Friends’den sonra Jennifer Aniston zayıf bir sinema kariyerine kaçtı, David Schwimmer kayıplara karıştı, Matthew Perry başarısız denemelerle adını lekeledi. Bu üçlünün aksine Courteney Cox özellikle ilk sezonlarında Cougar Town ile takdir toplarken, Matt LeBlanc da Episodes ile her şeyi sıfırlamayı başardı. Ama hiç kuşkusuz aralarından en başarılısı Lisa Kudrow oldu. Hala haberi olmayanlara buyrun Web Therapy prospektüsü…

2008 yılında henüz interaktif platformlarda yayınlanan diziler adını duyuramazken Web Therapy, LStudio bünyesinde yayın hayatına start verdi. Adından da anlaşılacağı üzere tüm bu “internet” çağına ayak uydurmuş bir proje olduğu için Lisa Kudrow’un başından sonuna arkasında yer aldığı iş In Treatment’ı hatırlatan tarzıyla komedi severlere uzunca bir süre hizmet etti. Lakin Showtime dizideki ışığı görmüş olacak ki Lisa Kudrow’un Phoebe ve The Comeback’deki Valerie’den sonra bir kez daha olağanüstü bir karakter yaratmasına kayıtsız kalamadılar. Bir anda televizyona transfer olan yapım geçtiğimiz hafta dördüncü sezonuyla geri dönüşünü yaptı. Bu arada Kudrow, Scandal’da bir dönem konuk oyuncu olarak yer alıp yıllar sonra The Comeback için de kamera karşısına geçti. Friends’in çok sevilen yıldızı kimselerin haberi olmadan başarılı bir şekilde kariyerine devam ediyor kısacası. Ama tabii biz bugün Web Therapy’deki dehasına ve projenin geneline değineceğiz.

Web Therapy, kendine has bir kadın olan Fiona Wallice’in internet üzerinden psikolojik terapi çalışmaları yapmasını anlatıyor. Fiona’ya göre 50 dakikalık seanslar hem para hem de zaman kaybı. O yüzden çalıştığı hastaların problemlerini çok daha kısa sürede çözebileceğinin garantisini veriyor. Yalnız bu cümlelerde kulağa geldiği kadar sağlam bir karaktere sahip değil Fiona. Özel hayatı tam bir enkaz, ciddi bir ego problemi mevcut ve gözü daima dışarıya bakıyor. Yüksek mevkilere sahip olan insanlara zaafı, çalışanlarına karşı kabalığı ve annesiyle olan beter ilişkisi de cabası. Yalnız tüm bu abartılığına rağmen Web Therapy bir şekilde işlemeyi ve Fiona’nın gerçekten var olduğuna seyirciyi inandırmayı başarıyor. Dizi ayrıca sabit mekanlarda ve çoğunlukla bilgisayar ekranında geçtiği için de konsept tamamen kişiselleştirilerek Web Therapy projesine has hale getirilmiş.

Dizinin esas rolü tabii ki de Lisa Kudrow’a ait. Tüm konuk oyuncularla doğaçlama yapan Kudrow’a daimi eşlik eden birkaç tanıdık yüz mevcut. Scandal ile Emmy kazanan Dan Bucatinsky, Kudrow’un annesi olarak izlediğimiz efsane Lily Tomlin, bir türlü kopamadığı eşi Victor Garber, Bucatinsky’nin sevgilisi olarak izlediğimiz Rashida Jones ve ana karakter Fiona’nın hayatına girdiği andan itibaren dizinin seyrini değiştiren Alan Cumming bunlardan birkaçı. Konuk oyuncular arasında ise birbirinden ünlü insanlar var. Meryl Streep, Rosie O’Donnell, Jane Lynch, Minnie Driver, Julia Louis-Dreyfus, Conan O’Brien, Molly Shannon, Steve Carell ve Meg Ryan ilk aklıma gelenler. Bu arada Friends hayranlarına da bir hatırlatma yapayım: İlk sezonda Courteney Cox, ikinci sezonda David Schwimmer, üçüncü sezonda ise Matt LeBlanc var Web Therapy’de. Yeni başlayan dördüncü sezonda da Matthew Perry’yi göreceğimizi ekleyeyim.

Web Therapy kesinlikle herkesin harcı olan bir komedi değil. Bir kere türünün diğer örneklerinden farklı olarak 30 dakikayı zorlayan bir süresi var ve tamamının doğaçlama olduğu düşünüldüğünde bu süre seyirciyi biraz zorlayabiliyor. Ama Lisa Kudrow her geçen yıl zirveye oynayan performansıyla Fiona Wallice’i televizyonun vazgeçilmez yüzlerinden birine dönüştürmeyi başardı. Bu yıl Billy Crystal, Allison Janney, Gwyneth Paltrow, Jon Hamm, Calista Flockhart, Nina Garcia, Dax Shepard, Craig Ferguson ve Lauren Graham’i ağırlayacaklarını da ekleyeyim. Kaliteli komedilerin yerini drama karışımlarına bıraktığı bir dönemde mutlaka izlenmesi gereken dizilerden. Showtime’ın da kış sezonundaki sayılı iyi dizilerinden biri ayrıca. İzlemeyenlere şiddetle değil, nazik nazik tavsiye edilir!