Transseksüelleri, akıl hastalarını, cüceleri ve toplum tarafından ötekileştirilen insanları fotoğraflayarak ucube fotoğrafçısı olarak ünlenen Diane Arbus, çektiği fotoğraflarla insanda gözlerini kaçırma isteği uyandırmıyor, aksine sıra dışı fotoğraflarıyla yarattığı kendine özgü tarzı, sanatın toplum tarafından yaratılan güzellik algısının ifadesi olmakla yükümlü olmadığını gösteriyor.

Günümüz toplumunda medya araçlarının görevi estetik olanı öne çıkarma üzerine odaklıyken, reklam ve pazarlama sektörü güzelliği erişilebilecek bir hedef haline getirerek tüketim toplumunun şekillenmesinde rol alırken yapılabilecek en iyi hamle Diane Arbus’ın toplum tarafından garip olarak nitelendirilen insanları fotoğraflayarak bize kazandırdığı eserlerine bakmak olacaktır.

Diane Arbus insanlar tarafından ucube olarak görülen insanları evlerine kadar takip ederek, onlarla sohbet edip arkadaş olarak bize bu fotoğrafları bırakma imkanını elde etmiştir. Diane Arbus, fotoğraflarına baktığımızda rahatsızlık hissi uyandırmanın aksine diğer fotoğraflarına karşı merak duygusunu uyandırarak önemli bir şeyi fark etmemizi sağlıyor: Sanat estetik olanın ifadesi olmak zorunda değildir. Aynı zamanda bir sanat eserine baktığımızda duyduğumuz haz estetikle ilişkilendirilmek zorunda da değildir.

Söylentilere göre Diane Arbus Identical Twins fotoğrafıyla Stanley Kubrick’e The Shining filmindeki ikiz kardeşler karakterini yaratması için ilham kaynağı olmuştur. Aynı zamanda Nicole Kidman’ın Robert Downey Jr.’la beraber rol aldığı Diane Arbus’ın biyografi filmi olan Fur: An Imaginary Portrait of Diane Arbus, Steven Shainberg tarafından beyazperdeye kazandırılmıştır.

Diane Arbus’ın diğer fotoğraflarına buradan göz atabilirsiniz.