Paris, kendine has caféleri, Fransız restoranları ile her alanda olduğu gibi yemek konusunda da dünyanın önde gelen şehirlerinden. Her seferinde en lezzetli Fransız tatlarını deneyimlemek için heyecanla gittiğim Paris’te bu sefer bir “Amerikalı”yı denemek istedim. Şehrin en keyifli caddelerinden Saint Germain’de bulunan Ralph Lauren mağazasının içerisindeki gizli restoran Ralph’s ile sizi tanıştırdığım için mutluyum.

Konum

Dünyanın her yerinde (bir şey satın almayacaksam bile) incelemeye doyamadığım tarzını tekrar tekrar görmek için girerim Ralph Lauren mağazalarına. Son sefer girişimin amacı farklıydı; Pazar brunch’ı için gitmeden 3 hafta önce rezervasyon yaptırdığım Ralph’s’i keşfetmek amacıyla heyecanla girdim içeriye.

Ralph’s’e ilk geldiğiniz anda sizi muhteşem bir bahçe karşılıyor. Ferforje sandalyeleri ve masaları, Ralph Lauren tarzı çizgili ve ekoseli yastıkları, ortamı daha da şık yapan şimşir yeşillikleri ile rüya gibi bir ortam misafirleri bekliyor. Biz gittiğimizde hava soğuk olduğundan yemeğimizi içeride yemeye, sonrasında dışarıda kahvemizi içmeye karar verdik.

Hava çok güzel olsa bile Ralph’s’in dışından daha da görkemli olan iç kısmını da görmelisiniz. Yüksek tavan, her ortamın kaldıramayacağı kadar şık avizeler, devasa at tabloları, kahverengi deri sandalyeler, masalardaki kırmızı güller, binicilik ile ilgili birçok kitap ve dergiler ile adeta bir şatoya giriyorsunuz.

Ralph’s’in sofistike ortamı ile bana çok farklı bir brunch deneyimi yaşattı. Paris’in ortasında böyle bir atmosferde olmak bana çok iyi geldi.

Gelelim yemeklere…

Bana Ralph’s’e gitmem tavsiye edilirken söylenen şey; en keyifli zamanının Pazar günleri brunch olduğuydu. Brunch menüsü çok kalabalık bir menü değil, az ve öz çeşit var – ki bu iyi bir şey. Tuna, bacon’lı omlet söyledi, ben ise somonlu “scrambled eggs” söyledim. İkisi de birbirinden lezzetliydi. Paris’te yediğim en iyilerdendi diyebilirim!

Eğer canınız kahvaltı dışında bir şeyler çekiyorsa, size önerebileceğim yemek kesinlikle “Ralph’s Burger”. Tripadvisor’dan gördüğüme göre kalın eti ve taze ekmeğiyle ağız sulandıran “Ralph’s Burger” birçok kişinin de favori listesine giriyor.

Yemeklerimizi bitirdikten sonra keyfiminize keyif katmak için çay ve kahvelerimizi bahçeye sipariş ettik. Huzurlu bu bahçede sohbet edip, etrafı seyretmek çok başkaydı…

Paris’te olup da bir Amerikan deneyimi yaşamak, Ralph’s’in şık atmosferini görmek, unutamayacağınız bir brunch yapmak için herkese burayı öneriyorum. Huzur, şıklık ve keyfi beraber yaşayacağınız garanti!