Cortina, İtalya’nın kuzeydoğusunda 1956 Kış Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapmış olan bir dağ kasabası. Buraya ulaşmak için en kolay yol Venedik’e inerek Mestre tren istasyonundan Cortina Express otobüslerine binmek. Otobüs 2 saatte Cortina d’Ampezzo’ya varıyor. Aslında bu bölgede birkaç farklı küçük kasaba var, onların arasında da yerel otobüsle gezmek mümkün.

Cortina’ya genellikle İtalyanlar otomobilleriyle geliyorlar. Almanya, Avusturya hatta daha uzaktan Çek Cumhuriyeti, Fransa plakalı araçlar da gördüm. Rus plakalı bir araç (Audi cip) bile vardı. Tabii İtalyan bir arkadaşımın söylediğine göre Cortina’ya gelenler zengin insanlar. İtalyanlar da zenginliklerini sergilemeyi sevdikleri için bu daha çok göze çarpıyor. Arabalar genellikle BMW, Audi vs ve özellikle belli bir yaşın üstündeki kadınlar mutlaka kürkle geziyorlar.

Kasabanın bulunduğu dağ sırası Dolomitler UNESCO Koruma alanında yer alıyor. Tüm Cortina d’Ampezzo bölgesindeki pistler toplam 120 kilometre. Üç ayrı ana pist var: Tofana, Faloria ve 5 Torri. En çok zor pist Tofana’da bulunuyor. En popüler pistler de Tofana’da. Kalabalık olsa da bunaltmıyor, rahatsızlık vermiyor. Bazen lift’lere binmek için insanlar acele edip size çarpabilir veya kayaklarınızın üstüne basabilirler. Olimpico pistinde 1956 yarışlarının yapıldığı yerlerde kayabiliyorsunuz. James Bond’un ‘For Your Eyes Only’ filminde Col Drusce’den Cortina’ya kaydığı pist de meşhur. Kolay pistler (mavi) 55 km, orta zorluktakiler 46 km (kırmızı) ve zorlular (siyah) 19 km. Pistler arasında ski-bus var. Bazen kayarken karayolunu geçmeniz gerekebiliyor.

Fransa’da olduğu gibi pistler renklerle belirtiliyor fakat orada numaralar gittikçe azalırken, siz de pistin neresinde olduğunuzu daha kolay anlayabilirken burada sadece pist numarası ve rengi belirtiliyor. Bu nedenle mutlaka haritayla kaymak gerekli. Haritalar ücretsiz her yerde bulunabiliyor. Bir de günlük ski-pass (kayak bileti) benim gördüğüm hiç de ucuz değil (bir gün için 48 euro) Altı güne kadar alabiliyorsunuz ama ben sadece üç gün kaydığım için günlük aldım. Altı günlükler 250 euro civarındaydı. Tabii gitmeden internetten kontrol etmek ve satın almak mümkün.

Pistlerde dinlenmek ve yemek yemek için ‘rifugio’ denen dağ kulübeleri var. Ciddi yemek yemek isteyenler için akşam karanlığında bile sizi Cortina’dan alıp rifugio’lara snowmobile ile taşıyorlar, hatta bazılarında kalabiliyorsunuz. Ben sadece atıştırmalık birşeyler yedim ve güneşlenmek için biraz oturdum. Nedense buralardaki servis çok hızlı ve doldur-boşalt yöntemi gibi geldi, çok hoşuma gitmedi. Fransa’da daha neşeli bir hava olurdu. Belki de oralarda İngilizlerin çokluğundandır. Nedense İtalyanlar’ın da bazen suratları çok asık gibi geldi bana, belki yalnız gitmenin sıkıntısından benim moralim bozuk olduğundandır. Ayrıca sıcak çikolatayı Fransa’da kesinlikle daha iyi yapıyorlar. Sıcak şarap içen de pek görmedim. İlginç bir şey, bir sürü İtalyan işadamı olduğunu sandığım adam ellerinde cep telefonu bir yandan iş görüşmeleri yapıyorlardı. Eşleri veya çocukları da yanlarında oturuyorlar, onlar çalışmıyorlar herhalde.

Alışveriş yapmak, arkadaşlarınıza veya ailenize hediye almak isterseniz kasabada birçok seçenek mevcut. El yapımı yumurta kabından klasik magnetlere, geyik desenli battaniyelerden, parfüm ve takılara birçok ilginç eşya bulunabilir.

Oteller hiç de ucuz değil, benim kaldığım Hotel Trieste; üç yıldızlı bir otel (sauna ve jakuzisi var, sadece kahvaltı ediliyor) 1 hafta için 800 euro’ydu. Tabii sezon sonuna yaklaştıkça fiyatlar düşüyor. Daha lüks oteller arasında Grand Savoia ve Miramonti var. Buralarda fiyatlar 5000 TL civarında. Miramonti, imdb.com’a göre 1963 tarihli ilk Pembe Panter filminin çekildiği yer. Bir başka ilginç ayrıntı da şu: İtalya’da 2013’ün en iyi kayak oteli seçilen Cristallo’nun da web sitesinde Pembe Panter’in burada çekildiği yazıyor. Cristallo 1901’de o dönemde Avusturya-Macaristan imparatorluğu sınırları içinde art nouveau tarzından ilham alınarak İtalyan mimar Gustavo Ghiretti tarafından tasarlanmış ve Palace Hotel Cristallo olarak Emilia ve Guiseppe Menardi’nin açtığı bir otel. Şu sıralar (12 Mart-19 Mart) bir haftalık kalma ücreti 1700 euro’dan başlıyor. Farklı promosyonlar var.

Sonuçta böyle bir tatil için en azından toplamda 5000-10000 TL arası harcamayı göze almak gerekiyor. Yani Cortina Courchevel ve St.Moritz gibi çok pahalı olduğu bilinen yerlerden aşağı kalmıyor. Bütçesi kısıtlı olanlar Cortina’nın yakınlarındaki diğer kasabalarda bed and breakfast seçeneklerine de göz atabilir.