Sevdiğim mekanlardan çıkmamak ve onlara ikinci evim muamelesi yapıp sabahtan akşama buralarda zamanımı geçirebilme başarısı göstermek gibi huylarım vardır. Bir yeri sevdim mi yeni yer arayışına da pek girmem. Bir keşif meraklısı olarak bu sözümün ne kadar önemli olduğunu tahmin etmişsinizdir. Özellikle bir de yolumun üstündeyse burası, evden çıkmadan gideceğim yer çoktan kendini seçmiş demektir. Şimdi ise bunun bir adım ötesine geçmiş durumdayım. Artık bir de gün içinde uğramadığımda kendimi mutsuz hissettiğimi fark ettim. Sizin böyle bir yeriniz var mı? Benim var. Eğer bugüne kadar gitmediyseniz, şimdi sizin de tanışma vaktiniz: Plus Kitchen

Belki de burnumun dibine, UNIQ İstanbul’a açılmış olmasa çok daha geç kesişecekti Plus Kitchen ile yollarımız. Mesela bir akşam iş çıkışı, arkadaşımla Zorlu Center’da buluşmuştuk. Dolanırken nerede yemek yesek diye bakınırken, arkadaşım bana doğru gelirken çok tatlı, konsept bir yer gördüğünü ama adını hatırlamadığını söylemişti. Geri dönüp, yeri aramak zor geldiğinden aman boşver dedim, başka yerde yiyelim. Kaçırmıştım işte. Aradan birkaç gün geçtiğinde, bizim ofisin de bulunduğu UNIQ İstanbul’un yemek bölümü Foods in the Woods’da böyle tatlı mı tatlı bir yer açıldığını gördüm. Egeliyim ya, pek karmaşık yemekleri sevmiyorum. Hele ki öğlenleri tabağımda kesin tazecik şeyler olacak. İşte tam da kendime göre bir yer açılmıştı sonunda, öğlen yemeğini burada yemeye karar verdim. Meğer burası, Zorlu’da arkadaşımın gidelim diye tutturduğu yer olan Plus Kitchen’mış.

Burası, doğal yiyecekleri sevenler için fit seçeneklerin bulunduğu, taze taze, yeşil yeşil, mis gibi bir mekan. Tüm yemekler sağlıklı şekilde cam kavanozlarda saklanıp, servis edilliyor. Üstelik, yiyecekler ve içeceklerin bulunduğu bu kavanoz ve kapları yemeğiniz bittikten sonra yeşil kumaş bohçalarınızda eve götürebiliyorsunuz. Bu konu bir tarafa, Plus Kitchen’ın her bir yiyeceği de bu sayede hep taptaze. İlk başlarda son yemek trendlerine uygun süpersonik salatalarına sarmıştım. Kinoalısı favorim olmakla beraber, ızgara sebzeli ve mozzarellalı seçeneklerini de bayıla bayıla tercih ediyordum. Bunların dışında; somon fümeli, pancarlı, tavuklu ve özellikle veganlar tarafından sıkça tercih edilen tahıllı salataları da var. Fiyatları içeriğine göre 11-14,5 TL arası değişiyor. Sonraları sandviç, wrap, çorba ve meze tipinde olan diğer alternatiflerine de bakınmaya başladım. Buranın bir köz patlıcanlı çorbası var ki kasenin kapağını açtığınızda o bir çorba değil sanki. İçinden patlıcanı hala közlemeye devam ediyorlarmışçasına bir koku tütüyor. Herkes sevmez ama bir de mantarlı çorbalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Son zamanlarda içtiğim, en güzeli ve en kalorisizi buranınki sanki. Fiyatları da 7-8 TL arası. Çorba içtiğim günlerde, yanına bir de Kinoa Tabule’lerinden alıyorum. Hafif beslenmeyi sevenler için muazzam bir ikili, benden söylemesi.

Konu mezelere gelmişken buradan devam edelim. Kinoa Tabule’si benim favorim ama kısırı ve Kişnişli Yeşil Mercimeği de çok güzel. Yakınlarınızda bir yerde Plus Kitchen varsa ve akşam evde iyi bir rakı masası kurmaya hazırlanıyorsanız, önerim; kavanozu 7,5-9 TL arası değişen fiyatlarıyla mezelerinizi buradan almanız. Ben şanslıyım ki hem ofisimin karşısında hem de evimin hemen yanıbaşındaki Zorlu Center’da birer Plus Kitchen’ım var. Yılbaşında süpermarket mezesi yerine, buradan aldığım patlıcanlı Muhteber, Kişnişli Yeşil Mercimek ve Zeytinyağlı Ayva’yı siz de mutlaka deneyin derim.

