Güney ABD'nin İncisi: Savannah
Savannah ziyaretim kısa olsa da oldukça güzeldi. Amerika’nın Georgia Eyaletinin başkenti olan soğuk Atlanta’dan ayrıldıktan sonra, 4 saatlik bir araba yolculuğu sonrasında yazdan kalma bir gün yaşayan Savannah beni karşıladı. Yeşil Meşe ağaçlarından sarkan ipek çiçeklerinin yarattığı manzara ve tarihi şehir merkezi beni gerçekten büyüledi. Şehri yılda 13 milyon turistin ziyaret ettiğini duyunca bu nedenle şaşırmadım. Şehir ayrıca, ABD’nin en iyi 4. tarihi şehri ve sahil kıyısı gibi ödüllere de layık görülmüş.
Savannah’yı keşfetmeye, şehri tanımak isteyen her turistin yapması gerektiği gibi Bull Caddesinden geçerek başladım. 10 blok boyunca uzanan caddede, tarihi şehir merkezini, şehrin yerlilerini, bisiklete binenleri, tramvay ile şehir turu yapan turistleri ve şehrin alametifarikası kare şeklindeki parkları görebilirsiniz.
Bull Caddesini keşfederken, çevremdeki bütün yapıların çok eski tarihi binalar olduğunu farkettim ki bu A.B.D standartlarında çok nadirdir. Bu ambiyans beni şehrin tarihini araştırmaya sevketti diyebilirim.
Savannah’nın Kısa Tarihi
Bana ufak bir İspanyol şehri gibi görünen Savannah, 1733’te kurulmuş. Bu tarih size çok da eskiymiş gibi gelmeyebilir. Ama A.B.D’nin kısa tarihini göz önüne aldığımızda şehrin ilk kurulan şehirlerden biri olduğunu anlayabilirsiniz.
İlk kolonist, İngiliz James Edward Oglethorpe Savannah’ya 1733 yılında ilk geldiğinde, o topraklarda Yamacraw kabilesi yaşıyormuş. Diğer kolonistlerin aksine, kabile şefiyle bir anlaşma yapmış ve yerleşim yerleri arasında bu güne kadar gelen koruma amaçlı kaleler yapılmış.
Oglethorpe güvenlik mevzusunu kontrol altına aldıktan sonra planlı bir şehir oluşturmak için Oglethorpe Planı’nı sunmuş. Bu plan sayesinde Savannah A.B.D. tarihinde planlı olarak kurulan ilk şehir olmuş. Söylentiye göre Oglethorpe şehri planlarken Paris’teki kare şeklindeki parklardan etkilenmiş. Şehirde 26 kare şeklindeki park da tarihi kişiler, tarihi olaylardan ismini almış ve her birinde muhakkak tarihi olaylara atıf yapan heykeller veya plaketler bulunuyor.
Şehrin bu yapısı ve doğası herkesi o kadar etkilemiş ki, Amerikan İç Savaşı’nda Komutan William Tecumseh Sherman bile Georgia’nın gerisine yaptığının aksine Savannah’yı ateşe vermeyi reddetmiş.
Savannah Yemekleri, En İyi Savannah Restoranları
Bu kadar araştırma ve keşif insanı tabii ki acıktırıyor. Dolayısıyla ben de güney mutfağını doğru yerde keşfetmek için en iyi Savannah restoranlarını araştırmama başlıyorum. İlk defa Savannahlı biriyle tanıştığımda da zaten şehirde yemeğe atfedilen önemi anlıyorum. Zira konuşmamız şu şekilde şekillendi:
A: Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum
B: Ben de.
A: Şehre ne zaman geldiniz?
B: Dün
A: Ohhh, peki nerede yemek yediniz???
Yani yemekle ilgili sorular burada her zaman merhaba’dan sonra geliyor, bunu da böylelikle öğrenmiş oluyorum. Yemek her zaman öncelikler listesinde ilk 3’te. Bunun birinci nedeni güney gelenekleri, ikincisi ise bence bölgeye özel leziz yemekler! (Özellikle de taptaze deniz ürünleri ile yapılan yemekler)
Araştırmalarım sonucunda Savannah’da birçok harika restoran olduğunu görüyorum. Şehrin yerlilerinin favorileri ise kahvaltı için Clary’s Cafe, tatlı krizleri için Leopald’s Ice Cream ve Akşam yemekleri için Olde Pink House.
Ben de Olde Pink House’da yemek yeme şansını yakaladım. Bu restoran aslında 1772 yılında inşa edilmiş bir köşkten dönüştürülmüş. Burayı tavsiye eden kişilere ne kadar teşekkür etsem aslında az. Buraya gelerek hem harika güney yemeklerinden tatma imkanı buldum hem de tarihi bir mimariye sahip bir köşkün içini gezme isteğimi gerçekleştirdim.
