Love Is Strange: Sevgi Karmaşıktır
Sevginin kavramsal derinliğinin, tüm cinsel yönelimleri kapsayıcı bir şekilde anlatılabilmesi gerektiğine ilişkin bir yapım: Love Is Strange…
Çeşitli cinsel yönelimlere ilişkin farkındalık yaratma çabasının son yıllardaki artışı, hiç şüphesiz kimsenin dikkatinden kaçmamıştır. Durumla ilgili olarak yönelimlerin hastalık olarak nitelendirilmesinden ve farklı olarak tanımlanmasından vazgeçildiği, yasal kısıtlamaların yavaş yavaş ortadan kalktığı bir döneme çoktan girildi. Ancak gelişmelerin her geçen gün daha da yavaşladığını gözardı etmemek gerekli. Bunun sebebi ise bazı hükümetlerin, gerçekleri bir mesele haline getirip sorunlaştırması – ki maalesef Türkiye de bu ülkelerden biri.
Bu durumun bir mesele, bir sorun olmadığını anlatmak her ne kadar bazı toplulukların misyonu haline gelmiş de olsa, ulaşabildikleri kesimin belirli ve en önemlisi kısıtlı olduğunu da unutmamak gerekli. Toplulukların ve oluşumların ulaşamadıkları yerlere ulaşmak ise başkalarına düşüyor ki bunların başında da görsel iletişim araçlarını kullanan sektörler geliyor. Televizyon dünyasının bazı kesimlerce kontrol altına alınmış olmasından kaynaklı olarak, bu görsel iletişim araçlarını kullanan bir diğer sektörün, sinema sektörünün yükü haliyle artıyor. Bu yüzdendir ki son yıllar cinsel yönelimleri, cinsel eşitliği savunan ve cinsiyetçiliğe karşı çıkan yapımların sayısı artmış durumda. Fakat bütün bu yükün altından kalkmayı “çarpıcı” olmak zorunda olarak algılıyor oluşu, başka bir sorun yaratıyor. Filmler hep yaşanan sıkıntılara, farklılıklara vurgu yaparak durumu kabullenilmesi gereken bir olgu olarak göstermeye çalışıyor. Love Is Strange filmi ise, sektördeki birçoklarının aksine bir farklılık vurgusu arayışda olmayan bir yapım. Durumu normale indirgeyen ve günlük hayatta cinsel yönelimlerin ne kadar da önemsiz olduğunu gösteren bir film. Bu yönüyle de zaten izlenmeyi hem gerektiriyor hem de hak ediyor.
Filmin konusundan bahsetmek gerekirse Ben (John Lithgow) ve George (Alfred Molina) yıllardır bir arada olan gey bir çifttir. Evliliklerinin ardından karşılarına çıkan yasaklar yüzünden evlerini satmak zorunda kalırlar. Şehirden kopamadıkları ancak kalacak yerleri olmadığı için başka evlere yerleşir. Ben, yeğeninin evinde eşi ve tek oğluyla kalır, George ise sattıkları dairenin alt katında yaşayan komşularının evine misafir olur. Yaşanan olaylar ve durumlar gösterir ki sevgi karmaşıktır ve yönelimlerin çok ötesinde bir kavramdır.
!f Bağımsız Film Festivali kapsamında gösterilen ve yakında vizyonda izleyeceğimiz film, cinsel yönelimlere ilişkin farkındalık yaratmayı amaçlayan yapımlara farklı bir örnek oluşuyla dikkat çekiyor. Her konunun mesele haline getirildiği günümüzde, itinayla ele alınması gereken özel bir yapım.
IMDb Puanı: 6.7/10
İlginizi çekebilir: İzlemeniz Gereken 20 Gökkuşağı Filmi
İlk yorumu siz yazın!