyülü dünyaların gerçek olabileceğini gösterecek kadar görkemli bir atmosferde şehrin en güzel Noel pazarlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

Diğer Noel marketi önerilerimiz arasında; 23 Aralık’a kadar Doğal Tarih ve Modern Sanat Müzesi’nin bahçesinde özel lezzetler ile kurulan Christmas Village, Viyana Üniversitesi’nin bahçesinde devasa bir çam ağacının etrafına kurulan bir başka Christmas Village, 6 Ocak’a kadar Schönbrunn Sarayı’nda artizan ürünler ile dikkat çeken Christmas Market yer alıyor.

Viyana’da Ne Yenir?

Viyana | Fotoğraf: Rick Govic – unsplash.com

Bir gezinizde hem “kralların sofrasına” konuk olmak hem de yerel halkın sade mutfağı ile tanışmak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Viyana mutfağı; şehirde yüzyıllar boyunca hüküm süren kraliyet ailelerinin sofralarının, etraftaki ülkelerin geleneksel tariflerinin ve bir nesilden diğerine geçen yerel reçetelerin harmanından oluşuyor. Biz de bu harmanı sofradan keşfetmek üzere şehirde bir gastronomi turuna çıkıyoruz!

Üstelik Viyana’nın nefis lezzetlerini Wings ile tüm restoranlarda %15’e varan indirim ayrıcalığıyla deneyimleyebilirsiniz!

Sachertorte

Sachertorte | Fotoğraf: Luke Wang – unsplash.com

Gastronomi rehberimize ilk olarak Viyana ile özdeşleşen ikonik bir tatlı ile başlamak istiyoruz: Sachertorte. 1832 yılında Franz Sacher’in Prens von Metternich için yarattığı bu tatlı, yoğun bitter çikolatası ve kayısı reçeli ile biliniyor. En iyi Sachertorte için; “orijinalini” kendilerinin yaptıklarını iddia eden ikonik Café Sacher, kafenin sahiplerinin reçeteyi büyük annelerinin yorumu ile yenilediklerini söylediği ve piyanonun sesinin hiç susmadığı Café Diglas, Sigmund Freud’un müdavimi olduğu iddia edilen Café Central bulunuyor. Ayrıca, UNESCO’nun Viyana’daki kafe kültürünü koruma altına aldığını biliyor muydunuz? Yukarıda bahsettiğimiz şehrin geleneksel kafeleri, bu kültürü anlamanız için de en doğru lokasyonlar arasında yer alıyor.

Kahve & Brunch

Viyana | Fotoğraf: Alisa Anton – unsplash.com

Viyana’da tarihin dokusundan izler taşırken nitelikli kahveleri ile günümüzün isteklerine de göz kırpan nefis kafeler bulunuyor. Kahvaltılardan brunch’a kadar seyahatiniz için önerilerimiz arasında; dünya mutfaklarından ilham alan kahvaltı tabaklarına paralel Créme Brulee French Toast’unu mutlaka denemeniz gereken Stilbruch, Fransa’dan İngiltere’ye dünya mutfaklarının en geleneksel kahvaltılarını şık bir ortamda sunan Das Augustin, geleneksel Viyana mutfağını vegandan glütensize kadar farklı beslenme şekillerine uygun bir şekilde hazırlayan Drechsler Wienzeile bulunuyor.

Geleneksel Duraklar

Wiener Schnitzel | Fotoğraf: senivpetro – freepik.com

Avusturya mutfağının en geleneksel durakları arasında; 1447’den beri bu yana devam ederek Viyana’nın en eski restoranlarından biri olan Griechenbeisl’de Viyana usulü haşlanmış dana eti Tafelspitz,  Avusturya’nın en ünlü şeflerinden biri olan Ewald Plachutta’nın imzasını taşıyan Plachutta’da dana etinden hazırlanan Wiener Schnitzel, müdavimi olanlar arasında Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in de olduğu söylenen ve geçmişi 1870’lere uzanan Winklers Zum Posthorn’da ciğer etinden hazırlanan mantı Knödel, 1905 yılında kapılarını araladığından beri dünyanın en iyi Schnitzel’i şeklinde övgüler ile bahsedilen Figlmueller’de tabii ki Schnitzel, nostaljik bir Bowling salonu ile alışılmışın dışında bir geleneksel deneyim sunan Zur Stadt Krems’de Orta Avrupa’nın klasiklerinden Goulash çorbanın ardından taze yaban turpu ile servis edilen sosis, 1957 yılından beri bir aile işletmesi olarak devam eden Gasthaus Grünauer’de ve Michelin müfettişlerinin radarına giren Zum weissen Rauchfangkehrer’de Wiener Schnitzel denemelisiniz.

Modern Restoranlar

Edvard | Fotoğraf: Edvard

Viyana’nın şefleri, şehrin gastronomi sahnesine yön veriyor. Bizim radarımızdaki modern restoranlar arasında; Anantara Palais Hotel’in içinde yer alan ve şef Paul Gamauf’un mevsime göre değişen menüsü ile Michelin’den bir yıldız aldığı yaratıcı mutfak Edvard, iki Michelin yıldızlı şef Heinz Reitbauer’ın yaratıcı mutfağı Steirereck im Stadtpark’da taze rezine ile hazırlanan tavuk tabağı Wild Chicken, bir başka iki yıldızlı yaratıcı mutfak Mraz & Sohn’da geleneksel çorbayı Kore tarzı hazırladıkları Goulash, geleneksel Avusturya mutfağına modern dokunuşlar getirmesi ile Michelin müfettişlerini etkileyen Labstelle’de salamura somon alabalığı, Michelin yıldızlı Avusturyalı Yunan şef Konstantin Filippou’nun köklerini yansıttığı O boufés’de kuşkonmazlı dana tartar‘ı mutlaka tatmalısınız.

Viyana’yı Wingsli olmanın tüm ayrıcalıklarıyla tam zamanında deneyimlemek isterseniz buraya tıklayın. Görüşmek üzere!

Kapak Fotoğrafı: Jacek Dylag – unsplash.com