Olde Pink House’da buraya özgü bir atıştırmalık olan eritilmiş pimiento peyniri çubuklarıyla başladım. Atıştırmalık deyip geçmemek lazım, kaç tane yedim hatırlamıyorum bile! Bundan sonra yemeğe kızarmış yeşil domatesler ile devam ettim. Ama yemeğin zirve noktası Shrimp and Grits denilen ana yemekti. Güneyde bu grits denilen ve öğütülmüş mısır, kremayla ile yapılan yan yemek kahvaltıdan akşam yemeğine her zaman sevilerek yeniyor. Karides ise zaten taptazeydi…. Buranın tek kusuru aklımın diğer yemeklerde takılı kalması oldu 🙂
Savannah’da Yapılması Gereken Şeyler
_Forest Gump’a Saygılarınızı Sunun
Eğer siz de bir sinema tutkunuysanız, bu ilginç detay sizi yakından ilgilendiriyor. Yukarıda bahsettiğim gibi, şehir kare şeklindeki parkların etrafına inşa edilmiş. Bull Caddesine yakın bir park ise içlerinde en meşhur olanı. Bu parkı bu kadar meşhur yapan ise kült Forest Gump Filminin bu parkta çekilmiş olması.
_SCAD’ı Keşfedin
Bu şehri bu kadar özel yapan faktörlerden bir tanesi de Savannah Sanat ve Tasarım Üniversitesi, kısaca SCAD. Bu üniversite Amerika’nın en büyük sanat üniversitesi ve dolayısıyla da şehir kocaman bir SCAD Kampüsüne dönüşmüş durumda. Bir örnek vermek gerekirse, SCAD yönetimi tarihi şehir merkezindeki yıkılmak üzere olan eski binaları satın almış ve öğrencilerine bitirme ödevi olarak binaları restore etmelerini vermiş. Sonuç tabi ki sonsuz yaratıcılık! Şimdi bu binalar SCAD’ın öğrenci yurtları olarak kullanılıyor. Bu proje sayesinde Savannah ve SCAD ciddi bir üne kavuşmuş. Bu Hip ve cool binaları görünce insan yeniden öğrenci olmaya özeniyor… tabi ki Savannah’da.
Daha derinlemesine bir SCAD deneyimi için SCAD Sanat Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
_Savannah Tarihi Şehir Merkezini Gezin
Savannah’ya yapılan gezi, tarihi şehir merkezine gidilmeden tamamlanmış sayılmaz. Çünkü şehrin kalbi ve ruhu burası diyebilirim. Muazzam tarihi binaları, yeşil meşe ağaçlarından sarkan ipek çiçekleriyle dolu parklarıyla Savannah Tarihi Şehir Merkezi uyanmak istemeyeceğiniz tatlı bir rüya gibi. A.B.D. Hükümeti tarafından 1966 yılında tarihi miras olarak korunmaya alınması boşuna değil.
_Gerçek Hayaletlerle Tanışın
Bu şehirde yapılacak en ilginç şeylerden biri de hayalet turlarına katılmak. İlginç ve uzun tarihinden midir bilinmez, Savannah Amerika’nın gerçek hayalet barındıran birkaç destinasyonundan biri olarak gösteriliyor. Birçok seyahat acentesi de bu krizi fırsata çevirip hayalet turları organize etmeye başlamış. Bu turlarda Colonial Park mezarlığı, eski tarihi şehir merkezi, terk edilmiş köşkler gece saatlerinde ziyaret ediliyor. Gerçek hayalet gördüğünü söyleyen kişilerin sayısı da oldukça fazla. Zaman kısıtı nedeniyle ben bu turlara katılamadım fakat, buraya bir daha gidersem yapılacaklar listemin başında bu turlara katılmak yer alıyor.
_Göremeyenler için Bahçe Deneyimi
Savannah ilginç aktivitelerle dolu bir şehir. Forestry Park’da bulunan, göremeyenler için bahçeyi ziyaret etmek de bu aktivitelerden bir tanesi. Bu bahçedeki kokular o kadar yoğun ki, bahçede yer alan birçok türden kuşun da yarattığı ambiyansla, göremeyen kişiler dahi bahçede oldukları hissini yaşayabiliyorlarmış. Kokuların bu kadar yoğun olmasının sebebi ise bahçenin etrafına inşa edilen özel doku ve şekildeki duvarlar ve yoğun kokulu çiçek çeşitleriymiş.
_Kız İzcilerin Kurucusunun Evini Ziyaret Edin
Amerikan filmlerinde gördüğümüz kurabiye satan kız izcilerin kurucusu Juliette Gordon Low’un evi de Savannah’da. Bu evi ziyaret etmekten zevk almanız için küçük bir kız olmak zorunda değilsiniz. Viktoryan mimarinin güzel örneklerinden biri olan bu evde, şehirdeki en farklı ve eğlenceli hediyelik eşya dükkanı da bulunuyor.
_Tybee Adasında Rahatlayın
Tybee Adası’na 20 dakikalık bir araba yolculuğu sonucunda ulaşabilirsiniz. Eğer beyaz kumlarda yürümek ve berrak okyanusta keyif yapmak istiyorsanız, Tybee Adası ziyaretini Savannah gezi programınıza ekleyin derim. Buraya gelmişken tarihi deniz fenerini ziyaret etmeyi unutmayın ve en taze deniz ürünlerini tadın!
İlk yorumu siz yazın!