Gözlerini hiç bilmediği tuhaf bir yerde açan adam, yine hiç tanımadığı ve kendilerine “ebe” ve “masalcı” diyen karakterlerle baş başadır. Boynundan aşağısı pamuktan bir toprağa gömülüdür. Üstelik konuşamamakta ve neden orada bulunduğunu bilmemektedir. Verilmesi gereken kararlar ve geçmişten gelen çözülmesi gereken sorular vardır. Ancak zaman gittikçe daralmaktadır.

Altıdan Sonra Tiyatro, 2013-2014 sezonunda 15.yılını kutluyor ve 2006 yılında 6. Lions Tiyatro Ödülleri’nde Vasıf Öngören Özel Ödülü’nü kazandığı “Öldün, Duydun mu?” oyununu Kumbaracı50’de tekrar sahneliyor. Altıdan Sonra Tiyatro’nun kurucularından Yiğit Sertdemir tarafından kaleme alınıp yönetilen oyunda, Yiğit Sertdemir’e usta oyuncular Ayşenil Şamlıoğlu ve Tomris İncer eşlik ediyor. 70 dakika ve tek perde süren oyunda mizahın ve dramın dengeli birlikteliği izleyenlerine keyifli bir seyir sunuyor. Zaten oyunculuklara söylenecek fazla bir şey yok: Tek kelimeyle mükemmel. Ebe rolünde Tomris İncer, masalcı rolünde Ayşenil Şamlıoğlu sürekli didişen efendi-hizmetkar karakterleri ile müthiş bir ikili olmuşlar. Yiğit Sertdemir ise sessiz fakat mimikleri ile konuşan adam rolünde başarılı. Oyunculuklar dışında özellikle oyunun sahne kullanımı da oldukça ilginç. Dekor ve ışıklandırma ile sahnede derinlik algısı yaratılmış böylece seyircinin hikayenin içine girmesi kolaylaştırılmış.

“Öldün, Duydun mu?” izleyicisine hem tanrı, yaratan, yaratılan kavramlarını mizahi bir dille sorgulatıyor hem de insanın kafasında yarattığı, körü körüne bağlandığı gerçeklerin, yaşadıklarının ve yaşamakta olduklarının aslında ne kadar kırılgan olabileceğini gösteriyor.

Ebe: “Bana körü körüne inananla, körü körüne inanmayan arasında fark yoktur.”

“Öldün, Duydun mu?” oyununu Aralık ayı boyunca Kumbaracı50 sahnesinde izleyebilirsiniz.

Kumbaracı50 Adres: Kumbaracı Yokuşu No:50 Kat: 2 Beyoğlu / İstanbul

Bu sezon için daha fazla tiyato önerisine ihtiyacınız varsa, “Yeni Sezonda Uğramanız Gereken 10 Tiyatro” listemize göz atabilir, Kumbaracı50’de sahnelenen bir başka oyun “Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi” hakkındaki yorumlar için Teoman Sercan Aktürk’ün yazısını okuyabilirsiniz…