Eylül ayı ile birlikte sonbahara resmen girdik, tatilleri bitirdik ve artık İstanbul’u doldurduk. En çok sevdiğim bu mevsimde öncelikle sıcaklara isyan etmeden özlediğim serinlikle hasret gideriyorum. Bir yandan da, bir buçuk ay sonra havaların erkenden kararacağı düşüncesiyle akşamüstleri çıkan hafif rüzgar eşliğinde sonbahar keşifleri yapıyorum. Keşiflerimde ilk sırayı LeMan Kültür aldı. Sonrasında Tost Bildiklerim ve Ekler İstanbul ile devam ettim. Hepsini çok sevdim, beğendim ve bundan sonra daimi müşterisi olmaya adaylığımı koyduğumu da ayrıca belirtirim.

LeMan Kültür: Menüsünde Mizah Var

lmk3

1994 yılında Beyoğlu’ndaki LeMan dergisinin altında kurulan bu mekan sonra İstanbul’dan ayrılıyor. Anadolu’da birçok şehre yerleşiyor ve Kıbrıs’a çıkarma yapıyor. Hatta Adana’da bile karşıma çıkarak beni şaşırtıyor. Sonra da tekrar yuvaya dönüş kararı alarak geçtiğimiz ay İstanbul Caddebostan’a açılıyor. LeMan Kültür, Cadde’ye hoş geldi, ne iyi etti de, geldi! En güzel yanı da eğlenceli bir hareket geldi. Ben de tabi ki, hemen bu eğlenceye dahil oldum. Rengarenk masa ve sandalyelerden oluşan mekana girer girmez, LeMan’ın mizah dolu dünyasına da adım atmış oluyorsunuz. Masalarda karikatürleri okuyarak başlıyorsunuz mekanı tanımaya, sonra servisler seriliyor ve Leman kahramanları, kendilerini hatırlatıyor. Garsonlar size menüyü uzatıyor ve işin en eğlenceli kısmı başlıyor. LeMan ile ilgili ünsüzlerin sonra da ünlülerin söyledikleri yazıyor, inanıp inanmamak size kalmış! Kahvaltıdan, hamburgerlere, dürümlere, diyet menülerine; balaban kebabı gibi klasik Türk yemeklerinden fish&chips’e kadar çeşitlilikte sınır tanımamışlar. Menüyü ilginç kılan çeşitliliği değil menüdeki elemanlarının isimleri. Her yemeğe mizah katmışlar, çok da güzel yapmışlar ancak tek bir sorun var: gülmekten sipariş veremedim! Mesela, kavurmadan korkma, geç kalmaktan kork, gayri safi milli kebab, aşçının ipeksi dokunuşu, kozzi geberdi (ay kis evri badi, aşçı dahil). LeMan kahramanlarının isimleri de menüde geçiyor; Erdener Abi Köftesi, Bezgin Bekir’in Bahçesinden gibi. Yemeklerin porsiyonu büyük, biraz Amerikan tarzı takılmışlar. Sunumlar da göz dolduran cinsten. Denediğim beğendili köfte başarılıydı. Benimle birlikte olan tüm arkadaşlarım da siparişlerinden memnun kaldılar. Ayrıca fiyatlar da Cadde standartlarına gayet uygundu. Yemeklerin performansından sonra tatlılara geçtik ve işte ben burada kendimi kaybettim. Tatlı çeşitlerinin isimlerine gülüp içeriğini okuduktan sonra naneli tiramisu olan Nirvana’yı söyledim. Kavanozda servis edilen bu tatlıyı yedim ve gerçekten Nirvana’ya ulaştım. LeMan Çıtır ve Waffle gibi diğer tatlıları da bir o kadar cezbediciydi. Alkol çeşidi olarak bira, rakı, votka ve cin var, belki ileride başka çeşitler de eklenebilir. Servis konusunda, daha önce okuduğum yorumların aksine gayet güleryüzlü ve normal hızdaydı. Chill-out müzik eşliğinde, uzun süredir görüşmediğim arkadaşlarımla sohbetime evsahipliği yapan LeMan Kültür, mutlaka ve mutlaka gidilesi bir mekan olmuş, yanında eğlenmek de cabası. LeMan Kültür’ün tüm misafirlerinden bir şartı var, “gülmek”. Çünkü felsefi mesaj içeren sloganları bunu gerektiriyor: Gülüyorum, o halde varım! 🙂

Tost Bildiklerim Sizi Sırtınızdan Vuracak!