Diyet yapanlar için de müjdemi isterim! Çünkü; burada şekersiz tatlı seçenekleri sizi bekliyor. Şekersiz tatlı nasıl oluyor diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Plus Kitchen’ın muhallebi gibi bazı tatlılarında şeker yerine Agave şurubu kullanılıyormuş. Tatlı krizlerine birebir. Agave şurubu bonusumuzun yanı sıra kekleri de tam buğday unundan yapılıyor. Kocaman kabarmış keklerinin azıcık kalorilerde olduğunu görmek paha biçilemez bir mutluluk yaratır durumda. Hazır tatlı demişken, yanında iyi gider. Buraya gelip çay içmekten ofiste çay içmeyen bir insan haline geldim. Giderseniz yeşil çayını da deneyin. Porselen demlikte servis ediyorlar, 4 TL. Çaya alternatif olarak, americanosu, lattesi, cappuccino ve mochası da var. Fazlasıyla damaklara uygun ve 5 TL. Kahveleri çok sert değil; bu nedenle ayılmak istiyorsanız Americano’nuzda iki shot espresso tercih edin derim. Yemeğin üstüne de pek güzel gidiyor.

Ben henüz denemedim ama içen arkadaşlarım limonatalarının da çok başarılı olduğunu söylüyor. Yaz gelip de çilekler arttı mı pembe pembe çilekli limonatalar yapıyorlarmış. Kışın pek yok; çünkü burada mevsime uymayan sebze ve meyvelerin olduğu yemek ve içecekler bulmanız pek mümkün değil. Az az çıkıyor, hemencik de bitiyor. Dedim ya hani; her şey doğal, her şey taze. Plus Kitchen için biri ne düşünüyorsun diye sorduğunda, diyeceğim ilk şey; buranın son zamanlarda geldiğim en taze yer oluşu. Buraya karşı beni en çok motive eden şeylerden biri de tüm tatlar annemin ve anneannemin yemeklerine çok yakın. Tattığım hiçbir şey yabancı gelmiyor böylelikle. Giderek de daha çok seviyorum.

Plus Kitchen’ın dekorasyonu da yiyecekleri gibi doğal. Servis tepsileriniz ahşap kasalar ve çatal-kaşıklarınız da metal değil. İsteyenler için o seçenek de var ama cam tabakların yanında ahşap çözümlerle servis sağlanıyor. Masalar ahşap, bardaklar cam, peçeteler mendil şeklinde ve kağıt olanlar da tabii ki %100 geri dönüşümlü materyalden üretilmiş. Kafelerin orta alanında buranın konseptine uygun tatlı mı tatlı seçenekler satışa sunuluyor. En sağlıklı malzeme olarak görülen emayeden burası için özel tasarlanmış tabak ve bardaklar, bebekler için kullanılan özel plastikten üretilen rengarenk muglar, #kendinyap cookie harçları, anne eli marmelatlar, doğal çikolatalar ve daha birçok şey.

Son olarak, #kendinyap konseptlerinden de bahsedeyim. İngilizcede ‘do it yourself’ (DIY) olarak geçen ‘kendin yap’ fikrini son derece benimsemiş olan Plus Kitchen, dönem dönem doğal yaşam temalı workshoplar düzenliyor. Takip ederseniz, bir gün kendinizi kendi sabunlarınızı yaparken, diğer bir gün de az önce yediğiniz salatanın cam kavanozundan evinize bir lamba yaparken bulmanız çok mümkün. Kendi adıma konuşmak gerekirse, ben yiyip yiyip eve taşıdığım cam kavanoz ve tabaklarla tüm mutfağımı yenileyip, çeyizimi düzdüm. Şimdi sıra penceremin önü için cam saksılar hazırlayıp, cam lambalar yapmakta. Haydi o zaman siz en yakın Plus Kitchen’a, ben #kendinyap konseptli yeni çalışmalara!

Plus Kitchen Adres: Uniq İstanbul Maslak Ayazağa Cad. No:4 Ayazağa-Sarıyer / İstanbul (Diğer Şubeler: Trump Towers, Zorlu Center, Maslak No:1)