Los Angeles şehir merkezi yüksek gökdelenleri, art deco süslemeli yapıları ile bölümlere ayrılmış çok büyük bir bölge. Kendi içinde finans, moda, sanat vb. alanlara ayrılmış sokaklarda tüm dünyadan sanatçıların çalışmalarını dev duvarlarda görmek mümkün. Her binanın önünde yer alan heykeller zaten çoğu sokağı birer açık hava galerisine dönüştürüyor diyebiliriz. Eski görkemli yapıların çokluğu sokaklardaki gezinizi görsel olarak zenginleştiren diğer özel şeylerden biri olacak.

Şehir Merkezinde Adım Adım Sokak Sanatı

Şehrin neresinde kalırsanız kalın “Union Station” tren, metro ve otobüslerin birleştiği istasyona ulaşarak şehirde sanat turunuzu oluşturabilirsiniz. Şehir merkezinde büyük bir dönüşüm var bir yandan yeni gökdelenler inşa edilirken diğer yandan var olan eski yapılar çeşitli merkezlere dönüştürülüyor. Özellikle Fashion District bölgesinde çok çok iyi butikler, tasarım kıyafet mağazaları var ve sokaklarda her an moda çekimleri ile karşılaşmanın mümkün. Los Angeles’ın diğer bölgelerine göre biraz daha bakımsız ve kirli görünse de dönüşümle harika bir hal alacağı kesin.

MOCA çağdaş sanat müzesi koleksiyonu ve geçici sergileri ile oldukça iyi bir başlangıç noktası olabilir. Hemen karşısında 20 Eylül 2015’te açılacak olan 140 milyon dolara mal olmuş THE BROAD Çağdaş Sanat müzesi Koons, Warhol, Haring vb. önemli isimlerin çalışmalarını göreceğiniz bir diğer nokta olabilir. MOCA’nın hemen karşısında yine Frank Gehry tarafından tasarlanmış ve çok sevdiğim Walt Disney Concert Hall mutlaka görmeniz gereken binalardan bir diğeri. Biraz daha ilerleyerek Doğal Tarih Müzesini gezip bu bölgede çıkarılmış dinozor iskeletlerini, doğal hayattan örnekleri görmeniz mümkün. Ardından tekrar istasyondan aşağı doğru inerek sokak sanatı turunuza başlayabilirsiniz.

MOCA Grefen Center’da yer alan William Pope L. Trinket isimli sergisi gördüğüm en iyi sergilerden biri idi ve bayrak çalışması kesinlikle gördüğüm en büyük ve etkileyici yerleştirme idi. Bu sergi ile ilgili detaylı bir yazıyı oturup hayatım boyunca unutmamak için kesinlikle yazacağım. Şehir merkezinde bir çok galeri mevcut ancak şansıma çoğu yeni sergi için hazırlık içerisindeydi.

Los Angeles’ta çok değil inanılmaz fazla evsiz var hatta bence evsiz olmak bir yaşam biçimi diyebilirim o kadar fazlalar ki korkmanıza gerek yok günlerce aralarında yürüdüm hiçbir şekilde rahatsız etmiyorlar ama fotoğraf çekme konusunda dikkatli olmanızı söyleyebilirim. Rotama Arts District denilen atölyelerin,stüdyoların, tasarım mağazaları olan bölgeden başladım. Burada o kadar çok duvar resmi örneği var ki hepsini ekleyerek Sokak Sanatı Spam Operasyonu başlatmak istemiyorum.

Fransız sanatçı JR, Los Angeles için önemli bir sokak sanatçısı. Şehirde en az 10 adet çalışmasını gördüm mutlaka göremediklerim de vardır. Teknik olarak çoğu zaman boya yerine var olan sıvayı kırarak görüntüler yaratıyor. Ya da çok büyük dijital baskılar yaparak tamamlıyor çalışmalarını.Genellikle gözler ve bakışlar üzerine çalışan sanatçının tüm dünyada çalışmaları mevcut. Onu diğer sokak sanatçılarından ayıran farklardan biri bu sanırım.

Sokak sanatının ve duvar resimlerinin doğduğu yerlerden biri olan Los Angeles’ta iş graffiti ve taglar dışındaki çizimlere gelince genel olarak konu Hollywood ünlüleri, Amerikan sanat tarihinden figürler oluyor.

Tristan Eaton şehrin bir çok yerinde çalışmaları olan sanatçılardan üslubu ile oldukça kim olduğu anlaşılır eserlere sahip.

Los Angeles’ta sokak sanatının çok estetik görünmesinin nedenlerinden biri binaların tuval gibi duran, kübik yapılar olmaları. Geniş kesintisiz alanlar sanatçılara bembeyaz bir sayfa gibi harika bir yüzey olanağı veriyor.

DOWNTOWN LA’de Küçük Tokyo bölgesinde Japon mağazalarından etnik kıyafet, kozmetik ürünler, Hello Kitty ürünleri alabilirsiniz ve bu bölgede oldukça başarılı olduklarını okuduğum sushi restoranları mevcut. Fashion District denilen bölgede ise harika dekorasyonlu, çok çok yüksek tavanlı kafeler var. Arts District’te ise Angels City Brewery biraları ve dekorasyonu ile oldukça popüler bir mekandı.

Sokak sanatının sizde bırakacağı en güzel etkilerden biri bir anda karşınıza çıkmaları bir diğeri ise belki bir daha göremeyecek olmanız. Bir bölgenin daha sonuna geldim diyerek evsizleri, onların yaşadığı hayatlar üzerine kurduğum ihtimalleri düşünürken kilometrelerce yürüdüğüm sokaklarında yediğim, içtiğim şeylerin farkına varamayacak kadar yorgundum ve eve doğru yürürken karşıma çıkan bu çalışma gülümsememi sağladı.