İlk yorumu siz yazın!
Studio Masterpiece: Bu Resmi Gerçekten Ben mi Yaptım?
Hayatınızda hiç resim yapmadıysanız üç saat boyunca bir elinizde şarabınız ya da kahveniz bir elinizde fırçanızla keyifli vakit geçirebileceğiniz ve günün sonunda tablonuzla evinize mutlu gitmenizi sağlayacak ufak bir resim atölyesi burası.
Şehirdeki aktivitelerle ilgili her ne kadar belli başlı websitelerini ya da yayınları takip etsek de Instagram’ın bu konudaki verimliliği tartışılmaz. Instagram’ın bana kattığı en güzel keşiflerden biri olan Studio Masterpiece’deki ikinci seansıma henüz geçtiğimiz haftasonu gittim ve hislerim tazeyken theMagger’daki ilk yazım için bu konuyu belirledim.
Studio Masterpiece seanslarını hiç resim yapmamış olanlar için yağlı boyayla tanışma etkinliği gibi düşünebilirsiniz. Ancak yağlı boyayla tanıştığınız gün içerisinde tablonuzu tamamlayıp duvarınıza asabilme şansınız Studio Masterpiece’i farklı kılıyor.
Atölyenin sahibi Mehmetcan Yaman Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Bileşik Sanatlar mezunu bir ressam. Studio Masterpiece’de her seans en fazla 9 kişiden oluşuyor ve yaklaşık 3 saat sürüyor. Asmalımescit’te bulunan bu daireye girdiğinizde karşınızda sizin için hazırlanmış resim malzemelerini görüyorsunuz. İstiklal Caddesi’nden gelen sesler eşliğinde ressam Mehmetcan Yaman önce resimle ilgili ufak bilgiler anlatarak başlıyor seansa. Ardından aşama aşama kendisini takip ederek fırçaları ve boyaları nasıl kullanmanız gerektiğini öğreniyorsunuz. Fırçayı ne diklikle tutmalıyım, tinere ne kadar batırmalıyım, boyaları nasıl karıştırmalıyım gibi sorular resminize başladığınızda cevap buluyor. Siz atölyeye giderken aldığınız şarabınız veya kahvenizle resminize devam ederken Mehmetcan her bir aşamada yanınıza gelerek tavsiyelerde bulunuyor. Özellikle resmin sonlarına doğru kullandığınız her rengin, her fırça vuruşunun nasıl mucizevi sonuçlara yol açtığını gözlemleyip şaşırıyorsunuz. Seans bitiminde ise gününüzü renklerle ve sanatla değerlendirmenin keyfini hissediyorsunuz.
Ben Kasım ayında gittiğim ilk seansta “Tekne” isimli tabloyu, ikincisinde ise “Balerin” isimli tabloyu tercih ettim. Balerin’in Tekne’ye göre biraz daha zor olduğunu kabul etmem gerekiyor. Masterpiece seanslarına yalnızca bir gün gitmeniz ya da düzenli takip etmeniz fark etmez, şu hayatta benim de bir “masterpiece”im olsun diyorsanız ya da sadece kendinize üç saatlik bir aktivite arıyorsanız bana kalırsa sinema gibi kolay ulaşılabilir bir aktiviteye bile alternatif olabilir. Hatta sıkıcı ya da klişe sayılabilecek şirket aktivitelerini burada değerlendirebilir, grup seansına katılabilirsiniz. Tek başınıza katılıp kafanızı dağıtabilir, kardeşinizle, sevgilinizle, ailenizle ya da bir arkadaşınızla unutmayacağınız bir deneyim yaşayabilirsiniz ve bana kalırsa bu çok da güzel bir hediye fikri olabilir! 🙂
Studio Masterpiece’in kendi sitesinden tablolar ve takvime ulaşıp istediğiniz seansı Biletix üzerinden satın alabilirsiniz.
Beğendiğinize sevindim 🙂