Tost Bildiklerim

Bu yeni keşfim önce yaratıcı ismiyle beni fethediyor sonra da iki ekmek arasına getirdiği sıra dışı lezzet yorumuyla. Normalde tostu kaşarlı, peynirli, sucuklu veya bunların hepsini bir araya getirerek karışık biliriz. Tost Bildiklerim’de ise tostu somonlu, nuarlı, pestolu, antrikotlu, tavuklu, avokadolu, yeşil elmalı biliyoruz. Daha doğrusu bilmiyoruz, önce menüde okuyup ‘nasıl yani?’ diyoruz sonra da sipariş vererek uygulamalı öğreniyoruz. Tost Bildiklerim, bu yılın başlarında Nişantaşı’nda Orhan Ersek Sokak’ta,  Ender Saral tarafından arkadaşlarına yaptığı tostlardan ilham alarak açılmış, Fikir harika, içindekiler daha da harika! İki katlı, üstte büyük masa ve duvar kenarındaki birkaç tabureden, aşağıda da açık mutfaktan oluşan bu mekanın ufacık tefecik görünüşüne aldanmayın. Size menüdeki 17 çeşit tost ile lezzet açısından ne kadar devasa olduğunu kanıtlıyor. Menüdeki tostların bir ismi yok, kod adı var. Sipariş vermek için TB ile başlayan kodun 01’den 25’e kadar numarasını söylüyorsunuz. Oldukça pratik bir yöntem çünkü tostun içindeki malzemeleri saymaya başlarsanız bitirene kadar açlıktan ölebilirsiniz. Örneğin TB03 isterseniz, size panini ekmeği arasına yerleştirilmiş antrikot füme, but jambon, edam, Trakya kaşar, taze kişnişten oluşan bir tost geliyor. Ya da TB04 derseniz, kuzu füme, gauda, lahana relish ve çıtır badem garni ile esmer ekmeğe yapılmış tost yemiş olursunuz. Ben tercihimi TB24’ten yana kullandım, tostumun içinde avakado, mozarella, krem peynir, ıspanak pesto ve üç renk fırın biber vardı ve çok lezzetliydi. Bir dahaki sefere fırın tavuk, cheddar, yeşil elma ve ıspanak rokadan oluşan TB14 kodlu tosttan sipariş vereceğim. Tatlı tost da mevcut, içinde nutella, fıstık ezmesi ve muz var. Ne kadar lezzetli olduğunu tahmin ediyorsunuzdur.

tost bildiklerim

Gördüğünüz gibi Tost Bildiklerim, aklınıza, hayalinize gelmeyecek farklı malzemelerle hazırladığı tostlarıyla size bildiğiniz tostları unutturacak. Bu arada klasik tost da sipariş edebilirsiniz. Menüde ayrıca buğdaylı, somonlu, nuarlı, kuskuslu, Bergama tulumlu olmak üzere beş çeşit salata da var, tostun yanında güzel gideceğe benziyor. Günün çorbasını da tostunuzu beklerken içebilirsiniz. Benim şansıma ıspanaklı çorba vardı ve tadı değişikti. Umarım, bir dahaki gidişimde ününü duyduğum balkabaklı çorbasına denk gelirim. Tost çeşitlerine, lezzetlerine ve yaratıcılıklarına yüz puan veriyorum ancak tek olumsuz eleştirim içeceklerine olacak. Taze sıkılmış portakal suyu, kola, ayran gibi kutu ve soğuk içecekler var ama çay yok! Tost kültürünün ayrılmaz parçası çaydır ama menüde bulamamak beni inanılmaz hayalkırıklığına uğrattı. Daha önce gidenler gibi ben de tostumun yanında çayı aradım. Tostların tadı çok güzel ancak çay içemeyince tost keyfim de tam olamadı. Kahve açısından da tek seçenek var, esspresso. Espressoyu da tostun üstüne içebilirsiniz, yanında değil. Çay konusundaki olumsuz yorumuma rağmen yine de, Tost Bildiklerim’e gidilmeli, hatta bir defa değil birkaç defa gidilmeli, her gidildiğinde yeni bir tost çeşidi denenmeli, beğenilmeli ve herkese tavsiye edilmeli.

Ekler İstanbul: Fransız Tatlı Klasiğine Renkler Ekler

ekler2

Fransızların meşhur mini pastası ekler, bu sefer klasik siyah, beyazın renklerinin dışına çıkmış, sarı, turuncu, yeşil, pembe olmuş. İçi bambaşka tatlarla, dışı da minik lezzet parçacıklarıyla dolmuş. Bostancı minibüs caddesindeki sonbahar yürüyüşümde denk geldiğim bu mekan, siyah ve fuşya rengiyle beni hemen tavladı. Bu minik dükkana girdiğinizde, bir süre gözlerinize inanamayacak, eklerin isimlerini okumaya üst raftan başlayacak, sonra alt kata ineceksiniz. Bu kadar farklı çeşidin olabileceğine aklınız almayacak haliyle sipariş verme süreniz de uzayıp gidecek. Bu kadar seçenek arasında bana en farklı gelen, fıstıklısı, kavunlusu, Türk kahvelisi ve  bademlisi oldu. Bunun yanında beyaz çikolatalısı, limonlusu, kestanelisi, vanilyalısı, mochalısı da denemeye değer çeşitlerden sadece birkaçı. Burada da her ekler çeşidi, İstanbul’un bir semtiyle özdeşleştirilmiş. Örneğin, çilekli eklerin adı Nişantaşı, kivili Yeniköy, beyaz bitter Etiler, kahveli Emirgan… Sipariş vermek için kendinizi seçim yapmaya zorlamayın, en soldan en sağa doğru ilerleyerek raftaki tüm çeşitlerden birer tane alın. Zaten direnseniz de, içsesiniz, “çilekliyi dene, portakallı, çok güzel görünüyor, onu da iste, karamellinin de tadına bakmak gerek” diyecek, siz de karşı koyamayacaksınız. Sonuç olarak, her ekten birer tane koydurduğunuz kutuyu elinize alıp mekanı istemeyerek terk edeceksiniz. Dükkanın içinde küçük bir masa ve birkaç sandalye bulunuyor, ekleri ayaküstü deneyebilirsiniz. Daha çok keyfine varmak için bence acele etmeyin, evinizde çayınızı, kahvenizi yapın, yanına ekleri tek tek dizin ve başlayın her birini sırayla denemeye. Ara sıra buraya uğramayı unutmayın, yeni çeşitler ‘ek’lenmiş olabilir, tatmanız için onları bekletmeyin. Ekler İstanbul, üç şubesi Anadolu, diğer üç şubesi de Avrupa yakasında olmak üzere meraklılarına ve tutkunlarına “sizin damak zevkiniz ne renk?” diye soruyor ve cevabınızı büyük bir heyecanla bekliyor.