Harlem ve Karadeniz’in İstanbul Buluşması: Mavi Seyyahlar
“Bize okulda bir sürü gereksiz şey öğretirlerdi ama denizin güzelliklerini öğretmek kimsenin aklına gelmedi.” – Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu işte hep bundan sevdim. Başka, çok güzel olduğu belli bir yerden bakıyordu hayata. Bir cümleyle, bir fırça vuruşuyla değebiliyor çünkü insana. Herkesin baktığı manzarayı o görüyor, sana dümdüz bir şehir değil de, o şehri bambaşka gördüğün farklı bir dünya sunuyor. Yurdu Gezen Ressamlar projesine dahil olarak Anadolu’yu geziyor; çok etkilendiği ustalar Matisse, Van Gogh, Gauguin, Picasso’nun ayak bastığı, gezdiği Paris sokaklarında aynı havayı soluyor. Sanatını ortaya koyarken, sanatını anlayamayabilecek insanları hiçe saymıyor; Anadolu’da insanların evlerine resim girmediğinin farkında, resim girmiyorsa nakış mutlaka giriyordur diyor, eserlerini nakışlar, yazmalar ile besliyor. Sazlar, Anadolu motifleri, tarihsel öğeler, kadın figürleri Bedri Rahmi’nin eserlerine konu oluyor. Karadeniz Görele kasabasında doğan, İbrahim Çallı’nın öğrencisi bu adam, gün geliyor Paris’te NATO binasının duvarına mozaiğini yerleştiriyor.
Karadeniz’den çok uzaklarda, North Carolina, Charlotte’ta Romare Bearden gözlerini hayata açıyor. Afro-Amerikalı ailesi, büyük göç ile büyük ümitlerle New York’a gidiyorlar ve Romare hayatı Harlem’de anlamlandırıyor. O da Paris sokaklarını Bedri Rahmi ile aynı ressamlardan etkilenerek 1950’lerde arşınlıyor, belki Eyüboğlu ile birbirlerinin yanından geçiyorlar ama birbirlerinden hiç haberleri olmuyor. Bearden, Afro-Amerikan kültürünü olduğu kadar caz kültürünü de eserlerine yansıtıyor; hatta Billie Holiday gibi ünlü müzisyenlerin plak kapaklarını tasarlıyor. “Sanatçının bir balina gibi olması gerektiğine inanıyorum. Ağzını sonuna kadar açıp yüzmeli, gerçekten ihtiyacı olan her şeyi ele geçirene kadar her şeyi içine çekmelidir,” diyen Bearden, kendi gibi birçok daldan etkilenen dünyanın öbür köşesinden bir balina, Bedri Rahmi Eyüboğlu ile bu Nisan-Mayıs İstanbul’da buluşuyor.
Columbia Global Centers | Turkey ve Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğinde düzenlenen Mavi Seyyahlar: Romare Bearden ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Sanatı sergisi, Romare Bearden’ın, Homeros’un Odysseia destanından esinlenerek ortaya çıkardığı “Siyahi bir Odysseia” (A Black Oddyssey) serisinden yola çıkarak, kendi geçmişlerini arayan, kendi Odysseia’larını yaşayan bu iki sanatçıyı bir araya getiriyor. Eyüboğlu ve Bearden’ın Antik Yunan’dan beslenmesi, aynı ressamlardan esinlenmeleri, eserlerinde kendi kimliklerine, coğrafyalarına yoğunlaşmaları (Bearden: Afro-Amerikan, Eyüboğlu: Anadolu), Eyüboğlu’nun halk ozanlarından, sazdan etkilenirken Bearden’in cazdan etkilenmesi bu uzak görünen iki sanatçının aslında ne kadar yakın olduğunu Mavi Seyyahlar ile ortaya çıkarıyor. Eyüboğlu’nun el baskısı geleneği ile tanışıp Anadolu el baskılarına yoğunlaşmasının ardında 1950’lerde Paris’te Musée de L’Homme’da gördüğü bir Afrika el baskısından ilham alarak bu alana eğilmeye karar vermesi gibi iki sanatçıyı kesiştiren güzel tesadüfler de sergi boyunca karşınıza çıkıyor.
Paris, İstanbul, Johannesburg ve Pekin şehirlerini gezerek kendi Odysseia’sını gerçekleştirecek Romare Bearden sergisi, her şehirde farklı bir odakla izleyicilerin karşısına çıkıyor. Örneğin; Paris’te çok etkilendiği Matisse ile yan yana dururken, İstanbul’da buradaki serginin küratörü, Merve Tezcanlı İspahani sayesinde Bedri Rahmi Eyüboğlu ile yan yana geliyor. Serginin ana fikrinin İstanbul’da daha bir anlam kazandığını söylemek sanırım kendimizi kayırmak sayılmaz; çünkü bu topraklar, Homeros’un yaşadığı, destanları Odysseia ve İlyada’nın gerçekleştiği topraklar ve sergi, İstanbul’daki Yunanistan diye de anılan Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu’nun İstiklal Caddesi’nde yer alan güzelim Sismanoglio Megaro binasında yer alarak konunun hakkını tam anlamıyla vermiş oluyor.
Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Romare Bearden’ın şaşırtıcı bir şekilde kesişen hikayelerine tanık olmak, resimler, plakların yanı sıra yazarlar hakkında/tarafından yazılan, kapakları/resimleri tasarlanan kitapları Sismanoglio Megaro’nun salonunda oturup incelemek için 17 Mayıs’a kadar yolunuzu İstiklal Caddesi’ne düşürmeyi unutmayın.
Not: Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu daha da yakından tanımak, hatta özel hayatına oldukça yakın bir göz atmak isterseniz bu ay İş Sanat’ta açılan Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çağdaşlarından Mektuplar: Biz Mektup Yazardık! sergisini de gezebilirsiniz.
İlk yorumu siz yazın!